AKP iktidarının dinsel gericilik temelinde toplumsal yaşamı şekillendirmeye dönük hamleleri devam ediyor. Eğitimde, yargıda cinsiyet ayrımcılığını pekiştiren adımlar, Diyanet eliyle kadınları yok sayan, aşağılayan tutumlar vb. ile dinsel gericilik toplumsal yaşamın her alanını kuşatıyor.
Geçtiğimiz günlerde mecliste yaşanan olay ise bunun son örneği oldu. 18 Mart vesilesiyle gerçekleştirilen tiyatro gösterisine kadınların çıkması, meclis başkanı İsmail Kahraman’ın talimatıyla engellendi. Kadın oyuncuların sahneye çıkmalarının engellenmesi, oyuna dönük baskı, müdahale ve sansürün ardından gerçekleşti. 12 dakikalık oyun 4 dakikaya düşürüldü, oyunda anne-oğul rollerini oynayan kadın ve erkeğin sarılmasına sansür getirildi. Oyunun sergilenmesine kısa bir süre kala, oyun dışında bırakılan kadınlar, merdivenlerden oyunu izlemek zorunda kaldılar. Sonrasında, kadın oyuncular yaptıkları açıklamada bir başka soruna da parmak bastılar. Devlet Tiyatroları’nda kadrolu oyuncu sayısı çok az ve büyük çoğunluk sözleşmeli olarak güvencesiz çalışıyor. Dolayısıyla oyunda yer alan kadınlar da, bu durumdan kaynaklı, işlerini kaybetme kaygısıyla itirazlarını yükseltemediler.
Kadınlara sahne yasağını koyan, bugüne kadar gericiliği ile nam salmış meclis başkanı İsmail Kahraman idi. Hatırlanacağı üzere, daha öncesinde de “laikliğin anayasada olmaması gerektiği” açıklaması ile tepki toplamıştı. Kadınları sahneden indiren İsmail Kahraman olmakla birlikte, bu yasak dinci gerici AKP’nin ve ait olduğu sermaye düzeninin zihniyetidir.
Sömürü çarkları dönsün, toplum biat etsin diyerek, işyerlerinde, sokakta, toplumsal yaşamda kadınlara çifte sömürüyü, baskıyı, eşitsizliği reva gören sömürü düzeninin kendisidir.
Nasıl ki cinsel istismar yasasına, müftülere nikah yetkisi veren yasaya, çocuk istismarına, kadın cinayetlerine tepkiler yükseliyorsa, nasıl ki 25 Kasımlar, 8 Martlar, dinsel gericiliğe ve onun politikalarına karşı buluşmalara dönüştüyse, kadınlara sahne yasağı da kadın oyuncular başta olmak üzere kadınların tepkisine yol açtı. Kadınların sahneden indirilmek istenmesi, toplumsal yaşamdan soyutlanmak istenmesi olarak ele alındı. Oyuncular Sendikası’nın çağrısıyla, “100 kadın 100 replik” isimli gösteri gerçekleşirken, basın açıklamaları yapıldı, İsmail Kahraman’ın istifasına dönük imza kampanyası başlatıldı.
AKP iktidarı ne yaparsa yapsın, kadınların eşitlik ve özgürlük istemlerini boğamayacak. Sahne yasağı karşısında, tiyatro emekçilerinin yükselttiği çağrıda ifade edildiği gibi: Vardık, varız, var olacağız!
İşçi Emekçi Kadın Komisyonları