Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın (SES) çağrısıyla oluşturulan “Çocuklar İçin Hep Birlikte Girişimi” 1-2 Aralık 2018'de gerçekleştirdiği "Çocuğa Yönelik Cinsel İstismarla Mücadele Çalıştayı" raporunu Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin katılımıyla Mülkiyeliler Birliği’nde açıklandı.
Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Ankara Şubesi (SHUDER), Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP), Türk Psikologlar Derneği (TPD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Çocuk İhmali ve İstismarını Önleme Derneği ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mezunları Derneği'nin gerçekleştirdiği çalıştay raporunu SES MYK üyesi Aylin Akçay okudu.
Cinsel istismarı önleyici tedbirlere yoğunlaşmalı
Çocuğa yönelik cinsel istismar olaylarında genel olarak failin alacağı ceza üzerinde durulduğunu vurgulayan Akçay, “Çocuklar İçin Hep Birlikte Girişimi olarak bizler, bu yetersizliğin tespiti üzerinden çalıştayımızı etkin bir çocuk koruma sisteminin inşasına katkıda bulunma ve önleyici çalışmaları destekleme perspektifi üzerinden tanımladık” dedi.
Cinsel istismar sonrası çocuğun mahremiyetine özen gösterilmediğini belirten Akçay, istismar konusunda eğitimin yetersizliği ve okul yöneticilerinin istismarın üzerini örtmeye çalıştığını ifade etti.
İstismarı önlemede yeterli eğitim ve gerekli mekanizmalar yok
Var olan hukuk sistemi ve yargının çocuk istismarı konusundaki kötü durumuna değinen Akçay, mülteci çocuklara yapılan istismarın neredeyse hiç görülmediğini vurguladı.
Çalıştayda elde edilen sonuçların ise özetle şunlar olduğu vurgulandı:
“Sağlık sisteminde; Sağlık alanına özel bildirim mekanizmalarının kurulmasında aksaklıklar olduğu, hastane polisinin organize olmasında sorunlar yaşandığı, bildirim yükümlülüğüne ilişkin çalışanlara kurumsal olarak yanlış bilgilendirme yapıldığı, sağlık alanında çalışanların cinsel istismar ve istismar bulgularına ilişkin mesleki bilgi ve yeterliliğin eksik olduğu, bildirim yapan çalışanı koruyacak güvenlik önlemlerinin yetersizliği, gizlilik ve mahremiyet ilkelerine gereken özenin gösterilmediği tespit edilmiştir. Eğitim sisteminde; Bildirim mekanizmalarının işleyişinin net olmadığı, okul psikolojik danışmanlarının/rehber öğretmenlerin istismarla ilgili çalışmalarını engelleyecek çalışma koşullarının bulunduğu, öğretmenlerin cinsel istismar ve istismar bulguları ile istismara müdahale hakkında bilgi ve donanım eksikliklerinin giderilmesi için kurumsal planlama yapılması gerekliliği, bildirim yükümlülüğü, bildirim süreci ve yaptırımlara ilişkin bilgi eksikliği olduğu, bazı durumlarda okul yöneticilerinin istismarın üzerini örttüğü, okulun itibarını çocuğun yararından önde tuttuğu, bildirim yapan çalışanı koruyacak güvenlik önlemlerinin yetersizliği, gizlilik ve mahremiyet ilkelerine gereken özenin gösterilmediği tespit edilmiştir. Kolluk sisteminde; İstismarla ilgili süreçlerin gerekli ve yeterli şekilde yürütülmesini sağlayacak şekilde planlanmadığı, karakollar, savcılık işlem mekanları ve mahkemeler gibi hizmet birimlerinin çocuklara uygun olarak düzenlenmediği, çocuklarla görüşme yapmaya uygun odaların olmadığı, çocukla çalışma konusunda yeter sayıda uzman personelin bulunmadığı, istismar ve istismarla ilgili işlemler ile ilgili yeterli bilginin olmadığı, istismarla ilgili yapılması gereken işlemlerin standart hale getirilemediği, bildirimin değerlendirilmesinde sıklıkla kişisel tutumlara göre karar verildiği ve istismarın olmadığına yönelik karar verme eğilimlerinin bulunduğu; uygulamada, istismarda somut delil aranması, ifadesi ÇİM’de alınan çocuklar için yargı sürecinde yeniden ifade alınması, çocuğun istismarcıyla bir araya getirilmesi, aile ve çocuğa yeterli hukuki desteğin verilmemesi, gizlilik ve mahremiyet ilkelerine gereken özenin gösterilmemesi gibi çok sayıda kritik hata yapıldığı tespit edilmiştir.”
Sosyal hizmet sisteminde; ALO 183 destek hattına ilişkin yapısal sorunlara da dikkat çekilerek çocukların korunabilmesi noktasında hemen her alanda temel eksikliklerin bulunduğu ve bir sistematik yapının söz konusu olmadığı belirtilerek şu çağrıyla açıklama sonlandırıldı:“Çocuklardan korkan, çocukları istismar eden, çocuklar istismar edilirken susan bir insan topluluğu umudunu, inancını, yaşama sevincini iyiye dair olan pek çok şeyi yitirir. Bizler, bu süreci umudun ve çocukların lehine tersine çevirmek için çözüm önerilerimizi yaşama geçirmenin yollarını birlikte aramaya devam edeceğiz.”