Haziran Direnişi’nin ardından Taksim Dayanışması gözaltılarında kadınlara yönelik çıplak arama işkencesi nedeniyle üç polis hakkında açılan davanın ilk duruşması İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi kadın örgütleri, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Eylemde TMMOB İstanbul İKK Kadın Komisyonu imzalı “Çıplak arama işkencedir, insanlık suçudur” yazılı pankart açılırken basın metnini TMMOB’dan Aysel Durgun okudu. Çıplak aramanın işkence olduğunu vurgulayan Durgun “Hiçbir kadın, hiçbir insan bu çirkinliğe maruz kalmamalı, sorumlular cezalandırılmalıdır” dedi. İşkencecilerin cezalandırılmasını isteyen Durgun’un ardından avukat Oya Meriç Eyüboğlu konuştu. Sloganlarla son bulan eylemin ardından adliyeye girildi.
Çıplak arama yapan polis Songül Ekin Kılınç’ın savunma vermekten kaçındığı için yakalama kararı çıkarıldı
Bugünkü duruşmaya yargılanan polis Levent Mustafaoğlu Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. İfadesinde yapması gereken her şeyi mevzuata ve yasalara uygun yaptığını belirtti. Yapıcı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu polise nezarethaneye milletvekilleri geldiğinde klimalar açıldığını, onlar gittiğinde ise kapatıldığını hatırlattı. Polis önce bunu reddetti. Ama sonra hatırlayamadı! Duruşmada söz alan Mücella Yapıcı işkencenin gözaltı aracında başladığını, ilaçlarının dahi şubede verilmediğini belirterek işkencecilerden, sistemden şikayetçi olduğunu ifade etti. Mücella Yapıcı’dan sonra Cansu Yapıcı söz alarak işkenceyi anlattı ve şikayetçi olduğunu söyledi.
Mahkeme, Yapıcı’ya ilaçlarının verilip verilmediğiyle ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden ilaç defterinin istenmesine karar vererek, bir sonraki duruşma 10 Şubat 2022 ‘ye erteledi.