Hatay Kriz Koordinasyonu “Yıkılan şehirlerimizi yeniden kuracak, yaşatılan felaketin sorumlularından hesap soracağız!” vurgusuyla basın açıklaması yaptı. Eylemde yapılan açıklamada deprem sonrası dayanışmaya dikkat çekilerek şunlar söylendi:
“Ne yazık ki Hatay; başta Antakya, Defne, Samandağ ve Kırıkhan olmak üzere, onarılacak değil ‘yeniden kurulacak’ bir kent haline gelmiş durumda. Sadece üzerimize yıkılan; rant ve talan siyasetinin riyakarlığı değil, on yıllardır biriken ihmaller, ayrımcılık, yok sayma değer vermeme yaklaşımının beton bloklar halinde insanlarımızın üzerine yıkılmasıdır.
Yaşadığımız süreçte göçmenlere, farklı kimliklere öfke ve kin duymak, yağmacı olduğu ileri sürülen kişilerin lince varan darp görüntüleri, jandarma karakolundan gelen işkence ve ölüm haberleri, kabul edilebilir değildir.”
Açıklamada devamında “Hemen, hiç vakit kaybetmeden, bir gün bile gecikilmeden yapılmasını istediğimiz ve yapılması için burada imzası olan ve daha sonra katılacak olan bütün emek meslek örgütleri, odalar, sendikalar, siyasi parti ve inisiyatifler, dernekler, vakıflar, çalışma grupları, muhtarlar ve katkı koyacak bütün güçler adına” talepler sıraladı.
Hatay Kriz Koordinasyonu’nun talepleri şu şekilde:
“1. Öncelikle yıkılan ve ağır hasar gören, depremin yıkıcı etkisinin büyüklüğünü de dikkate alarak ihtiyaç duyan bütün Hatay halklarının ‘barınma sorunu’ kentin özgün karakteri de dikkate alınarak ve altyapı sorunları çözülmüş biçimde giderilmelidir. Binlerce kişilik çadır kentler yerine çadır mahallelerin kurulması gerekmektedir. Uzun vadede mahallelerde konteyner kentler oluşturulmalıdır
2. Halklarımızın beslenme, giyim kuşam, sağlık ve eğitim ihtiyaçları hiçbir eksiklik yaratmayacak biçimde çözülmelidir. Engelli, kronik hasta vb. dezavantajlı gruplar hiçbir biçimde mağdur edilmemelidir.
3. Depremde mağduriyet yaşayan bütün halklarımıza ‘asgari ücretin’ altında kalmamak üzere düzenli ve sürekli bir ‘nakdi’ destek yapılmalıdır.
4. Hatay şehrinin yeniden imarında ‘şehrin tarihsel ve kültürel’ dokusuna saygılı olunmalı, şehri terk etmek zorunda kalan insanların geri dönüşleri teşvik edilmeli, şehir hiçbir biçimde inşaat rantına teslim edilmemelidir.
5. On binlerce canın ölümünün ne afet ne kader ne de depremden kaynaklanmadığının bilinci ile ülke yönetme erkini elinde bulunduran ve her türlü kararı alma yetkisine sahip eski ve yeni bütün bürokratik ve siyasi sorumluların hesap vermesi sağlanmalıdır.
6. Deprem mağdurlarının diğer kentlere nakli, tarikat-mafya ilişkilerine dayanan kurumların gözetiminden çıkarılmalı, gidilen kentlerdeki barınma sorunu da öğrenci yurtlarının boşaltılması ile değil, mülkiyet sahiplerinin rant için elinde tuttuğu otel, pansiyon, konutlar ile ve kamuya ait ancak iktidar tarafından yandaş zümrelere tahsis edilmiş binaların kullanıma açılmasıyla çözülmelidir.
7. Depremzedelere yönelik konut inşaatlarının yer seçim kararının aceleye getirilmemesini, iktidara yakın firmaların servetine servet katılırken, yer seçiminde orman, mera, tarım alanı vb. alanların umarsızca talan edilmemesini talep ediyoruz.”
Hatay Kriz Koordinasyon’un bileşeni kurum ve örgütler şunlar:
Devrimci Parti, Proleter Devrimci Duruş, BDSP, SYKP, ÇHD, Mücadele Birliği, Anarşistler, SMF, SODAP, Söz ve Eylem, Partizan, Kadın Savunma Ağı, HDP, Kaldıraç, SES, ESP, Halkın Gücü, Mor Dayanışma, TÖP, TTB, Halkevleri, DBP.