Mega Rüzgar Türbini
Günümüzde kapitalist sistem enerji ihtiyacını genelde fosil yakıtlardan karşılıyor. Emperyalist ülkelerde bunun yanında nükleer enerji kullanılmaktadır. Milyarlarca yılda oluşan fosil yakıtların, sistemin plansız ve israfa dayalı tüketimi nedeniyle önümüzdeki bir kaç on yılda tükeneceği bilinmektedir. O yüzden düzen, yenilenebilir enerjiye geçiş balonu şişirmeye başlamıştı. Bugün bu balon patlamıştır. Zira yenilenebilir enerjiye geçişin önündeki tek engel olan kapitalist emperyalist düzen ve onun zavallı kârları başka türlüsüne izin vermiyor. İşçiden çalma hırsızlığının kâr olarak kutsandığı bu düzen yıkılmadıkça yenilenebilir enerjiye geçiş mümkün görünmüyor.
Dünyamızın iklimini değiştirecek derecede fosil yakıt kullanılıyor. Üstelik bu tüketim her yıl artarak devam ediyor. Uluslararası ekoloji-iklim toplantıları ise göz boyamadan öteye gitmemektedir. Bu toplantılarda her blok, her ülke kendi enerji üretim pratiklerinden hareket ederek, bu tür olası anlaşmaları bir fırsata çevirmenin yollarını arıyorlar.
Örneğin Fransa %70’lere varan nükleer enerjiye dayalı elektrik üretiminden hareket ederek, Hindistan ve Çin’in kömüre dayalı elektrik üretimini durdurmasını talep etmektedir. Emperyalist blok diğer ülkelerden sera gazlarının salınımını kısmalarını istemektedir. Bağımlı ülkeler ise gelişmişlik düzeylerinin buna izin vermediği türünden gerekçeler öne sürmektedir. Özcesi bu toplantılarda zerre kadar samimiyet yoktur. Samimiyet aramak naiflik olurdu zaten.
Kapitalist düzen yıkılmadığı sürece gerçek anlamda yenilenebilir enerjiye geçiş mümkün olmayacaktır. Sömürücüler son damla petrolü lüks cipler için tüketmekten çekinmeyeceklerdir. Azalmakta olan fosil yakıt stoklarının, belki gelecek kuşaklar tarafından bilimsel alanda kullanılabileceği, faydalı olabileceği hiç umurlarında değildir. Sorun fosil yakıtların kullanılması değil, yanlış ve fuzuli amaçlar için kullanılmasıdır. Zaten sistem, fosil yakıtları doğru kullanılmak üzere değil, kâr yapmak için üretiyor.
Öte yandan kapitalistler tarafından yalnızca göz boyamaya konu edilse de yenilenebilir enerji alanı, günümüzde ve yakın gelecekteki kullanım açısından azımsanmayacak potansiyeller barındırmaktadır. Bilim insanları var olan olanakları geliştirmekte ve yeni çığır açan devrimci buluşlar ortaya koymaktadırlar. Rüzgar türbini bunlardan yalnızca biridir. Rüzgar türbinleri bilindiği gibi kinetik enerjiyi önce mekanik enerjiye ve sonra elektrik enerjisine dönüştürmektedir.
Rüzgar türbinleri genelde yüksek rakımlı lokasyonlara ve kıyıdan belli bir uzaklıktaki rüzgar türbini parklarına konuşlandırılmaktadırlar. Örneğin Karadeniz bölgesi rüzgarıyla ünlüdür. Bugün Türkiye’de tek bir rüzgar türbin parkı var mıdır? Hal böyleyken TPAO, belli aralıklarla muazzam döviz tüketerek Karadeniz’de fosil yakıt aramaktadır.
Günümüzde birçok rüzgar türbininin üretim kapasitesi 2 Megawattır. Almanya’da 6 MW’lık türbinler olduğu bilinmektedir. ABD’de ise bilim insanları 50 MW’lık bir rüzgar türbini geliştirmektedirler. Bu türbinlerin bir kanadı 200 metredir. Kanat uzunluğunun artması doğal olarak üretim kapasitesinin artması anlamına gelmektedir. Bunlar henüz geliştirme aşamasında olsalar da şimdiden 100 metre kanatları olan 10,8 MW’lık türbin kurulabilmektedir.
Bugün türbin kanatları çok sert ve kanatların esneme oranı düşüktür. Bu özellik türbinin pahalı ve ağır olmasına yol açmaktadır. Mega rüzgar türbinleri için düşünülen kanat ise parçalar halinde üretilebilen, esneme oranı yüksek ve rüzgara doğru değil, ters yönde durmaktadır. Bu kanatlar, aynı palmiye ağaçlarında olduğu gibi bir fırtına durumunda içe doğru kapanmaktadırlar. Bu ise olası hasarı minimuma indirecektir.
Teknikteki gelişmeye rağmen kapitalist sistemden doğayla barışık yöntemlere geçmesini beklemek eşyanın tabiatına aykırıdır. Çünkü o kâr üzerine kuruludur ve kârlı alanlardan ölümüne vazgeçmeyecektir. Dolayısıyla dünyamızın fosil yakıtlardan kurtulup yenilenebilir bir enerjiye geçiş devrimi yaşayabilmesi için tüm dünya ülkelerinde sosyalist işçi devrimleri gerekiyor. Bilim insanlarının geliştirdiği yeni tekniklerin gerçek anlamda kullanımı, işçi sınıfının iktidarı sayesinde olanaklı olabilecektir. Gün, salt yeşilci lakırdılar yapmak yerine, toplum sorunlarını gerçek anlamda çözecek olan sosyalist işçi-emekçi iktidarı için mücadele etme günüdür.
Teknik bilgiler için kaynak: RTZ, Vikipedi.