İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi tarafından, şube binasında "Hapishanelerde ölüm istemiyoruz, yaşamı savunuyoruz" nöbet eyleminin bu hafta ikincisi yapıldı.
Nöbet eyleminde ilk sözü alan İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri, hasta tutsakların sağlığa erişim hakkının engellendiğine işaret etti. Yoleri, bu engele karşı çıkıldığı ve engelin kaldırılması için bu eylemin yapıldığını ifade etti.
Ardından Silivri Hapishanesi'nde kalan Yakup Akman'ın annesi Fince Akman konuşmasında şunları dedi:
"Çocuklarımıza ya Türk olursunuz ya da başınızı ezeriz dediler. Ama bizler asla baş eğmedik. Çocuklarımız baş eğmedi bizler de baş eğmiyoruz."
Iğdır S Tipi Kapalı Hapishanesi'nde tutsak Ruken Yıldız'ın annesi Hatice Yıldız konuşmasında şunları vurguladı:
"Devlet yetkililerine sesleniyorum başta kızım olmak üzere tüm hasta tutsaklar serbest bırakılsın."
Tutsak yakını Dilşat Ubic’in ardından Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) üyesi ve tutsak yakını Hıdır Sabur, oğlunun ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığını vurguladı. Sabur, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç çekinmeden bir araya gelmeli çocuklarımız için eylem yapmalıyız. Bir araya gelirsek geri adım attırabiliriz"
Mahpusların sağlığa erişim hakkı engelleniyor
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun katılımıyla düzenlenen söyleşide Gergerlioğlu, özellikle sağlık hakkına erişememe konusunda kendine gelen başvuruların çokluğuna dikkat çekti.
Gergerlioğlu yaptığı sunumda şunları söyledi:
"3 yüz bini aşkın mahpus var. Ama cezaevlerinin kapasitesi 2 yüz 50 bin. Tıkış tıkış olan cezaevleri var. Tecrit uygulanan cezaevleri var. Özellikle T tipi cezaevlerinde bu uygulanıyor. Sosyal haklarına dair ağır ihlaller yaşanıyor. Sohbet, kitap okuma, giyim kuşam da ihlaller arttı. Pandemi ile beraber sağlık hakkı ihlali en baş aktör olarak açığa çıktı. Rütubetli, güneş görmeyen, her tarafı beton, toprağın bile olmadığı bir ortam. İstediği yiyeceği bulamayan kantine mahkum olan alanlarda fizyolojik ve psikolojik sorunların açığa çıkması normaldir."
Gergerlioğlu'nun konuşması ardından nöbete katılanlar söz alarak başta tutsak yakını aileler olmak üzere kamuoyuna nöbete ve yapılacak tüm eylemlere katılım çağrısında bulunuldu.