Merhaba, ben Emmannuel. Paris Ulaştırma Özerk İşletmesi’nde (RAPT) otobüs şoförüyüm ve aynı zamanda Sarı Yelekliler’denim.
15-16 Haziran’daki işçi hareketinin 50. Yılını kutlayacak olan Türkiye proleter sınıfına selam ve dayanışmamı iletiyorum. Kapitalist burjuva sınıfına karşı mücadelede enternasyonal birliğimizi hatırlatmak isterim.
Aç gözlü, tüm yalanlarını görebildiğimiz bu sınıf, bizleri dosdoğru duvara çarpmak istiyor. Her defasında daha da şiddetli, daha da çalan bir sınıf olarak bizi sıkıp üzerimize durmadan saldırıyorlar. Bu kavgada hepimiz biriz. Türkiye’deki olanlar Hindistan’ı etkiliyor. Tüm dünyayı etkiliyor. Çünkü burjuva sınıfının hiçbir ulusu, hiçbir ülkesi yoktur. Her şeyimizi almak istiyor ve alıyor. Hayatlarımıza ve zamanımıza kadar her şeyi!
Dünya proletaryası birlik olalım, birlik içinde kalalım. Dünyada her yerde patlamalar gerçekleşiyor. Çünkü tüm yalanlarını ve manipülasyonlarını daha açıkça görüyoruz. Tüm cilaları dökülüyor. Propaganda ve ajitasyonlarıyla, birleşmemizi önlemek ve onlara saldırmamamız için birbirimizle kavga etmemizi istiyorlar.
Birleşmemiz lazım, işçi hareketlerinden Sarı Yeleklilere, dünya genelindeki grev hareketlerinden George Floyd hareketine hepimiz birlik olalım. Verecek bir mesajım varsa, birleşelim, enternasyonal bir şekilde örgütlenelim, herkesin ihtiyacını karşılayabilecek bu dünyada, gereksiz olan, parazit, acı ve sefalet yayan bu sınıfı süpürelim.
Emekliliğin yeniden düzenlenmesine karşı RAPT’daki greve katıldım. Emeklilik haklarını kısan bu reform, finansal kriz ve özelleştirmeyle yasanın kapsadığı herkes için bir felakettir. Bu 3 aylık grevde, yasal cendereye sıkışırsak, yani bize verdikleri iznin sınırları içinde kalırsak çok ileri gidilemeyeceğini fark ettik. Burjuva sınıfı bizlere ancak kendilerini rahatsız etmeyen hakları verir. Sendikal cendereyi de aşmak zorunda kaldık. Hareketleriyle, davranışlarıyla ve sözleriyle burjuva yönetimine ait olduğunu kanıtlayan sendika yönetimini dinlemeye zorlandık. Tüm öfke tezahürü, tüm talepler bir yerden sonra sadece illegal olur. Bizlere hiçbir zaman onları rahatsız eden şeyleri yapmamıza izin vermezler.
Bıkkın hissetmenizde haklısınız, öfkeli olmanızda haklısınız ama o bıkkınlığı aşmak gerekiyor. Öte yandan kendine sınırı olmayan burjuvazinin bize dayattığı sınırları aşmadan, proleterler olarak hiçbir zaman hiçbir şey elde edemedik. Bu burjuva sınıfı meslektaşlarımızı kör etmeye gelince hiçbir sınır tanımıyor. Baskıya gelince, yalan söylemeye gelince hiçbir sınırları yok. Proleter sınıfın iyi niyetiyle oynuyorlar. Bizlerin kamu yararına olan saygımızdan faydalanıyorlar. Toplum yararına mücadele ettiğimiz için otomatik olarak birbirimize saygı gösteriyoruz, fakat onların umurunda değil. Bireyci oldukları için hiçbir şeye saygı duymuyorlar. Tüm dehşeti hak ediyorlar.
Daha ileri gitme isteğinde haklıyız ve daha da ileri gitmemiz gerek. Burjuva sınıfın bize tanıdığı yasal cendereyi aşmamız gerek. Bunu yapmak zorunda kaldık ve her zaman da yapmak zorunda kalacağız. Sadece bazı sınırları aştığımızda kazanacağız. Bunun için kendimizi hiçbir şekilde suçlu hissetmemiz gerekmiyor. Onları yenmenin tek yolu bu olacak.