Vanlı depremzedeler kalıcı konut istiyor!

Van’da gelinen nokta depremin değil kapitalizmin öldürdüğünü bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kapitalizm tüm vahşiliği ile Vanlı depremzedeleri kadın, çocuk demeden insanlık dışı koşullara mahkum etmeye çalışmaktadır.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 22 Aralık 2013
  • 08:48

Van depreminin üzerinden iki yıl geçmiş olmasına rağmen depremin yıkıcı etkisi hala sürüyor. Van ve Erciş’te depremzedelerin barınması için kurulan 34 konteyner kent, TOKİ tarafından yapılan 15 bin 343 konutun geçen yıl teslim edilmesinin ardından kademeli olarak kaldırılmıştı. Kiracı olan ve kendilerine konut çıkmayan yaklaşık 500 aile ise konteyner kentlerde yaşamlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Halen konteyner kentlerde kalan 30 aile ise 28 Ağustos’tan beri kalıcı konut talebi ile açlık grevinde.

Sert kış koşulları depremzedelerin yaşam koşullarını iyice zorlaştırırken depremzedeler bir yandan da elektrik kesintisi sorunu ile boğuşuyorlardı. Elektrik kesintisi gerekçesi olarak konteyner kentleri boşaltmak için verilen sürenin dolması gösterilirken, depremzedeler 120 gün boyunca elektriksiz bırakıldılar. Bu durumun özellikle kış koşullarının iyice ağırlaşmasıyla birlikte kamuoyunda “Van üşüyor!” başlığı ile geniş yer bulmasının ardından geçtiğimiz günlerde konteyner kentlere tekrar elektrik verilmeye başlandı.

 

Elektrik sorunu çözüldü, barınma problemi devam ediyor

Konteyner kentlere elektrik verilmesinin ardından son durum ile ilgili açıklama yapan konteyner kent grev sözcüsü Ali Ahi, açlık grevinin talepleri karşılanana kadar devam edeceğini belirtti ve şöyle dedi:

“Biz açlık grevine bizim için kalıcı bir çözüm oluşturulması için girdik. 120 gündür burada elektriksiz yaşıyorduk. Valilik girişimleri sonucu tekrar konteynerlere bu gece itibariyle elektrik verildi. Tabi ki bu bizi mutlu etti. Ama kalıcı bir çözüm için yetkililerden tekrar duyarlılık bekliyoruz. Açlık grevimiz devam edecek.”

Depremzedeler kalıcı konut talepleri karşılanana kadar açlık grevini sürdüreceklerini belirtirken bu sorun karşısında devlet kalıcı bir çözüm üretmek noktasında bir adım atmamakta. Depremzedelere gösterilen tek çözüm Valiliğin kira yardımı teklifi. Van Valisi Aydın Nezih Doğa bu yardımın da sigortalı iş bulana kadar geçerli olacağını belirtiyor. Pek çok depremzede ailenin sigortalı işte çalışmasına rağmen kiraları karşılayamaması ise bu önerinin sözde bir çözüm olduğunun en açık kanıtı niteliğinde. Çünkü deprem öncesinde 50-100 liralık kerpiç evlerde kalan aileler şimdi minimum 200-300 lira kira ödemek durumda.


“İstense sorun 6 ayda çözülür”

Bazı siyasi parti, dernek ve kurumlar tarafından oluşturulan Koordinasyon Kurulu’nun basın açıklamasında ise Van Valiliği’nin kira yardımı teklifinin samimi bulunmadığı belirtildi. BDP Milletvekili Özdal Üçer, Koordinasyon Kurulu adına gerçekleştirdiği basın açıklamasında devletin “istese” bu sorunu çözebileceğini belirtti ve şöyle dedi:

“Koskoca büyükşehir belediye kurumunun yıllık 200 milyon geliri var. Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü’nün ise 1 milyar 750 milyon geliri var. Yani belediyeden 8 kat daha fazla. Bütün kurumların bütçesi belediyeden fazladır. Bunlar bu kaynakları yandaş müteahhitlere veriyorlar. AFAD’a verdiğiniz yetkiyi ve ayırdığınız bütçeyi belediyeye tahsis etseniz belediye bu sorunları çoktan çözmüştü. Bugün bile devredilirse belediye başkanımız ve ekibi bu sorunu 6 ayda çözecektir.”

Her ne kadar Özdal Üçer sorunu Belediye’nin çözebileceğini belirtse de Üçer’in açıklamasından birkaç gün önce twitter hesabından depremzedelerin son durumu ile ilgili twitterdan mesaj atan BDP’li Belediye Başkanı Bekir Kaya, Valiliğin açıklamasını destekler bir açıklama yaptı ve şöyle dedi: “Baştan beri hepsine kiralık ev bulma ve kirayı karşılama önerimizi kabul etmiyorlar. Aynı teklifi il valiliği de yapıyor.”

Böylece “sosyal belediyecilik” anlayışının sınırları Van örneği üzerinden bir kez daha gözler önüne serilirken Ali Ahi, Bekir Kaya’nın açıklamalarına şu karşılığı verdi: “Talebimiz, başından beri ödeyebileceğimiz koşullarda kalıcı konut oldu. Belediye başkanının kira yardımını kabul etmedik, valiliğin bir yıllık kira yardımını kabul etmemiştik. Kira yardımı sorunlarımızı halletmeyeceği için buradayız, bizim için değişen bir şey yok… Anadolu konteyner kentinde 50 aileyiz, 90’a yakın çocuklayız. Tahirpaşa’da da 30 aile var. Kalıcı konut sözü verilirse tabii ki kiraya çıkarız, soğukta bekleme taraftarı değiliz. Bize valilikten gönderdikleri tebligatta ise ayın 20’sine kadar kira yardımını kabul etmezsek teklifin geri çekileceğine dair tehditvari bir açıklama var.” 

Van’da gelinen nokta depremin değil kapitalizmin öldürdüğünü bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kapitalizm tüm vahşiliği ile Vanlı depremzedeleri kadın, çocuk demeden insanlık dışı koşullara mahkum etmeye çalışmaktadır. Sermaye devleti “istense 6 ayda çözülebilecek” sorunu çözmemekte, “terörist oldukları için deprem felaketini yaşayan” Vanlı depremzedeleri kaderlerine terk etmektedir. Açıktır ki sermaye devleti tüm ikiyüzlülüğü ile Suriye’de emperyalizmin tetikçiliğini yapan gerici çetelere her türlü yardımı yaparken Van’ı görmezden gelmektedir.

İLİŞKİLİ HABERLER