Gerici faşist iktidarın ekonomi yönetimi ve politikaları, ekonomik krizin biriken faturasını işçi ve emekçilerin sırtına yüklemektir. Yeniymiş gibi ekonomi programları ilan edilse de başkanlar ve bakanlar değişse de krizin faturası işçi ve emekçilere hep daha fazla yoksulluk, hak gaspı ve işsizlik olarak kesilmektedir. Mayıs seçimleri dönemini “düşük ücret-geniş istihdam” politikası ile atlatan iktidar, seçimlerin ardından fahiş vergiler, faiz artışları, TL’nin değer kaybetmesi ve enflasyon artışı ile emekçileri derin bir yoksulluğa mahkûm etti.
Sarayın aparatı TÜİK’in sözde verilerinin de ortaya koyduğu haliyle Türkiye’de işsizlik oranı, Kasım 2023’te bir önceki aya göre 0,4 puan artarak yüzde 9 oldu. 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre 115 bin kişi artarak 3 milyon 116 bin kişi oldu. TÜİK, Mart 2021’de işsizlik tanımını değiştirdi ve işsizlik verilerine son 1 ayda aktif olarak iş aramayanları dahil etmiyor. Aynı şekilde anket yapılan hafta içinde bir işte bir saat çalışanı bile istihdamda sayıyor, yine işsizlik rakamlarına dahil etmiyor. Dolayısıyla TÜİK’in sahte işsizlik rakamlarının gerçekleri yansıtmadığı herkesçe biliniyor. Türkiye, bu sahte verilere rağmen uluslararası raporlarda da fiyaskodan kurtulamıyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) üye 38 ülke arasında Türkiye, en yüksek işsizliğin görüldüğü dördüncü ülke oldu. OECD ülkeleri arasında en yüksek işsizlik oranı yüzde 11.9 ile İspanya’da gerçekleşti. İspanya’yı yüzde 10.3 ile Kolombiya ve yüzde 9.4 ile Yunanistan takip etti. Türkiye ve Şili ise, yüzde 9’luk işsizlik oranlarıyla dördüncü sırayı paylaşıyor. Kadın işsizliğinde ise Türkiye üçüncü sırada yer alıyor. Kasım itibarıyla Türkiye’de TÜİK verilerine göre 3 milyon 116 bin kişi işsizken, OECD ülkelerindeki işsiz sayısı 33.3 milyon oldu. Buna göre 38 üyeli OECD’de neredeyse her 10 işsizden 1’i Türkiye’de bulunuyor.
Geçtiğimiz günlerde İTÜ Uzay Mühendisliği mezunu Okan Bayram, çalıştığı kafeye giderken yolunu değiştirip inşaatın üst katından kendini bırakarak yaşamına son verdi. Bayram sosyal medya hesabından son yaptığı paylaşımlarda “Bir gün uzayı çıplak gözle görmek istiyorum ve bir gün sevmek, sevilmek istiyorum” diye yazdı. Aynı günlerde iktidarın temsilcileri “uzay şovu” ile mutluluk pozları veriyordu. Bayram’ın intiharı ülkedeki işsizlik gerçeğinin topluma yansımasının son trajik örneği oldu.
Önümüzdeki dönem ekonomide “kemer sıkma” programının uygulanmaya devam edeceği gerek iktidarın sözcülerinin söylemlerinden gerekse var olan tablodan açıkça görülüyor. Bu da emekçiler için sosyal-iktisadi saldırıların katmerleneceği, işsizliğin ve yoksulluğun daha da artacağını gösteriyor.