İstanbul 1 Mayıs Platformu Tuzla İçmeler köprüsünde 1 Mayıs eylemi gerçekleştirdi. Kolluk kuvvetleri eylem için bir araya gelen kitleyi fiziksel mesafe, salgın vb. bahanelerle engellemeye çalışsa da saldırılar boşa düşürüldü.
Sloganlar, marşlarla açıklama yapılacak alana yerleşildi. Kitlenin selamlanmasının ardından 1977 1 Mayıs’ında şehit düşenler nezdinde mücadelede ölümsüzleşenler anısına saygı duruşuna geçildi. Ardından platformun ortak açıklaması okundu. Açıklamada 2020 yılı 1 Mayıs’ının koronavirüs salgınıyla karşılandığı, işçi ve emekçilerin bu salgınla yüz yüze bırakıldığı anlatıldı. Açıklamada koronavirüs sürecinin kapitalist düzenin çarpıklığını ve kriz içinde olduğunu bütün çıplaklığı ile gözler önüne serildiği vurgulandı. Ekonominin çarklarının dönmesi için işçilerin çalışması gerektiği ve işçilere bu süreçte ölüm dayatıldığı aktarıldı. Sermayedarlara büyük bütçeler aktarılırken; işçilere ve emekçilere kolonya verildiği ve dua etmeleri telkin edildiği hatırlatıldı. Sözde işten atmanın yasaklanması ile kölece çalışma ve düşük ücretler dayatıldığı anlatıldı. İŞKUR’un sermayedarların ihtiyacına göre talan edilmesi teşhir edildi. Taleplerin sıralanması ile ortak açıklama bitirildi.
Platformun açıklamasının ardından HDP milletvekili Züleyha Gülüm bir konuşma gerçekleştirdi. Gülüm kitleyi selamlayarak, herkesin 1 Mayıs’ını kutladı ve yaptığı konuşmada şunları ifade etti:
“Gerçekten korona değil, kapitalizm öldürür. Bu kapitalizmin sömürü ve talan düzeni öldürüyor. Korona herkese bulaşıyor olsa da koşullarımız eşit olmadığı için aynı sonuçlarla çıkmıyoruz. Kimileri saraylarında, hatta adalarında korunaklı yerlerinde koronadan korunurken, işçiler-emekçiler hiçbir koruma önlemi olmaksızın fabrikalarda çalışmaya devam ettirilerek, kölece koşullarda çalışmaya devam ettirilerek aslında ölümle karşı karşıya bırakılıyor. Kadınlar bir yandan erkek şiddetiyle bir yandan yoksullukla karşı karşıya bırakıldılar. Cezaevlerinde tutsaklar koronavirüsle, ölümle baş başa bırakıldılar. Özellikle ağır hasta tutsaklar, tüm siyasi tutsaklar düşmanla savaş hukukunun bir gereği olarak iktidarın kin ve nefret politikalarının bir sonucu olarak cezaevlerinde rehin tutulmaya devam ediliyor. Onlar da aslında tüm halk gibi ölümle karşı karşıya bırakıldılar. Buradan bir kez daha sesleniyorum. Tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılsın. Ölümle baş başa kalma politikasına son verilsin. Düşmanla savaş hukukuna son verilsin. Bu ülkede adaletin gerçekleşmesi için insanlar ölüm orucuna girmek zorunda kalıyorlar. Bu uğurda Helin ve Mustafa arkadaşımızı yitirdik. Ama İbrahim’i yitirmek istemiyoruz. Avukat arkadaşlarımız Ebru’yu, Aytaç’ı yitirmek istemiyoruz. Bir an önce talepleri kabul edilsin. Adalet yerini bulsun ve arkadaşlarımız yaşasın. Bütün önlemlerin sermayedarlar için, yandaşlar için alındığını görüyoruz. Ve aynı zamanda savaşın da sürdüğünü ve bütün olanakların savaşa ayrıldığını görüyoruz. Buradan bir kez daha sesleniyorum. Savaşa değil halka bütçe, savaşa değil emekçiye bütçe verilsin. Zengine, yandaşa değil yoksula, işçiye, emekçiye, çiftçiye, kadına bütçe verilsin. Bunun için örgütlülüğümüzü daha da büyütmek zorunda olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Bizi büyütecek olanın, birlikte başarıya ulaştıracak şeyin örgütlülüğümüz olduğunu bir kez daha hatırlatarak hepinize katıldığınız için teşekkür ediyorum.”
Züleyha Gülüm konuşmasını Yaşasın 1 Mayıs, Bıji Yek Gulan sözleriyle bitirdi.
Konuşmaların ardından program ortak 1 Mayıs Marşı’nın söylenmesi ile devam etti. Fiziksel mesafe korunarak halaylar çekilmeye başlandı. Polis müziğe müdahale edince kitle hep bir ağızdan halaylara ve marşlara eyleme devam etti.
Söylenen marşlarla eylem programı bitirildi. Eylemde sıklıkla “Yaşasın 1 Mayıs-Biji Yek Gulan!”, “Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sosyalizm!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak / Tuzla