Hukukçular, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti'nin 116.’sını gerçekleştirdiler. Diyarbakır'da tutsak edilen 16 gazeteci için gerçekleştirilen eylemde ilk sözü alan ÇHD İstanbul Şube Başkanı Çiğdem Akbulut, şunları söyledi:
“En temel haklarımızı en temel ve meşru yollarla aradığımız Gezi direnişinde evet hepimiz oradaydık. Siyasi iktidara ve onların bırakın hukuksuzluğunu düşmanca talimatlarıyla hareket eden kolluğuna karşı birlikte direndik, sözümüzü birlikte büyüttük. Direniş sırasında katledilen Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım ve Berkin Elvan'ın katillerinin kimisi hiç yargılanmadı, kimisine vicdanı dahi soğutmayan cezalar verilirken başka Berkini’mizin Avukat Can olmak üzere hak savunucuları ve aydınları sözde yargılama sonucu 18 yılla cezalandırılmak ve hapsetmek ancak Gezi'nin meşruluğunu gizlemeyi amaçlayan siyasi saikle açıklanabilir."
Akbulut, konuşmasının devamında Diyarbakır’da 16 gazetecinin de aynı hukuksuzlukla tutuklandığını belirterek onların da serbest bırakılmasını istedi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu adına söz alan Nezahat Doğan şunları söyledi:
“Biz gazeteciler tek değiliz, nasıl ki Gezi'de çevre, doğa, hava, su, onun için herkes için bir araya geldi, toplandı ortak sesi yükselttiyse, kimliksiz bir direniş gösterdiyse Gezi'de bugün de burada adalet için, hukuksuzluklara karşı adalet için görevlerini yapan gazetecilerin görevlerin yapması için tekrar sahaya gazeteciliğe dönmesi için adalet nöbetleri yapılıyor. Biz de adalet nöbetlerine katılıyoruz ama bizim işimiz adalet nöbetlerine katılıp konuşmak değil. Var olan adalet nöbetini haberleştirmek, sormak, sorgulamak, sorgulatmak"
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği adına konuşan Mehmet Aslan, gerçek haberleri yazmaya devam edeceklerini söyledi. Demokrasi İçin Hukukçular adına söz alan Avukat Mustafa Söğütlü de Gezi için söylenen yalanları hatırlatarak halkın da orada olduğunu, yalanlara kanmadığını ifade etti.