Türkiye Makine Mühendisleri Odası (TMMOB) “Türkiye enerjide nereye gidiyor?” başlıklı raporu açıkladı. TMMOB yaptığı açıklama ile “Odamız Enerji Çalışma Grubu tarafından hazırlanan ve bugün kamuoyu ile paylaştığımız Türkiye Enerjide Nereye Gidiyor? başlıklı Oda Raporunda ise enerjide gölgelenmeye çalışılan sorunlar ve gizlenmeye çalışılan gerçeklikler dile getirilmektedir” dedi.
Ülke genelinde fosil yakıtlara ve ithalata bağımlılığın sürdüğü ifade edilen raporda “Enerji sektörünü özel tekellerin kâr egemenliğinden çıkarıp kamusal bir düzleme aktarma, enerjiyi azami ölçüde verimli kullanarak demokratik bir denetimi/programı gerçekleştirme ihtiyacı” olduğu vurgulandı.
“Plansız yatırımlara devam ediliyor”
Yayınlanan raporda “Elektrik sektöründe arz fazlasına ve plansız yatırımlara devam ediliyor” denilerek şunlar ifade edildi:
“Elektrik sektöründe abartılı talep tahminleri ve plansız yatırımlarla ihtiyacın çok üzerinde kurulu güç ve üretim kapasitesi tesis edilmiştir. Türkiye’nin 2018’den bu yana elektrik talebi kayda değer bir artış göstermemekte ve yıllık elektrik tüketimi 300 milyar kWh civarında gerçekleşmektedir.”
Fatura halka kesiliyor
Şirketler tarafından kaçak kullanılan elektriğin bedelini tüketicilerin faturaları üzerinden karşılandığı belirtilen raporda geniş kesimlerin enerji harcamalarındaki artış şu şekilde ifade edildi:
“Toplam istihdamın yüzde 34,64’ünün sosyal güvenlik sistemi dışında sigortasız ve yüzde 60’ından fazlasının asgari ücretin altında ücretle çalıştığı günümüz Türkiye’sinde, art arda gelen zamlarla aileler her ay tutarı daha fazla artan enerji, su vd. faturalarını ödemekte zorlanmakta ve ödeyemedikleri için elektriği, gazı, suyu kesilen konut sayısı milyonlarla ifade edilmektedir. Ekim 2020 itibarıyla, hane halkı aylık ortalama elektrik ve doğal gaz harcamaları toplamı, asgari ücretin İstanbul’da 15,10’u; Ankara’da yüzde 16,30’u kadar olmuştur. Ocak 2019-Ekim 2020 döneminde TÜİK’in resmi enflasyon artışı yüzde 21,5 olurken, konutlarda elektrik fiyatları yüzde 39,7; doğal gaz fiyatları yüzde 34,7-39,7 oranlarında artmıştır.”
Talan ile devreye sokulan HES’ler
Karadeniz’de yapılan HES’ler raporda “Yenilenebilir enerji adına yapılan talan” olarak adlandırılırken şunlar belirtildi:
“Doğu Karadeniz’in bağrına sokulan ilk hançer olan sahil yolunun ardından ikinci hançer doğa ve toplum düşmanı, kâr hırsı ile tekniğe ve ahlaka aykırı olarak inşa edilen HES’ler olmuştur. Bugün bunlara ilaveten yaylaların çirkin beton yapılar ve araçlar tarafından işgal edilmesine yol açan yol projeleri ile Kazdağları’nda yaptıkları gibi ormanları, bahçeleri, bağları yok eden maden projeleri var. Ama Karadeniz’in dağ ve yaylalarında Cerattepe’deki gibi, Ünye’deki gibi madenlere direnenler; “yaylalar bizimdir, yaşasın hayat” diyenler de var.”
Raporda ayrıca “Çevreyi kirleten santrallar kapatıldı mı?”, “Karadeniz’de TPAO’nun doğal gaz keşfi üzerin”, “Madencilik, doğalgaz, elektrikle ilgili yasa değişikliği yurttaşların enerji gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik bir tek madde bile içermiyor”, “Sinop NGS hayali bir projedir” başlıkları yer aldı.