Türk Tabipleri Birliği (TTB), Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2 Şubat tarihli açıklamasına göre SARS-CoV-2 virüsünde üç ayrı varyatın saptandığına işaret ederek bulaşma hızı belirgin olarak artmış olan bu varyantların mevcut epidemiyolojik durumda değişikliklere neden olması nedeniyle risk oluşturduğuna dikkat çekti.
DW Türkçe'de yer alan habere göre bu varyantların saptandıkları ülkelerde salgın hızı ve dolayısıyla ölümlere "kar topu etkisi"nden söz edildiği vurgulayan TTB, bu varyantların bir coğrafyaya girdiklerinde bulaşma hızını yüzde 30 ila yüzde 50 artırmaları durumunda 1-2 ay içinde hâkim hale geldiklerini kaydetti.
Türkiye'deki güncel durumu ise Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Twitter'daki paylaşımlarından izlendiğini vurgulayan TTB, Bakan'ın 3 Şubat'ta 196 İngiltere mutasyonu, iki Güney Afrika mutasyonu ve bir de Brezilya mutasyonu ile karşılaşıldığını duyurduğunu, ancak varyant suşlarının hangi şehir ya da şehirlerde, hangi yaş gruplarında görüldüğü ve klinik seyrinin ne durumda olduğu gibi bilgileri paylaşmadığı eleştirisini getirdi.
İngiltere'den bildirilen varyant suşunun yüzde 35 oranında daha ağır seyrettiğine ilişkin bulgular olduğuna işaret eden TTB, "Varyantlar hastalık şiddetini ağırlaştırmasa bile, bulaşma hızındaki artış nedeniyle salgın hızındaki 'kar topu etkisi'nin ölümler için de geçerli olacağı anlaşılacaktır. Şöyle ki; basit bir matematik hesaplama ile bulaşma hızı yüzde 50 artmış, enfeksiyon periyodu altı gün kabul edilerek, başlangıçta 1000 olgu olduğunu varsaydığımızda, bir ay sonra enfekte olanların 7,59 kat, iki ay sonra 57,67 kat artması ve buna bağlı olarak da, hastane yatışlarının ve ölümlerin artması kaçınılmazdır" değerlendirmesine yer verdi.
Virüsler bulaştıkça mutasyon gelişmesi ve bazı mutasyonların kalıcı hale gelmesi kaçınılmaz olacağını kaydeden TTB, "Aşılama stratejilerinin doğru kurulması, hızlı ve etkili bir aşılama ile bağışıklığın hızla oluşturulması, varyant gerçeği nedeniyle artan ve acil önemdedir" dedi.
TTB'nin açıklamasında yer alan bilgiye göre, koronavirüs de diğer RNA virüslerinde (örneğin influenza) olduğu gibi, çoğalma ve yayılma sırasında mutasyonlar gelişir. Mutasyonlar, yani gen dizilimindeki değişiklikler, çoğunlukla bir anlam taşımaz ancak bazı mutasyonlar virüs için bulaştırıcılığın artması gibi avantajlar sağlayabilir. Bu şekilde avantajlı hale gelen ve virüsün ilk halinden genetik yapı olarak farklı olan yeni virüs "varyant" olarak adlandırılır. Daha kolay bulaşan varyantlar zamanla seçilir ve baskın hale gelir.
Üç varyantın da SARS-CoV-2'nin evrimleşme hızından beklenenin ötesinde mutasyon biriktirmiş olmaları ile dikkat çektiğini kaydeden TTB, "Bu varyantların önemli bir özellikleri de diken proteinini kodlayan S geninin kritik noktalarında N501Y (üç varyant suşta da mevcut) ve E484K, K417N (V.2 ve V.3'te ortak) benzer değişiklikleri içermeleridir. Varyantlarda ortak mutasyonların birikmiş olması virüse avantaj sağladıklarına dair işaret olarak değerlendirilmektedir" bilgisine de yer verdi.
DSÖ, aşı üreticilerini mutasyonları dikkate almaya çağırdı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) korona varyantları ve aşı konusunda endişelerini dile getirerek aşı üreticilerini uyardı. DSÖ Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, Güney Afrika'nın, AstraZeneca aşısının etkinliğiyle ilgili uyanan şüpheler üzerine planlanan aşılamaları geçici olarak durdurması konusunda, "Bu her halükarda endişe verici bir haber. Bu gelişme, aşıların hızlıca üretilip insanlara ulaştırılmak zorunda kalındığını gösteriyor" dedi.
"Virüslerin mutasyona uğradığını biliyoruz. Ve aşıların etkili olabilmeleri için mutasyonlara uyumlu hale getirilmesi gerektiğini de biliyoruz" diyen DSÖ Genel Sekreteri, Salı günü DSÖ Strateji Grubu'ndan uzmanlarla bir araya geleceklerini ve AstraZeneca aşısı konusunda verilecek tavsiyeyi görüşeceklerini kaydetti.
Ülkelere yeni ortaya çıkarılan her tür mutasyonu DSÖ'ye bildirmeleri çağrısı yapan Genel Sekreter, gelişmeleri ancak bu şekilde takip edebileceklerini ve tepki verebileceklerini söyledi.