Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Türkiye’de Sağlık Çalışanı Ölümlerinin Anlattığı” adlı raporunu yayımladı. Raporda 17 Mart 2020 ile 31 Mayıs 2021 tarihleri arasında koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle yaşamını yitiren sağlıkçıların ölümleri değerlendirildi.
Covid-19'un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için Meclis’te görüşmelerin yapılmadığı hatırlatılan raporda, koronavirüsün meslek hastalığı olarak kabul edilmesi istendi.
Raporda salgın sürecinde toplam 403 sağlık çalışanının Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi.
Raporun devamında şu ifadeler yer aldı:
“Sağlık çalışanlarından yüzde 68,4’ü 2020 yılının Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ve 2021 Ocak ayında Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre pandeminin başından 2021 Ocak ayına kadar Türkiye’de Kovid-19’a bağlı 25.993 ölüm gerçekleşmiştir. Bu ölümlerin yüzde 75,4’ü yukarıda belirtilen 5 ayda gerçekleşmiştir. Kovid-19 nedeniyle 2021 yılının Ocak ayında ölen hekimlerin yüzde 85,7’si; 2021 yılının Şubat ayında ölen hekimlerin yüzde 75,0’i; 2021 yılının Mart ayında ölen hekimlerin yüzde 80’i; 2021 Mayıs ayında ölen hekimlerin yüzde 83,3’ü özel bir sağlık kurumunda çalışmaktaydı.”
Pandemi saürecinde yaşamını yitirenlerin çoğunun işçi, emekçi olduğu belirtilerek hastalığın sınıfsal olduğu yönünde vurgu yapıllan raporda, önlemler alınsaydı ölümlerin engellenebileceği şu şekilde ifade edildi:
“Covid-19 nedeniyle kaybettiğimiz hekimlerin sayısının fazla olması da sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılması ve emeğin değersizleştirilmesi ile yakından ilgilidir ve bunlar çok yönlü irdelenmelidir. Ölen sağlık çalışanları içinde; özel sektörde çalışan hekim, diş hekimi, eczacı sayısı kamuda çalışanlardan daha fazladır. Hiç çalışmamaları gereken bir yaşta, ekonomik nedenlerle ve hatta emeklilik sonrası özel sektörü tercih eden bu çalışanlar için ek önlemlerin alınmaması, çalışma saatlerinin kısaltılmaması, ölümlerin daha fazla olmasında etkilidir. Kovid-19’a bağlı ölen eczacıların, eczacı teknisyenlerinin, aile hekimlerinin ve işyeri hekimlerinin oranı dikkate alındığında; çalışma mekanları başta olmak üzere bütün sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının irdelenmesi gerektiği görülecektir.”