Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) mücadele günü olarak tanımladığı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada 10 Ocak'ın ortaya çıkışı ve sonrası şu ifadelerle anlatıldı:
"1961 yılında gazetecilerin kararlı mücadelesi ile basın çalışanlarının haklarını yasal güvenceye alan 212 Sayılı Kanun, 10 Ocak 1961 yılında Resmî gazetede yayınlanarak yasalaştı. Hemen ardından Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah gazetesi sahipleri, bu kanuna karşı 3 gün gazete çıkartmama kararı aldı. İstanbul Gazeteciler Sendikası öncülüğünde gazeteciler, patronların bu hareketine karşı Basın Gazetesi adıyla bir gazete çıkarttı. Gazetecilerin dirençli duruşu sayesinde patronlar 212 Sayılı Kanun’a karşı itirazları geri çekmek zorunda kaldı. Gazetecilerin bu mücadelesi ve kazanımı, o günden sonra ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı’ olarak kutlanmaya başlandı. 1971 yılında askeri darbe ile 212 Sayılı Kanun’da bazı haklar tırpanlanınca ‘Çalışan Gazeteciler Günü’ olarak anılmaya başlandı. Bugün, 212 Sayılı Kanunu’n devamı olan 5953 Sayılı Basın İş Kanunu ile gazetecilerin yasal hakları belirlenmeye devam ediyor ancak son yıllardaki mahkeme kararları ile bu haklar gün be gün tırpanlanıyor."
İş kolu içindeki kayıtlı gazeteci sayısı
Basın işkolunda kayıtlı gazetecilerin sayısı üzerine açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Bakanlığın açıkladığı 2013 Ocak Ayı İstatistiklerine göre iş kolunda kayıtlı çalışan sayısı 104.141’dir. Diğer bir deyişle Temmuz 2020 verilerine göre iş kolundaki mevcut kayıtlı istihdam oranı; 2013 Ocak verilerine kıyasla %16,94 daralma göstermiştir. Bakanlığın açıkladığı Aralık 2020 'iş kolu işyeri listesi’ne göre ise gazetecilik faaliyeti içinde kayıtlı çalışan sayısı toplam 22,574 kişidir. Diğer bir deyişle, 'Basın, Yayın ve Gazetecilik' iş kolu içinde, gazetecilik mesleğini icra eden kayıtlı çalışan sayısının, toplam kayıtlı çalışan sayısı (86,505) içindeki oranı ise yaklaşık %26,09’dur.
Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nin (CİMER) TGS ile paylaştığı verilere göre 'Türkiye’de 4/a sigortalı olarak çalışan gazeteci sayısı' Eylül 2020 itibariyle 17.551’dir."
İşsizlik ile ifade özgürlüğ ve örgütlenmede engellemeler
Açıklamada işsizlik verileri basında ifade özgürlüğü konusundaki Türkiye'deki engellemeler ifade edildikten sonra gazetecilerin sendikal örgütlenmesi üzerine şunlar söylendi:
"Temmuz 2020 verilerine göre 'Basın, yayın ve gazetecilik' iş kolundaki toplam sendikalaşma oranı %7,87’dir. Ülkedeki genel sendikalaşma oranının %13,66 olduğu düşünüldüğünde, iş kolu içindeki örgütlenme oranının oldukça düşük olduğu görülecektir. Ancak bunun esas nedeni sendikal çalışmanın yetersizliği ya da eksikliği değil, işverenlerin sendika karşıtı tutum ve davranışları, çalışma mevzuatındaki boşluklar ve yukarıda bahsedilen işsizlik baskısıdır. Örneğin 2020 yılında medya sektöründe dört işletmede TGS üye çoğunluğunu sağlanmış ve Bakanlığa yetki için başvurmuştur. Bunun üzerine bu dört işletmede de işverenler, sendikal hak ve özgürlüklere saygı duymak yerine yetki belgelerine itiraz ederek süreci yargıya taşımayı tercih etmiştir. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) her yıl açıkladığı küresel haklar endeksine göre Türkiye, çalışan haklarına saygı bağlamında en kötü on ülke arasında yer almaktadır. Endüstriyel ilişkilerdeki çalışanlar aleyhine var olan bu olumsuz hava, yargının pandemi nedeniyle artan iş yükü ve davaların yavaş ilerlemesi ile birleştiğinde daha da ağırlaşmaktadır. Diğer yandan TGS, medya sektöründe toplu iş sözleşmeli 8 işletmenin 7’sinde yetkili sendika olarak, gazetecilerin hak ve güvencelerini korumak ve iyileştirmek adına gereken çabayı göstermektedir."
Salgın sürecinde artan sorunlar
Açıklamada salgın sürecinde TGS’nin tespit ettiği artan sorunlar şöyle sıralandı:
"1- Kısmi çalışma ödeneğine başvurulan işletmelerde çalışan gazetecilerin gelirlerinde yaşanan düşüş,
2-Kısmi çalışma kapsamında olmasına rağmen tam zamanlı çalıştırılmaya devam etme,
3-Ücretsiz izine çıkartma nedeniyle gelirde düşüş,
4-Ücretsiz izne çıkartılmasına rağmen çalıştırılmaya devam etme,
5-İşten çıkarma yasağı nedeniyle işinden memnun olmayan gazetecilerin yaşadığı sorunlar,
6- Ücret ve kıdem tazminatı alacakları konusunda işverenlerle anlaşmazlıklar,
7-Pandemi ile birlikte evden çalışmaya geçen işletmelerde artan iş yükü,
8-Tatmin etmeyen ücret seviyesi,
9-İş sağlığı ve güvenliği önlemlerindeki yetersizlikler,
10-Pandemi nedeniyle daralan ekonomik faaliyetler nedeniyle gazetecilerin iş güvencesinde aşınma. Diğer bir deyişle işini kaybetme korkusunun artması,
11-Kayıt dışı çalıştırılma,
12-Farklı iş koluna kayıtlı basın kuruluşlarında istihdamdan dolayı TGS üyesi olamama."
'10 Ocak’ın yeniden bir bayram havasında kutlanabilmesi için mücadeleye'
Basın İş Kanunu’na yönelik saldırı niteliğinde düzenlemelere de değinilen açıklama şu ifadelerle bitirildi:
"Sonuç olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün 60. yılında gazeteciler, işsizlik, güvencesizlik, örgütsüz ve sağlıksız koşullarda çalışmaya zorlanmaktadır. Ayrıca kanunun tanıdığı haklar budanmakta, kalemleri üzerindeki baskılar artmaktadır. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak 10 Ocak’ın yeniden bir bayram havasında kutlanabilmesi için tüm gazetecileri dayanışmaya, birlikte mücadeleye ve basın sektöründeki orman kanunlarına son vermeye çağırıyoruz."
İHD: Çalışan ya da işsiz bırakılmış tüm gazetecilere yönelik baskılara son verin
İnsan Hakları Dereği (İHD) İstanbul Şubesi yazılı bir açıklamada "10 Ocak 'Çalışan Gazeteciler Günü' çerçevesinde bir kez daha basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne ve çalışan ya da işsiz bırakılmış tüm gazetecilere yönelik baskılara son verin çağrısında bulunuyor, bu baskılara karşı mücadele ve dayanışma çağrımızı yineliyoruz" ifadelerini kullandı.
Açıklamanın devamında RSF ve TGS'nin verileri sunularak gazeteciler açısında tablonun kötülüğü vurgulanarak şu ifadelerle baskının son bulması istendi:
"Musa Anter’den Ferhat Tepe’ye Uğur Mumcu’ya, Metin Göktepe’den Hrant Dink’e, katledilen, kaybedilen tüm gazetecileri saygıyla bir kez daha anarken, tüm zorluklarına rağmen otoriteye biat etmeden özgür basın faaliyeti sürdürmeye gayret eden gazetecilerin "Çalışan Gazeteciler Günü" nü kutluyor, ülkeyi yönetenleri basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik baskılara derhal son verilmesi noktasında uyarıyoruz."