Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada gazetecilerin görevlerini yapamadığı, haberin serbest dolaşımının sağlanamadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini belirtti.
Açıklamada günümüzde gazetecileri koruyan tek yasanın 212 sayılı yasa olduğu ve yasanın kabulünün 61’nci yılında tablonun karanlık olduğu belirtildi. Medyanın yüzde 95’inin iktidarın kontrolü altında olduğuna vurgu yapılan açıklamada “Yayın yasakları, para cezaları, açılan davalar, gözaltılar, tutuklamalar, sansür, oto sansür artık günlük olaylar haline gelmiştir. Türkiye’de adil yargılanma hakkının ihlal edildiği bir ortamda, her gazeteci kendini mahkeme karşısında bulabilmekte ve hüküm giyebilmektedir” denildi.
Açıklamada TGC Basın Müzesi Bilgi ve Belge Merkezi’nin hazırladığı rapora göre şu bilgilere yer verildi:
-2021 yılında gazetecilere 284 dava açılmıştır. Gazetecilerin haberlerine, videolarına, köşe yazılarına ve attıkları tweetlere 141 engelleme kararı getirilmiştir. 19 olayda 24 gazeteci gözaltına alınmıştır. 34 gazeteci ise hala cezaevindedir.
-2021 yılında 390 gazeteci işten çıkarılmış, 139 gazeteci ise baskılar nedeniyle istifa etmiştir.
RTÜK Fox TV, Halk TV, Tele1, KRT ve Habertürk’e 71 kez para cezası vermiş, beş kez yayın durdurma kararı almıştır.
-Basın İlan Kurumu Birgün, Cumhuriyet, Evrensel ve Sözcü gazetelerine toplamda 110 gün ilan kesme cezası vermiştir.
-2021 yılında da gazetecilere saldırılar sürmüştür. Gazetecilerin hedef gösterildiği 120 olayda 146 gazeteci sözlü ve fiziksel saldırıya uğramıştır. 80 olay ve haberde gazetecilere sansür uygulanmıştır.”
Açıklamada son olarak şunlar ifade edildi:
“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak; çalışabilen ve işsiz tüm meslektaşlarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyoruz.
Gazetecilik mesleğini suç gören anlayıştan vazgeçilmesini, cezaevindeki gazetecilerin serbest bırakılmasını, gazetecilerin çalışmasının ve örgütlenmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
Gazetecilerin görevlerini yapamadığı, haberin özgür dolaşımının sağlanamadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini hatırlatıyoruz.
Gazetecilerin çalışabilir ve görevlerini özgürce yapabilir olmasının demokrasinin ayrılmaz bir parçası olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.”