TKİP Dava Tutsağı Onur Kara yazdığı 13 Ocak tarihli mektubunda Tekirdağ 2 No’lu F tipi Hapishanesi’nde hak gasplarını anlatarak, ilerici kamuoyunu yaşadıkları insanlık dışı uygulamalara karşı mücadeleye çağırıyor.
Pandemi koşullarında devrimci tutsaklar önlem adına alınan uygulamalar ile koyulaşan bir tecrite mahkûm edilmiş durumda. Demokratik hak ve özgürlüklerin askıya alındığı, her türlü insanlık dışı icraatın “güvenlik önlemi” adı altında, yönetmelikler gerekçe gösterilerek normalleştirildiği hapishanelerde pandemi sürecinde her türlü kazanılmış hak ortadan kaldırıldığı gibi en temel insani gereksinimler dahi karşılanmamaktadır.
Su kullanma hakkının gaspı ve pandemi koşulları altında tecritin nasıl ağırlaştığını çarpıcı bir şekilde anlattığı mektubunda Onur Kara şu ifadeleri kullandı:
“Pandemiyle birlikte sıkıntılarımız, sorunlarımız daha fazla arttı. En sonunda burada da pandemiye yakalanan dostlar oldu. Fakat sonradan öğrendiğimize göre idare adeta kolaylık sağlamış bunun için. Yani birçok kısıtlama, yasak tedbiri pandemi nedenine bağlanırken, testi pozitif çıkanlarla çıkmayanları aynı karantinada tutmaya kadar birçok akıl almaz uygulamalar yaşanmış. Semptomlar yaşanmasına rağmen test yaptırılması bile ancak mahpusların zorlaması ile sağlanabilmiş! Neyse ki şimdilik duyduğumuz yeni bir vaka olmadığı gibi yakalanan dostlar da atlatmış, iyileşmişler. Ama şimdi bir de bu pandemi sürecinde suya kota uygulaması başlattılar. Yaptıkları anonsa bakılacak olursa kişi başı 50 lt sıcak su 150 lt soğuk su veriliyormuş. Halbuki içeriye verdikleri kovalar 35-40 lt su alırken en fazla 2,5 kova sıcak su alabiliyoruz. Sular hemen kesiliyor. 2,5 kova su ile 3 kişi nasıl yıkanacak, çamaşır yıkayacak tam bir eziyet işi. İşin trajikomik yanı ilk gün soğuk su bile kesilmiş, dışarıda sağanak yağmur yağarken içeride bizler soğuk suya bile hasret kalmıştık, Levent Kırca’nın İSKİ’nin su kesintilerini konu alan parodileri aklıma geldi. Bir yandan temizlik diyorlar öte yandan temizlik imkanlarını elinden alıyorlar insanların. Mesela gardiyanlara böyle bir kısıtlama yok! Üstelik onlar bir hafta kalıp sonra evlerine gidiyorlar ve çamaşırlarını vs. kendileri yıkamıyorlar. Yani anlayacağınız bu su sorunu epey sıkıntı yaratacak gibi. Kamuoyunun bu konuda duyarlılığını arttırmak gerekiyor. En azından kota miktarının arttırılması talep edilmelidir.”
Görüş yasakları da sürüyor
Ayrıca pandemi tehdidi altındaki tecrit koşullarında kitap-yayın yasağı sürerken, insanlık dışı koşullara karşı ses çıkardığı bahanesiyle keyfi görüş yasakları devam ediyor. Kara, kendisine uygulanan keyfi görüş yasağıyla ilgili şunları aktardı:
“Benim de ziyaret yasaklarım devam ediyor. Şubat’ın 8’inde şimdiki ceza bitince 6 aylık bir ceza kalmış olacak. Muhtemelen bu yazın sonu, sonbaharın başı gibi biter diye tahmin ediyorum. 34 aylık ziyaret yasağını tamamlamış olacağım böylece. Ama bu arada haftada iki defa olan telefon hakkımız tek sefere düşürülmüş oldu.”
Kızıl Bayrak / İstanbul