7 ülkeden 36 kişiden oluşan Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon, İstanbul’da düzenlediği Tecride Karşı Uluslararası Forum sonrasında delegasyon açıkladı. Taksim’de gerçekleştirilen forum yapılan konuşmaların ardından basına kapalı devam etti. Yürütülen tartışmaların ardından Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon, ortak deklarasyon metni açıkladı.
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk’ün açıkladığı deklarasyonda, “İmralı tecrit sistemi” ve 23 aydır kesintisiz sürdürülen haber alamama haline dair kapsamlı gözlemlere ulaştığı belirtildi. Deklarasyonda, İmralı’daki tecritin mutlak iletişimsizlik ve politik bir sorun olduğu ifade edildi.
Tecritin sadece Öcalan’a yönelik değil, toplumsal muhalafete dönük bir saldırı olduğunun altı çizilen ortak metinde özetle şunlar ifade edildi:
“* İlk olarak İmralı Ada Hapishanesinde uygulamaya konulan ve adım adım bütün kara hapishanelerine yayılan siyasi mahpuslara yönelik ayrımcı infaz rejimine son verilmelidir. Başta hasta mahpuslar olmak üzere tüm mahpusların temel insan haklarına saygı tekrardan bir standart haline getirilmelidir.
…
* Bir hukuk ve politik bilinmezlik alanı olarak güncel tutulan İmralı gerçeği karşısında sadece halk bilgi edinme hakkından mahrum olmuyor. Bu bilinmezlik ortamında siyaset kurumu da manipülasyonların, bilgi kirliliğinin içinde yalpalıyor ve yön kaybediyor. İmralı’daki kaygı verici mevcut haber alamama haline derhal son verilmelidir.
…
* Bütün bu sorunların çözümünün adresi Kürt sorununun demokratik ve toplumsal olarak çözülmesinden geçmektedir. Kürt sorunun siyasal ve barışçıl temelde çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için Öcalan’ın özgürlüğü kaçınılmazdır.”