“Süryani köylerinde ayrımcılığa ve hak ihlallerine son verilsin”

İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon bugün yaptığı basın toplantısında “Midyat Tur Abdin (İzbırak) Köyü’nde Rahibe Verde Gökmen’in can güvenliği ve bölgedeki Süryani köylerinin genel toplumsal durumu” başlıklı raporunu açıkladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 25 Ekim 2019
  • 15:19

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon “Midyat-Tur Abdin (İzbırak) Köyü’nde Rahibe Verde Gökmen’in can güvenliği ve bölgedeki Süryani köylerinin genel toplumsal durumu” başlıklı raporunu bugün şube binasında yaptığı basın toplantısında açıkladı.

Hazırlanan raporu İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin açıkladı. Mor Dimet Kilisesi’nde tek başına yaşayan Rahibe Verde Gökmen’in durumundan haber aldıktan sonra raporu hazırlamaya 2017 Temmuz ayında başladıklarını belirten Keskin “Komisyon olarak Rahibe’yi birkaç kez ziyaret ettik. Ayrıca Hamburg’da yaşayan Zaz Köyü Derneği Başkanı İsa Acan ile telefon görüşmeleri ve yazışmalar gerçekleştirmiştir. Komisyon, Zaz Köyü’ne 2-7 Temmuz 2017 tarihleri arasında, bölgedeki 9 Süryani köyünü ziyaret etmiş; köylü, papaz ve muhtarlarla görüşmüştür. 3-4 Eylül 2018 tarihinde de Rahibe’nin yanı sıra, köy muhtarı Feyzullah Aslan ve Anıtlı Karakolu Komutanı Kıdemli Başçavuş Kadir Altıntaş ile görüşmüştük” ifadeleriyle raporun hazırlanma sürecini anlattı.

Rahibenin kiliseyi terk etmesinin istendiğini, Süryanilerin köylerine dönüşünün engellendiğini ve Süryanilerin kültürel miraslarının yok edilmeye çalışıldığını dile getiren Keskin, raporda yer alan talepleri sıraladı. Süryani köylerinde can güvenliğinin sağlanması için devletin yetkili kurumlarının gerekli önlemleri alması talep edilen açıklamada, bir komisyon oluşturularak bölgedeki Süryanilerin sorunlarının tespit edilmesi ve hak ihlallerinin önüne geçilmesi istendi. Bununla birlikte, korucuların da köylerdeki hak gasplarında sorumlu olduğu ve bu konuda görevlendirilmemeli istenen taleplerden bazıları şu şekilde:

“* Tüm bu koşullar altında yetkili makamlar, Valilik, Kaymakamlık, ilgili bakanlıklar, güvenlik yetkililer ve diğer merciler ele ele vererek Rahibe'nin terk etmemeye yeminli olduğu, yıllardır sahip çıktığı kilisede korkmadan, can güvenliğinden emin bir şekilde yaşamasını sağlamalıdır.

* Zaz Köyü özelinde ise, köy zorla boşaltıldığı hâlde yasa kapsamında boşaltılan köylerden sayılmadığı için zararları karşılanmamıştır. Zaz Köyü’nün ve Zazlı Süryanilerin gerek boşaltma sürecinde, gerekse hâlen devam eden hak ihlallerinden kaynaklanan zararları tazmin edilmelidir.

* Nisan 1993'te köyün boşaltılmasının ardından Ortaca köylülerinin hukuksuz bir şekilde yerleştiği ve hâlen işgal altında olan evler boşaltılmalıdır. Köyün tarihsel ve kültürel dokusunun korunması için gerekli önlemler alınmalıdır.”