Suruç Aileleri İnisiyatifi katliamın 9. yıl dönümünde Kadıköy’de eylem gerçekleştirdi.
Halitağa’da yapılan eyleme BDSP’nin de aralarında olduğu çok sayıda demokratik kitle örgütü katıldı. Saygı duruşunun ardından ilk olarak SGDF adına yapılan konuşmada şu ifadelere yer verildi:
“Dün Suruç’ta talimat verenler Hrant Dink’i katledenlerdir, Roboski’nin talimatını verenler, Hande Kader’i katledenlerdir. Katilleri tanıyoruz, biliyoruz. Katliamlarla bitmeyiz.”
Ardından Kobane Davası tutsağı Alp Altınörs’ün mesajı okundu. Altınörs mesajında şunları dedi:
“Adalet talebimiz ilk günkü kadar taze. 33 sosyalist genci aramızdan koparıp alan vahşet, Kobanê'ye insani yardım götüren gönüllüleri hedefliyordu. Bu katliamla IŞİD, sosyalistlerin üzerine salındı. O gün için Kobanê halkının destek vermek, resmen bir "suç" sayılmıyordu. Bugünse Kobanê Kumpas Davası kararlarıyla IŞİD kuşatması altındaki Kobanê'ye destek vermek resmen de "suç" İlan edilmek isteniyor.”
DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu devletin katliamcı geleceğine dikkat çekerek “Kürt halkı ile birlikte mücadele gücümüzü ortadan kaldırmak istiyorlar” dedi.
HDP Eski Eş Başkanı Kobane Davası tutsağı Figen Yüksekdağ’ın mesajı okundu. Yüksekdağ mesajında şunları ifade etti:
“Halklar arasına düşmanlık, savaş, hiddet sınırları çekip, döşedikleri mayınlı alanlardan medet umanlar, şimdi de bildiklerinden şaşmıyor. Ama o sınırlara kafa tutanlar da başka bir tarih yazıyor. 33 Düş Yolcusu Suruç‘ta, yani sınırda, sıfır noktasında tarihi yeniden yeniden başlatanlardan oldu. Başka bir yaşam isteyenler, 2015 20 Temmuz’dan beri, sadece katliamların; ölümlerin çetelesini tutmadı. Sınırsız düşlerin ve cesaretin açtığı yollardan ilerlemenin değerini, gücünü yeniden keşfetti.”
Suruç’ta katledilen Evrim Deniz Erol’un annesi Besra Erol’un hapishaneden gönderdiği mesajı okundu. Erol Evrim’e hitaben yazdığı mesajında şunları dedi:
“Sana ve 33 yoldaşına, tüm Kürdistan şehitlerine ne desem az gelir. Aklım yetmiyor. Ağzım dilim dönmüyor, kalemim yazmıyor, çünkü anaların yüreğinde dert o kadar çok ki bir iki kelam gelmiyor dile. Hepinizin emeğinin önünde eğiliyorum. Size söz veriyorum ki damarımda bir damla kan oldukça ve elimden ne gelirse sizin mücadelenizi sürdüreceğim. Siz ölümsüzsünüz! Her daim biz anaların yüreğinde yaşıyorsunuz.”
Ardından Suruç Aileleri adına okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Onlar düşlerindeki dünyayı kurmak için mücadelenin her döneminde ön sıraya geçmiş ve düşleri için mücadele etmişlerdi. Onları her yerde görebilirdiniz. Hakkâri’de kurulan gençlik köprüsünde alın terleri vardı. Kürecik’e kurulmak istenen ABD üssüne karşı yapılan yürüyüşün öncüsü oldular. Tuzla’da yapılan tersane grevlerindeydiler. Gezi direnişinde onurlarına sahip çıkmak için yine en öndelerdi.”
Katliamda yitirilenlerin isimlerine ve kimliklerine değinilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Ülkenin değişik illerinde olsalar da yüreği burada bizimle birlikte atanları minnetle selamlıyoruz.
Buradan; Uğradığı adaletsizlikler için mücadele veren bütün adalet mücadelesi yürütenlere bir kez daha sesleniyoruz. 9 yılda birlikte büyüttüğümüz bu adalet mücadelesini; daha yukarılara taşıyalım Deneyimlerimizi ve gücümüzü birleştirelim. Adaletsizliğin olmadığı bir dünyayı yeniden kurmak için birlikte mücadele edelim.”
Eylem boyunca “Suruç’u unutma unutturma!”, “Suruç için adalet herkes için adalet!”, “Suruç şehitleri ölümsüzdür!” sloganları atıldı.
Kızıl Bayrak/ İstanbul