Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), sermayenin çıkarı için 1 Mart'ta başlayan “normalleşme” ve sonuçları üzerine basın toplantısı düzenledi. Toplantıda basın metnini SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım okudu.
“Pandemi ile mücadele ederken 'sermaye için çarklar dönmeli' diyemezsiniz!” vurgusuyla konuşan Yıldırım, “normalleşme” sonrasında nerdeyse tümüyle kırmızıya dönen risk haritasına dikkat çekerek, sermayenin çıkarı için vaka artışı ve ölümlerin önünün açıldığını ifade etti.
Yıldırım pandemi ile mücadelede yapılması gerekenler konusunda önerilerini şöyle sıraladı:
-Salgınla mücadele demokratikleşmelidir. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıkların da içinde olduğu sağlık alanındaki emek meslek örgütleri temsilcileri ve siyasi parti temsilcilerinin oluşturduğu yeni “bağımsız” bir kurul oluşturulmalıdır. Bu kurulun alacağı kararlar toplum ile en kısa sürede tüm ayrıntıları ile paylaşılmalıdır.
-4 hafta boyunca ülkeye giriş çıkışlarda çok sıkı tedbirler uygulanmalıdır.
-4 hafta boyunca sağlık, belediye temizlik ve gıda satışı dışındaki tüm faaliyetler durdurulmalıdır.
-Güvenlik adına yürütülecek faaliyetler cezalandırıcı bir perspektifle değil sosyal hizmetler ve destek kapsamında yerel yönetimlerin de katılımıyla yürütülmeli, başta pandemide belirlenen kuralların denetimi, özellikle ev içinde başta kadın ve çocuklara yönelik olmak üzere şiddet, vatandaşların can ve mal güvenliğini korumaya yönelik tedbirlerle sınırlı olmalıdır.
-Kamuda çalışan işçi memur vb. tüm çalışanların maaşı kesintisiz ödenmelidir. Gündelik işlerde ve özelde güvencesiz çalışan ve yoksulların tamamına 1 aylık ihtiyacını karşılayacak (en az 5000 TL) mali destek kamu bütçesinden karşılanmalı, esnafa bir aylık kira bedeli ve geçim giderleri desteği (en az 5000 TL) verilmelidir.
-Sağlık personeline nitelikli kişisel koruyucu donanım eksiksiz sağlanmalıdır. Pandemi ile mücadelede sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri ile bakanlık kolektif çalışmalıdır. Sağlık alanındaki personel açığının güvenceli kadrolu istihdamı ile kapatılmasına yönelik planlama yapılmalı, 4C, 4B gibi güvencesiz kadrolarda çalışan personelin güvenceli kadroya geçmesi sağlanmalı, haklarında kesin yargı kararı bulunmayan ihraç tüm sağlık emekçileri göreve başlatılmalıdır.
-Yüksek enfeksiyon riski ve aşırı iş yükü altında çalışan sağlık çalışanlarının sahada yaşadıkları şiddet, mobbing, adaletsiz ek ödemeler, belirti göstermelerine rağmen vb. sorunların giderilmesine yönelik ivedilikle planlamalar yapıp girişimlerde bulunulmalıdır.
-Belediye temizlik işçileri, gıda tedarikçileri, güvenlik güçleri gibi çalışması zorunlu olan kesimlere kamu ve çalıştırmaya devam eden firmalarca nitelikli koruyucu donanım sağlanmalıdır.
-Aşı üretimi için gerekli alt yapı ve donanım sağlanmalıdır. Aşı üretimi ilgilenen ve kapanan tüm kurumlar açılmalı ve güçlendirilmelidir. Bu gerçekleşinceye kadar dışardan ülkede yaşayan tüm yurttaşlara (göçmenler, mülteciler, sokakta yaşayanlar, kimliksizler vb dahil) yetecek kadar aşı temini için yeterli kaynak ayrılmalı ve aşılama hızlandırılmalıdır.
-Tüm toplum kesimlerinin fiziksel mesafe, hijyen, beslenme, dinlenme, sağlıklı ortamlarda fiziksel aktivite vb. bulaşı engelleyecek ve bağışıklığı güçlendirecek önlemleri almasına yönelik barınma, gıda temini, sağlıklı çevre, ulaşım, haberleşme, sağlıklı çalışma koşullarını önüne koyan sosyal adaleti öngören radikal düzenlemelere gidilmelidir. Vatandaşların zorunlu harcamalarının (su, elektrik, ısınma, vb.) faturaları devlet tarafından ödenmeli, kredi borçları vb. ertelenmelidir.
-Farkındalık yaratmaya yönelik sosyal medya, TV, gazete vb. gibi araçlarla bilgilendirme çalışmaları yapılmalıdır. Meclis’te bulunan tüm partiler ile hükümet koordineli çalışmalıdır. Yerellerde DKÖ, STK’lar, muhtarlar, mahalle meclisleri vb. gibi toplumun örgütlü kurumları ile resmî kurumlar eşgüdüm içinde çalışmalıdır.
-Kalabalık ve yoksul aileler içerisinde hastalığa yakalananların tedavilerinin ve izolasyon süresi boyunca konaklamalarının kamuya ait ya da kamunun finansmanını sağlayacağı ayrı mekanlarda gerçekleştirilmesi, izolasyonda kalmak zorunda olanlara bakım verilmesi sağlanmalıdır.
-Covid-19 nedeniyle enfekte olan ve hayatını kaybeden insanlarımızın ve sağlık çalışanlarının sayısı dahil tüm veriler, yapılanlar, eksiklikler şeffaflıkla toplumla paylaşılmalıdır.
-Bir aylık sürenin sonrasında salgının boyutu yeniden gözden geçirilerek hareket edilmelidir. Salgın tüm dünyada kontrol altına alınıncaya kadar yurtdışı giriş ve çıkışlarda tedbirler (test yapma, 14 gün izolasyon vb.) sürdürülmelidir.