SES: Vaka artışını sorumlusu iktidardır

SES vaka artışlarının sorumlusunun iktidarın politikaları olduğu ifade etti, acilen önlem alınması uyarısı yaptı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Ağustos 2020
  • 16:00

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkez binasında koronavirüs vaka sayılarındaki artış üzerine basın toplantısı düzenledi. "Covid-19 artışlarının sorumlusu yanlış politikalarda ısrar eden iktidardır" yazılı pankartının asıldığı toplantı salonunda inceleme ve alınması gereken önlemleri içeren basın metnini SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara okudu.

Koronavirüs salgınının başından itibaren salgında bilimsel gerekliliklere uygun, halk sağlığını korumayı önceleyen, sağlık ve sosyal hizmet emekçileri başta olmak üzere tüm emekçilerin haklarını koruyan bir yöntem izlenmesinin sağlanması için mücadele ettiklerini vurgulayan Kara , “Ancak yoğun mücadelemize, sağlık emekçilerinin tüm çabalarına rağmen sendikamızın, TTB’nin, meslek örgütlerinin ve bilim insanlarının tüm uyarılarına kulak tıkanarak sürdürülen/aslında sürdürülemeyen salgın yönetimi bugün vakalarda karşı karşıya olunan artışın sorumlusudur” dedi.

AKP salgını değil salgın sonuçlarına açıklama yapmayı yok ediyor

Kara, vaka artışları konusunda da hükümetin açıklamalarının güvenilir olmadığını şu ifadelerle açıkladı:

“Sağlık Bakanlığı tarafından yeni hasta sayısının 1083 olarak açıklandığı gün sadece Ankara’da yeni 1000’e yakın vaka tespit edilmiş olması, yine Sağlık Bakanlığı tarafından günlük yeni vaka bilgiler 1000 ‘e yakın açıklandığı günlerde sadece birkaç il Valisinin kendi duyurduğu vaka sayılarının toplamının bile 1000’in üzerinde olması, 2 Ağustos’ta Malatya valisi günlük 100 vaka açıklarken Sağlık Bakanlığının Malatya’nın da içinde olduğu 7 il için günlük 45 vaka gösteriliyor olması gibi örnekler Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan günlük tabloların halk nezdinde de inandırıcılığını büyük ölçüde yitirmesine neden olmaktadır. Bu kadar açık çelişkilerle dolu tablolar, bir yandan da halkın ve kurumların akıl ve bilgisinin küçümsendiği anlamına gelmektedir. Üstelik üyelerimizden bize ulaşan bilgilere göre, hastanelerdeki vaka sayılarını ve durumlarını görmekle yetkili hastane birimlerinin (enfeksiyon kontrol komiteleri) de yetkileri daraltılarak bilgileri görmeleri kısıtlanmakta; hastane durum bilgilerinin sadece İlçe Sağlık Müdürlüklerinde toplanmasına yönelik girişimler bulunmaktadır."

Açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:

"...Bu süreçte Sağlık Bakanlığı kendi yayınladığı rehberdeki zorunlu uygulamaları dahi hayata geçirmemiştir. Bütün bu tabloya rağmen ise Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi ve açılışı, bayramın etkileri, turizm hareketliliği, fabrikalarda önlemsiz çalışmaların yaygınlaşması gibi etkenlerin sonuçları daha henüz ortaya çıkmamıştır. Gerekli önlemlerin hayata geçirilmediği bir ortamda ise salgın tablosunun halka yüklenmesi kabul edilemez. Bu sorumluluktan halkı suçlayarak kaçamazsınız...

...İçişleri Bakanlığının kurduğu ekibinin ise bir kolluk denetimi dışında hiçbir tedbir önlemi yoktur. Konu bir kez daha bakanlık kanalı ile vatandaşa ve vatandaşın denetimine yüklenmek istenmektedir...

...Salgın aşamasına göre her yerde bilimsel yöntem ve önerilere uygun tüm tedbirler kurumsal koordinasyon sağlanarak alınmalı ve hayata geçirilmelidir. Önümüzdeki dönem gribal enfeksiyonların da yaygınlaştığı dönemler olacağından endişemiz daha da artmaktadır. Bu koşullarda okulların açılması doğru değildir...

Değişikliğin önemli nedeni yoğun bakım yatklarındaki doluluk oranının çok yükselmesi. Aynı zamanda yatışı azaltarak doluluk oranını az göstermeye çalışıyorlar. Bu uygulamadan vazgeçilmelidir. Bilimsel yöntemler ve tedavi süreçleri neyi gerektiriyorsa ona uygun bir düzenleme yapılmalıdır. Özel hastaneler kamuya devredilerek salgın kapsamındaki kamu hizmetlerinde kullanılmalıdır. Eve gönderilen hastaların koşulları değerlendirilmelidir.

Kovid servislerinde çalışan emekçilerin enfekte olması ‘olağan’ kabul edilmekte ve poztif tanı alanlar rutin olarak çalıştırılmaya devam edilmektedir. Artık sürecin böyle yürütülmesi imkansızdır. Artık vakit kaybetmeden, en azından OECD ortalamalarına uygun sayıya ulaşacak sağlık emekçisi istihdam edilmesi için bir an önce adım atılmalıdır.

Mardin'den ulaştığımız bilgilere göre günlük 100 vakaya tanı konulmakta; 1 Haziran öncesi 800 olan vaka sayısı 1 Haziran sonrası 6 bine yükselmiş bulunmaktadır.  Servis ve yoğun bakım yatak doluluk oranı yüzde 100'e yaklaşmıştır. 1 Haziran öncesi 80 enfekte sağlıkçı bulunurken, 1 Haziran sonrası ne yazık ki 300'e ulaşmıştır. Urfa'da 1 Haziran öncesi 420 vaka bulunurken 1 Haziran sonrası vaka sayısı 9 bin 60'a yükselmiş; 40 olan enfekte sağlıkçı sayısı 1 Haziran sonrası 430 olmuştur. Van'da ise 1 Haziran öncesi 5 enfekte sağlık emekçisi varken, 1 Haziran sonrası 51'e yükselmiştir. Ankara için günlük bin yeni vaka tespiti söz konusudur."