Urfa’da eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, Urfa Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti eylemi 200. gününde, avukatlar açıklama yaptı.
2018 yılında AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu öldürülen aile fertleri için Adalet Nöbeti tutan Şenyaşarlara destek veren 200 avukat açıklama öncesinde ablukaya alındı.
#ŞenyaşarAilesineAdalet adlı sosyal medya hesabından yapılan paylaşımla polisin adliye önünü ablukaya aldığı, fotoğrafları gasp ettiği şu şekilde paylaşıldı:
“Bugün basın açıklaması için sergi açtık ancak şu an güvenlik şube sergiyi zorla topladı. Ellerinde bir karar olmadan zorla aldılar. Basını gözaltına almaya çalıştılar. İşte bizim için öngörülen adalet bu!”
Polisin kalkanlarla görüntü alınmasına izin verilmediği belirtilen Adalet Nöbeti tüm baskılara rağmen 200 avukatın katılımı ile birlikte yapıldı.
Ortak açıklama metnini ÖHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Ali Arslan okudu. Arslan desteğe gelen barolara ve avukatlara teşekkür etti ve şunları ifade etti:
“Suruç’ta, 2018 seçim sürecinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ailesi ve korumalarıyla birlikte Şenyaşar ailesine ait işyerine saldırısıyla başlayan olay Suruç Devlet Hastanesi'nde 3 kişinin vahşi bir şekilde katledilmesiyle sonuçlanmıştır. Bir kamu kurumu olan hastanede yaşanan katliam mülki amir vali, dönemin Tarım Ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, emniyet güçleri ve hastane personelinin gözü önünde vahşice gerçekleştirilmiştir”
Ailenin katledilme sürecinin, Şenyaşarların verdiği mücadelenin anlatıldığı açıklamada anne Şenyaşar’a açılan dava ve verilen para cezalarına değinildi.
Adalet mekanizmasının işlemediğini belirten Arslan, şunları söyledi:
“Bildiğiniz üzere birçok meslektaşımız mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanmaktadır. Toplumda Kobanê dosyası olarak bilinen HDP’li siyasetçilerinin yargılandığı HDP MYK davası devam etmektedir. Türkiye’de hukuksuzluk atmosferinin yoğun olarak hissedildiği, yaşandığı bu süreçte Şenyaşar ailesinin nöbet arayışında sonuç alınmasının, hukuka ve adalete olan güvenin sağlanması açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. Bu dosya yıllarca süregelen cezasızlık politikasının yansımasıdır. Türkiye’de kamu görevlilerinin kamu gücünü arkasına alarak işledikleri suçlar cezasızlık politikasıyla korunmaktadır. Kamu görevlilerinin kimliklerinden dolayı korunduğunu biz faili meçhullerden biliyoruz. 3 yıldır gizlilik kararı olan ve ne aşamada olduğu bilinmeyen bir dosyadan bahsediyoruz. Ailenin adalet talepleri karşısında sessizliğe bürünen adli makamların tavrına karşı adalet nöbetine başlayan Şenyaşar ailesinin talebi hepimizin talebidir.”
“Adaletten vazgeçmemenin, direnmenin ve mücadelenin de sembolü”
Arslan anne Şenyaşar’ın mücadelenin sembolü olduğunu ifade etti ve şunları vurguladı:
“Bu sembol adaletsizliğin, hukuksuzluğun, cezasızlık politikasının sembolü olduğu kadar, aynı zamanda çarpık ve tıkanmış olan hukuk mekanizmasına rağmen adaletten vazgeçmemenin, direnmenin ve mücadelenin de sembolüdür. Emine annenin sesi olmaya devam edeceğiz. Hukuksuzluğa dur demek, bu zulmü sonlandırmak için bugün cübbelerimizle buradayız”
Aile avukatı Bülent Duran, yaşanan katliamı anlattı. İlk tanıklığı otopsi raporu ve Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunun verilmediğini ifade etti.
Aile avukatının ardından baro başkanları söz aldı. Urfa Baro Başkanı Mehmet Velat İzol şunları ifade etti:
"Adalet talebi 3 yıla yakındır sürüyor. Adalet talebi hepimizin talebi. Soruşturma üzerindeki gizliliğin kaldırılmasını istiyoruz. 3 buçuk yıldır neden dosyada bir ilerleme yok? Bunun cevabını bekliyoruz"
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren şunları vurguladı:
"Bu onurlu mücadelede barolar, avukatlar olarak yanınızda olmaya devam edeceğiz. Sadece duruşma salonlarında değil, eylemlerde de yanınızda olacağız. Diyarbakır Barosu olarak bu davanın ucu nereye varırsa varsın yanlarında olmaya devam edeceğiz"
Van Baro Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi, adliye binasının önünde değil, içinde konuşuyor olmaları gerektiğini belirterek şunları ifade etti:
"Savcılık 200 gündür devam eden bu nöbeti anlamak yerine Emine anneye dava açmayı reva görmüştür. Mücadele kararlılığının devam ettiğinin bilinmesini istiyorum. Ailenin yanında olmaya devam edeceğiz"
Son olarak söz alan Ferit Şenyaşar ise işyeri ve Suruç devlet Hastanesi'nde yaşananları anlattı. Şenyaşar şunları belirtti:
"Babamı, annemin önünde linç ederek katlettiler. 24 kurşunla yaralı kardeşlerimi katlettiler. Bu kalkanlar, bu insanlık suçunu örtemeyecektir. Bu kalkanlarla bu suçu örtemezsiniz. Bu bir insanlık suçudur. Bir annenin iki evladı ve eşi katledilmiş. Bu adliye kapısında oturuyor. Adliye kapısından içeri giremiyor, nasıl adalet kapısı oluyor bu kapı?"
Ardından avukatlar aile ile birlikte Adalet Nöbeti’ne geçti. Başsavcının izinde olduğu gerekçesiyle avukatlar adliyeye geçmedi. Avukatların eylemi, alkışlarla sona erdi.
Sosyal medya hesabından şunlar ifade edildi:
“Adalet nöbetimize destek için savunma bizim beraber oturma eylemi yapmaya başladı. Bir yandan barikatlar ile çevremizi sarıp adalet talebimiz gizlemeye çalışıyorlar. Bir kez daha haykırıyoruz ; katliamı gizleyemezsiniz, failleri saklayamazsınız!”