ABD-NATO cephesinin Ukrayna Savaşı’na benzin dökme politikası günden güne tehlikeli bir hal alıyor. Belli aralıklarla Ukrayna’ya milyarlarca dolar değerinde silah transfer eden Joe Biden yönetimi, savaşın cehennem ateşini planlı bir şekilde körüklüyor. Bu suça ortak olan ABD’nin işbirlikçileri de aynı pervasızlıkla hareket ediyorlar.
Son günlerde peş peşe yaşanan gelişmeler, “rutin” seyreden savaşı şiddetlendirmek için özel bir çaba harcandığına işaret ediyor. Dizi oyunculuğundan alınıp Ukrayna devlet başkanı koltuğuna oturtulan Zelenski, bu makama oturtulduktan sonra Pentagon’un yazdığı senaryodaki rolünü oynuyor. Savaşın başladığı günden itibaren askeri kıyafetle dolaşan Zelenski, savaşı körükleme politikasının ‘baş aktörü’ olarak rol oynuyor.
Kukla Zelenski Leopard 2 tankları istiyor
Batılı emperyalistlerin çıkarları için Ukrayna’nın savaş alanına çevrilmesine çanak tutan Zelenski ile Neonazi işbirlikçileri, bu yetmiyormuş gibi savaşı şiddetlendirmek için de adeta çırpınıyorlar. ‘Rolüne çalışarak’ kameralar karşısına çıkan Zelenski’nin istediği şey daha çok silah daha çok para. Ukrayna’ya silah aktıkça Rusya saldırılarını şiddetlendiriyor. Yani Ukrayna halklarının ödediği bedeller ağırlaşıyor. Hal böyleyken Zelenski ABD-NATO cephesinin vermeyi göze alamayacağı ağır silahlar bile talep ediyor. Son günlerde Almanya’nın Leopard 2 tanklarına kafayı takmış görünüyor. Rusya bu konuda sert uyarılar yaparken, Zelenski, tankları vermedi diye Almanya Başbakanı Olaf Scholz’u hedef aldı.
Leopard 2 tanklarının Ukrayna’ya verilmesi konusunda yapılan tartışmalara rağmen konu henüz netleşmedi. 19 Ocak günü İsviçre’nin Davos kentinde Ukrayna'ya Leopard 2 tanklarının tedariki konusunda yapılan görüşmelerde Scholz taahhütte bulunmaktan kaçınmıştı. Ukrayna ile Batılı ülkelerin savunma bakanları, Almanya’da ABD’ye ait Ramstein Hava Üssü’nde yine aynı gündemle bir araya geldi. Ancak Leopard tanklarının Ukrayna’ya gönderilmesi konusu netleşmedi. Bu ise Biden yönetimini rahatsız etti. Scholz’a yüklenen Zelenski ise, Pentagon’a sırtını dayayıp istediği silahları vermeyenleri ‘azarlıyor.’
Bu tankların Ukrayna’ya verilmesinin sembolik bir yönü var. Zira böyle bir durumda Nazilerin Sovyet işgalinden sonra ilk kez Rus-Alman tankları karşı karşıya gelmiş olacak. Amerikancı rejimler tankları vermek için sıra bekliyor. Ancak tankların verilmesi Alman hükümetinin onayına bağlı. Onay vermesi için Scholz’a baskı yapılmaya devam ediliyor. Savaşa benzin dökenlerden biri olmasına rağmen Scholz’un tanklar için onay vermesi kolay görünmüyor.
CIA şefi Kiev’de…
Rusya Ukrayna’ya saldırı başlattığında ABD istihbaratının şefi Kiev’deydi. Son yansıyan haberlere göre ise CIA şefi, kısa süre önce Kiev’e ‘gizli’ tutulan bir ziyarette bulunmuş. Euronews’de yer alan haberde, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) CIA Direktörü William J. Burns'ün geçen hafta sonu Ukrayna'nın başkentine gizlice giderek Devlet Başkanı Zelenski ile görüştüğü belirtildi.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir ABD'li bir yetkili ziyaretle ilgili şu bilgileri veriyor: “Direktör Burns Kiev'e giderek Ukraynalı istihbarat yetkililerinin yanı sıra Devlet Başkanı Zelenski ile de görüştü ve Rus saldırganlığına karşı savunmasında Ukrayna'ya verdiğimiz desteği pekiştirdi.”
CIA şefinin ‘gizli’ ziyaretinin ardından 18 Ocak günü ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark A. Milley, savaşın başlamasından bu yana ilk kez yüz yüze görüşmek üzere Ukraynalı mevkidaşıyla Polonya'da bir araya geldi. Ukrayna’daki kukla rejimin şefleriyle peş peşe yapılan bu görüşmeler hayra alamet değil. Belli ki Biden yönetimi Ukrayna’da savaşı daha da şiddetlendirmek için hazırlık yapıyor. Bu görüşmelerin ardından Washington’dan yapılan açıklamalar da bu uğursuz hazırlığı teyit ediyor.
ABD’den 30. kez silah sevkiyatı
CIA şefinin Kiev ziyareti, hemen sonrasında ABD savaş aygıtının tepesindeki orgeneralin Ukrayna Genelkurmay Başkanı ile görüşmesi tesadüf değil. Nitekim bu görüşmelerin ardından Washington’dan yapılan açıklamada, Ukrayna’ya yüklü bir silah sevkiyatı yapılacağı ilan edildi. Biden yönetimi, ordu envanterinden Ukrayna'ya 2,5 milyar dolarlık ek askeri yardım yapılacağını açıkladı. Bu silahların gönderilmesiyle ABD’den Ukrayna’ya 30. kez silah sevk edilmiş olacak. Bu ise ayda ortalama üç kez silah sevkiyatı yapıldığı anlamına geliyor.
Son silah sevkiyatı ile ilgili yazılı bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, şunları ifade etti: “Bu yardım paketiyle Ukrayna'ya, aralarında Stryker zırhlı personel taşıyıcıları, Bradley piyade muharebe araçları, mayına dayanıklı pusu korumalı araçlar ve yüksek hareket kabiliyetli çok amaçlı tekerlekli araçların bulunduğu yüzlerce zırhlı araç sağlanacaktır.”
ABD ile suç ortakları tarafından Ukrayna’ya yapılan silah sevkiyatları ve Biden yönetiminin üst düzey şeflerinin savaş alanına gitmeleri, savaşı şiddetlendirmek için dolu-dizgin bir çaba harcandığına işaret ediyor. Bu ise savaşın hem şiddetlenmesine neden olacak hem yeni cephelere sıçrama riskini arttıracaktır. Durum günden güne daha vahim bir hal alırken, yazık ki emperyalist savaş karşıtı mücadele halen sınırlı. Oysa bu mücadelenin gelişip kitlesel bir düzey kazanması insanlığın geleceği açısından kritik bir önem taşıyor.