Saray devşirmesi Metin Feyzioğlu’nun hüsranı

Barolar Birliği Genel Kurulu’na giden süreçte yapılanlara bakıldığında, Feyzioğlu’nun yenilgisinin Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Doğu Perinçek üçlüsünün de hüsranı olduğunu söylemek abartı olmayacaktır.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Aralık 2021
  • 20:45

AKP şefi Tayyip Erdoğan’ın önemli “meziyetlerinden” biri, kendisine “sert” üslupla muhalefet edenleri devşirmektir. Devlet Bahçeli, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu gibiler ilk akla gelen devşirmelerdir. AKP şefine “bel altı” vuruşlarla “hücum” eden, bu ilke ve değer yoksunu dinci-ırkçı burjuva siyasetçi takımına Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) eski Başkanı Metin Feyzioğlu da iltihak etmişti. 

Pazar günü Ankara’da düzenlenen TBB Genel Kurulu’nda Feyzioğlu’nun hezimete uğraması, kendisini devşiren saray rejimi için de kötü bir sürpriz oldu. Zira AKP, MHP ve sarayın dalkavukluğunu yapan Perinçekçi takımı Metin Feyzioğlu’nun TBB başkanlığında kalması için aylarca uğraştılar. Saray beslemesi medya da saray devşirmesi Feyzioğlu’na çalıştı. İktidarın her imkanı sunuldu. Ancak tüm bunlar saraya kapılanan Feyzioğlu’nu hezimetten kurtarmaya yetmedi. 

AKP şefinin “lebaleb dolu salonlarda kongre yapıyoruz” dediği günlerde pandemi gerekçesiyle baroların genel kurulları engellendi. “Çoklu Baro” diye kirli bir oyun denediler. Hak mücadelesi veren avukatların üzerine kolluk kuvvetlerini saldılar, perde arkasından birçok oyun çevirdiler. Baroların delege sistemini altüst ettiler. On binlerce üyesi olan İstanbul ve diğer büyük kentlerin barolarının delege sayıları yarıdan da az bir orana düşürüldü. Dinciler, faşistler, “sol kılıklı” ırkçı Perinçekçiler Metin Feyzioğlu için çalıştılar. Ellerindeki tüm imkanları kullanmalarına rağmen, hatta bu amaçla avukatlara “rüşvet” olarak değerlendirilen bir iki yasal değişiklik yapılmasına rağmen hedeflerine ulaşamadılar. 

Saray rejiminin Feyzioğlu’nu TBB’nin başında tutmak için çırpınması şaşırtıcı değil. Zira TBB Başkanı’nın sarayın aparatı olması işlerine yarıyordu. Zira mevcut tabloda bir AKP’linin seçimle baro başkanlığını kazanması mümkün görünmüyordu. Bundan dolayı Feyzioğlu “kıymetli” bir devşirmeydi. Eğer tekrar seçilseydi, baroları sarayın aparatlarından biri haline getirmek için daha fazla çalışacaktı. Bu da çöküş halindeki saray rejimi için önemli bir kazanım sayılırdı. Fakat hesapları tutmadı. 

Barolar Birliği Genel Kurulu’na giden süreçte yapılanlara bakıldığında, Feyzioğlu’nun yenilgisinin Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Doğu Perinçek üçlüsünün de hüsranı olduğunu söylemek abartı olmayacaktır.