Türkiye’de yeni tip koronavirüs (covid-19) salgını üzerine Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre yaşamını yitirenlerin sayısı 59'a, vaka sayısı 2 bin 433'e yükseldi. Her geçen gün vaka sayısına yenileri eklenirken, sağlık örgütleri özellikle test merkezlerinin sadece belli illerde yer almasını ve birçok noktada hızlı tanı kitlerinin faaliyete geçirilmemesini eleştiriyor. Sadece bu değil bakanlığın, verileri yeterli açıklık ve netlikte vermediği de ifade ediliyor.
Ahmet Kanbal’ın Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre 830 bini aşkın nüfusuyla uluslararası ticaret yolu üzerinde bulunan Mardin’de resmi kaynaklardan alınan bilgilere göre, şimdiye kadar 55 kişi virüs testine tabi tutuldu ve bunlardan 35'inin testi negatif çıktı. Geriye kalanların test sonuçları ise halen netleşmedi. Ancak, söz konusu bilginin kendilerine de geldiğini belirten kentteki sağlık örgütleri, verilerin gerçeği yansıtmadığı görüşünde.
Mardin Tabip Odası Eşbaşkanı Dr. Osman Sağlam, konuya dair “Bilgileri bizden saklıyorlar ve bizden sakladıkları için halktan da saklıyorlar. İl Sağlık Müdürlüğü ‘benim bölgemde covid-19 tanısı çıkmasa, ben o kadar göze girerim’ mantığı ile hareket ediyor” dedi.
Türkiye’ye İtalya benzetmesi
Salgına karşı alınan tedbirlere ilişkin daha önce de eleştirilerde bulunan Dr. Sağlam, Türkiye’nin şimdiki durumunu her gün yüzlerce insanın hayatını kaybettiği İtalya’daki duruma benzetti. Ülke olarak içinde bulunan vahametin farkında olarak önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Sağlam, “Birilerinin dışarıya çıkmasının yasaklanması ya da uyarılar yapılması gibi tedbirlerin çok ötesine geçilmesi gerek. Sağlık Bakanlığı açıklamalarında hayatını kaybedenlerin yaşlı olduğunu vurguluyor. Hükümetin 65 yaş üstü kişilerin sokağa çıkmasını yasaklamasının nedeni Kovid ya tam anlaşılmıyor ya da yanlış anlatılmaya çalışılıyor” dedi.
“Taşıyıcı yaşlılar değil, gençler”
Yaşı ilerlemiş insanların hedef haline getirildiğini belirten Sağlam, salgının bir "yaşlı hastalığı" olmadığına işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Belirli bir yaş grubunun üstündeki kişilerde, özellikle kronik hastalığı olanlarda vücut sistemleri yeteri kadar aktif olmadığı için bunlarda daha ağır etkilere sebep olabiliyor. Şu anda Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklama, yaşlılık ve ölüm fıtratımızda varmış gibi bir algı yaratılıyor. Risk faktörü, bulaşıcılık faktörü bunlarmış gibi yansıtılıyor. Oysa biz gençlerin dolaşmadığı bir ortamda yaşlılar istediği kadar gezdiğinde o kadar büyük bir risk yok. Taşıyıcı biziz (gençler). Yaşlılara, sürekli ortam değiştirip, kalabalık ortamlarda gezerek, ülke değiştirip gelen gençler bu hastalığı bulaştırıyor. Biz hafif gribal bir enfeksiyon gibi geçirebiliriz. Ama buna dikkat edilmiyor.”
“Sağlıklı temas kuramıyoruz”
Mardin’in sınır kenti olması ve ticaret yolu olan İpekyolu’nun buradan geçmesi nedeniyle riskli bölgelerin başında geldiğine dikkati çeken Sağlam, kentte oluşan TIR kuyruklarına da bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Ancak, yaptıkları incelemeler sonucunda TIR kuyruklarında alınan önlemlerin yeterli olmadığını söyleyen Sağlam, şoförlerin kendi imkanlarıyla önlem almak zorunda kaldıklarını ifade etti.
Mardin Valiliği ve Sağlık İl Müdürlüğü ile ortak hareket etmek için çaba gösterdiklerini, ancak bu yönde olumlu bir cevap alamadıklarını dile getiren Sağlam, Türkiye’nin birçok yerinde ortaklaşmanın olduğunu ancak Mardin’de sağlıklı bir temas kuramadıklarını kaydetti.
“10 kişinin yaşadığı evde karantina işlemez”
Resmi kurumların aktardığı verileri "komik" bulan Sağlam, 800 bini aşkın nüfusu olan kentte hekimlerin baskı ve engellemeler nedeniyle koronavirüs tanısı koymaktan ve tahlili yapmaktan kaçındığını söyledi. Aldıkları bilgilere göre kentte evlerinde karantinaya alınan ve şoförlerden oluşan 600’e yakın kişinin olduğunu belirten Sağlam, “Evde karantina olur mu? Bölgeyi tanıyan kişiler için bir kişinin odaya kapanması ve izole edilmesi mümkün değil. Hele hele her hanenin nüfusunun yaklaşık 10 kişi olduğu bir bölgeden bahsediyorsak. Evde karantina olgusu Türkiye’de ya da Mardin’de kesinlikle işlemez. Aksine bu durum koronavirüs salgınına zemin hazırlayacaktır. Tabip Odası olarak devlet kurumları ile bir ortaklaşma sürecine giremiyoruz. Kapılarını bize kapatıyorlar. Bilgileri bizden saklıyorlar ve bizden sakladıkları için halktan da saklıyorlar. İl Sağlık Müdürlüğü ‘benim bölgemde covid-19 tanısı çıkmasa, ben o kadar göze girerim’ mantığı ile hareket ediyor” diye konuştu.