Sakarya Hendek’te 16 Aralık’ta ırkçı saldırıya uğrayan Kadir Sakçı’nın ailesini İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) avukatları ziyaret etti. Bugün saat 12.30’da İHD İstanbul Şube binasında gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla izlenimlerini aktardılar.

“‘Saldırı ırkçı değil’ deyin” diye aileye baskı

İlk sözü alan İHD Eş Genel Başkanı ve İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon üyesi Av. Eren Keskin ziyarete gittiklerinde babası Kadir Sakçı’nın yaşamını yitirdiği saldırıdan yaralı kurtulan oğlu B. Sakçı'nın tedirgin olduğunu ifade etti. Tedirginliğinin bir nedeninin yaşadığı travma olduğunu belirten Keskin, ailenin saldırı sonrası gördüğü baskının etkisine de dikkat çekti.

Sakarya’da İHD heyetiyle Kadir Sakçı’nın abisinin görüştüğünü ifade eden Av. Keskin, saldırı sonrasında savcının aileye, bunun ırkçı saldırı olmadığı, sarhoş birinin saldırısı olduğu, saldırıya ırkçı derlerse bunun kullanılacağını söyleyerek telkinde bulunduğunu aktardı. Av. Keskin, dosyaya gizlilik kararı konduğuna değinerek “Irkçı saldırı değil, bir sarhoşun saldırısı olduğunu söylüyorlar. Ama üst düzey yetkililer aileyi ziyaret etti. Bu bile söyledikleriyle çelişen bir durum” dedi.

Ayrıca katili Bursa’ya kaçıran arkadaşının serbest bırakıldığını belirten Av. Keskin, Sakçı ailesinin, kendileri böyle bir şey yapsa bütün aileyi tutuklayacaklarını söylediklerini ifade etti. Saldırının ırkçı niteliği bulunduğunun altı çizilen raporun sonuç bölümünde, olayla ilgili gelişmelerin sonuna kadar takip edileceği dile getirildi.

Dosyada gizlilik kararına itiraz edildi

ÖHP avukatı Veysi Eski, dosyaya getirilen gizlilik kararına itiraz ettiklerini belirterek, 4 tanıkla görüşebildiklerini, hepsinin de baskıyla olayı gerçekçi anlatmadıklarını ifade etti. ÖHP avukatı Bülent Taşar, cinayetin 16 Aralık’ta işlenmesine rağmen 22 Aralık’ta kamuoyuna duyurmanın olayı gizleme çabası olduğuna dikkat çekti. Hazırladıkları raporun sonuç bölümünü paylaşan Av. Taşar, olayın ırkçı bir saldırı olduğunu vurgulayarak şunları aktardı:

“Gizlilik kararının, açıkça bu suçun işlenmesindeki saikin ne olduğuna dair mağdur tarafın ve kamuoyunun öğrenmesinin engellenmesi amacı ile alındığı aşikardır. Ayrıca tüm Çağdaş Ceza kanunlarında düzenlenen nefret suçu maalesef TCK’da düzenlenmediğinden basit bir adli olay olarak olay ele alınmaktadır. Acilen nefret saiki ile işlenen suçlara dair kanun koyucunun düzenleme yapması gerektiği kanaatindeyiz.”

Aileye hukuki destekte bulunulacağı vurgulanan raporun ardından basın toplantısı soru, cevaplarla bitirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul