Rejimin toplumda yol açtığı çürüme

Yapılan bir araştırmaya göre “Kadınların koruma talebi 9 yılda yüzde 114 arttı”. Talep artıyor ama karşılanmadığı kadın cinayetlerinde ortaya çıkıyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 12 Kasım 2021
  • 23:15

AKP-MHP iktidarının dümeninde olduğu sermaye düzenindeki çürüme, kapitalizmin derinleşen kriziyle birlikte daha fazla gözler önüne seriyor. Dinci-faşist iktidar, kendi değerlerini dayattığı ve daha fazla çürüttüğü toplumda şiddet ve kutuplaşmayı da arttırıyor.

CHP Bilim Platformu tarafından hazırlanan “Otoriterlik İklimi, Şiddeti ve Eziyeti Artırıyor; Güven, Hoşgörü ve Dayanışma Aşınıyor” başlıklı politika notu, krizin etkisiyle toplumda şiddetin önünün açıldığını ortaya koydu. AKP iktidarında bireysel silahlanmanın resmi olarak da fazlasıyla arttığı belirtilen politika notu açıklamasında veriler şöyle aktarıldı:

“Yapılan bazı çalışmalarda 2011 yılında 9 milyon olduğu düşünülen bireysel silah sayısının 2021 yılı itibarıyla yüzde 85’i ruhsatsız olmak üzere en az 25 milyona ulaştığı iddia edilmektedir.  2014 yılında basına yansıyan yaralama ve cinayete varan silahlı olayların sayısı bin 499 iken, 2021’de yüzde 73 artış artışla 2 bin 592 olmuştur. 2021 yılına gelindiğinde ilk 9 ayda 2 bin 592 bireysel silahlı şiddet olayı yaşanmıştır. 2021 yılında yaşanan bu olaylarda bin 470 kişi ölmüş, 2 bin 693 kişi de yaralanmıştır.”

Açıklamada devlet terörü, “sivil darbe” olarak tanımlanarak şöyle aktarıldı:

“Ülkemiz âdeta sivil darbe koşullarında yönetilmekte, yurttaşların can ve mal güvenliği korunmamaktadır. Baskıcı tek adam rejimin körüklediği güvensizlik ve hukuksuzluk yüzünden toplumda huzursuzluk günbegün artmaktadır. Şiddet, öfke, nefret kültürü yurttaşları ciddi psikolojik sorunlara, paranoyalara, korku ve endişelere sevk etmektedir. 2021 yılında yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu da Türkiye’nin günbegün mutsuzluğa gömüldüğünü göstermektedir. 2019 yılında 156 ülke arasında 79. sırada yer alan Türkiye, sadece 2 sene içinde 25 sıra gerileyerek 2021 yılında 104. sıraya düşmüştür. TÜİK’in Yaşam Memnuniyet Araştırması’na göre ise 2020 yılında Türkiye’de yaşayan her iki yurttaştan biri kendisini mutsuz hissetmektedir. Yaratılan düşmanlık ve şiddet ortamı, vatandaşların mutsuzluğunu katlamaktadır.”

Kadına ve çocuğa şiddet arttı

Kadın ve çocuklara yönelik şiddet üzerine ise açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“-AKP’nin 19 yıllık iktidarında, kadınlara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve kadın cinayet vakaları ve maruz kaldıkların vahşetin boyutu her yıl hızla artarak ürkütücü boyutlara ulaştı. Türkiye, OECD ülkeleri arasında kadına karşı şiddetin en yaygın olduğu ülke konumuna geldi. 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu'nda ise 156 ülke 133. sırada yer aldı. 2016 yılında kadınların yüzde 53’ü şiddeti en önemli problem olarak görürken 2020 yılında bu oran yüzde 66’ya yükseldi. Sivil toplum örgütlerine göre; erkekler son 10 senede 3 binden fazla kadını öldürdü, binin üzerinde kadına tecavüz, yaklaşık 2 bin kadını taciz etti.

-Sivil toplum örgütlerine göre ülkemizde son 10 senede 3 binden fazla kadın, erkekler tarafından öldürülmüş, binin üzerinde kadın tecavüze ve yaklaşık 2 bin kadın ise tacize uğramıştır. 2020 yılında, Türkiye’de 300 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 171 Kadın ise şüpheli şekilde ölü bulunmuştur.

-Türkiye’de son yıllarda çocuklara karşı cinsel istismar vakalarında ciddi artışlar yaşandığı görülmektedir. TÜİK verilerine göre güvenlik birimlerine 2015’te 226 bin 625 mağdur çocuk getirilirken, 2019’da 236 bin çocuk getirilmiştir. Mağdur olarak getirilen 100 çocuktan 15’ini ise cinsel şiddete maruz kalan çocuklar oluşturmaktadır.

-Türkiye’de yaygınlaşan ve yoğunlaşan şiddet ve eziyet kültürünün bir uzantısı olarak hayvanlara uygulanan şiddet olaylarında ciddi artış yaşanmaktadır. Sessiz Hayvan Zulmü Endeksi’nde Türkiye, gösterdiği kötü performans nedeniyle 50 ülke arasında 33. sırada bulunmaktadır. Yalnızca 2020 yılında 22 milyon 735 bin 267 hayvan işkenceye maruz bırakılmıştır.”

Muhalif görüşlerin dijital şiddete maruz kaldığı belirtilen açıklamada “sadizm ve vahşet iklimi siyasetin himayesinde yaratıldı” denildi.