AYM'den polis şiddeti kararı: “Etkin soruşturma yürütülmedi”

Anayasa Mahkemesi, polis şiddetine maruz kaldığını ispatlamaya çalışan öğretmeni haklı buldu.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 21 Ekim 2020
  • 20:22

Anayasa Mahkemesi (AYM), öğretmen Tahir Baykuşak’ın kimlik kontrolü sırasında polisler tarafından şiddet görmesi üzerine yaptığı bireysel başvuruyu karara bağladı.

Olayın detaylarıyla anlatıldığı kararda, Tahir Baykuşak’ın kimlik kontrolü sırasında polislerle tartışma yaşadığı, daha sonra polis ekibince hastaneye götürüldüğü, burada hakkında ‘darp ve cebir izine rastlanmadığı’ şeklinde geçici rapor düzenlendiği, sonra da polis merkezine götürüldüğü ve tarafların birbirinden şikâyetçi olduğu belirtildi.

BirGün'de yer alan habere göre muayene edilmeden hakkında rapor düzenlediğini ifade eden Baykuşak’ın, kendi talebi üzerine yeniden hastaneye sevk edildiği ve buradaki muayenede vücudunun çeşitli yerlerinde sıyrıklar tespit edildiği aktarıldı.

Mobese görüntüleri elde edilmemiş

Daha sonra soruşturma kapsamında tarafların ifadesinin alındığı, polis tarafından olay yerini gören MOBESE kameraları görüntülerinin incelendiği ancak ‘kamera açısı nedeniyle görüntü elde edilemediğinin’ öne sürüldüğü kaydedildi. Ardından polis tarafından hazırlanan fezlekenin savcılığa gönderildiği ve savcılığın, fezlekede müşteki (şikâyetçi) olarak belirtilen polisin kasten yaralama suçu yönünden şüpheli olarak kaydını yapmak suretiyle soruşturmaya dâhil edildiği, taraflardan hiçbirinin savcılık tarafından ifadesinin alınmadığı vurgulandı.

Bunun sonucunda da savcılığın şüpheli polis hakkında kasten yaralama suçundan ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ dair karar verdiği, öğretmen Baykuşak’ın bu karara itirazının da Sulh Ceza Hakimliği’nce kesin olarak reddedildiği hatırlatıldı.

Savcılık 3 tanığın ifadesini almadı

AYM, Tahir Baykuşak’ın olayla ilgili Yüksek Mahkeme’ye yaptığı bireysel başvuruyu karara bağlayarak, Anayasa’nın 17’nci maddesinde güvence altına alınan kötü muamele yasağının ihlal edildiğine hükmetti.

“Devlet bireyin maddi ve manevi varlığını her türlü tehlikeden, tehditten ve şiddetten korumakla yükümlüdür” denilen AYM kararında, savcılığın olaya tanık olan 3 kişinin ifadesini almadığı dile getirildi. Kararda, “Savcılıkça verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda söz konusu tanıkların ifadelerine neden başvurulmadığı konusunu açıklığa kavuşturabilecek bir gerekçeye rastlanmamıştır” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan başvurucu hakkında düzenlenen ilk doktor raporunda darp ve cebir izine rastlanmadığı belirtilmiş olmasına rağmen başvurucunun isteği üzerine aynı gün içinde alınan raporda başvurucuda meydan gelen ekimoz ve sıyrıkların kayıtlı olduğu görüldüğü, çelişkili doktor raporlarıyla desteklenmesi nedeniyle başvurucunun araştırılmaya değer açık şikâyeti karşısında ilgili doktor hakkında soruşturmaya başlandığına dair herhangi bir bilgi veya belge soruşturma dosyasında bulunmadığı belirtildi.

Soruşturma tam ve etkin bir şekilde yürütülmedi

AYM, olayla ilgili hükmünde şunları kaydetti:

“Olayın gerçekleşme koşullarının ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için Savcılıkça tanık ifadelerine başvurulmaması, polis tutanağında yer alan çelişkilerin giderilememiş olması ve şikâyet edilen doktor hakkında soruşturma yürütüldüğüne dair bir bilginin bulunmaması gözetildiğinde soruşturmanın tam ve etkin şekilde yürütülmediği sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kötü muamele yasağının hem maddi ve hem de usul boyutunun ihlal edildiğine karar vermiştir.”