Güroymak ilçesinde Ferit Kanli “dini nikah”la beraber yaşadığını söylediği akrabası, 14 yaşındaki E.K’yi evi terk ettiği gerekçesiyle silahla yaralamaya kalkıştı. Bitlis’te özel harekat polisinin Kanli’yi etkisiz hale getirmeye çalışırken kümese sığınan E.K’yi de vurdu. Vücudunun çeşitli yerinden 3 kurşun çıkarılan ve 5 ameliyat geçiren E.K, yaşam mücadelesi veriyor.
Adli tutanaklar ve görgü tanıklarının ifadelerine göre; Güroymak ilçesinde 27 Ekim günü Ferit Kanli ile “imam nikahı” birlikte yaşadığı söylenen 14 yaşindaki E.K, evi terk ederek dedesinin evine gitti. Polisin havaya uyarı ateşi açması üzerine Ferit Kanli ve E.K, evin bahçesinde bulunan kümese sığındı.
Cumhuriyet'ten Kübra Köklü'nün haberine göre olayın görgü tanığı S.K. ifadesinde, olayın devamını ise şöyle anlattı: “Polisin ‘vurun’ demesiyle E.K., Fert’in yanına gitti. Onlar da bahçedeki kümesin içine girdi. Polis ekipleri, saat 02.00’de kümesi kalkan ile vurmaya başladı ve ateş sesleri duyuldu. Ferit’in yere düştüğünü gördüm. Ferit, yere düşünce polisler ona jop ile vurmaya başladı. E.K ise kümesin kapısından çıkarıldıktan sonra yere düştü.” Bacaklarından vurulan Kanli ile E.K, hastaneye kaldırılırken midesi, vücudundan 3 kurşun çıkarılan ve 5 ameliyat geçiren E.K, yaşam mücadelesi veriyor.
Tedavisinin ardından gözaltına alınan Kanli ise ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Güroymak Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan tutanakta İlçe Kaymakamı, İlçe Cumhuriyet Savcısı, Özel Harekat Şube Müdürü ve İlçe Emniyet Müdürü vekilinin de olay yerinde oldukları belirtildi. Komiser yardımcısı kameranın şarjı bittiği için saat 02.00’de düzenlenen operasyonun kayıt altına alınamadığını belirtirken polislerin ise ifadelerinde “havaya ateş açtıklarını ve E.K’yi kimin vurduğunu bilmediklerini” söyledikleri öğrenildi.
Hukuka uygun değil
E.K’nin ve Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin avukatı Nilda Baltalı, operasyon düzenlenirken alınan önlemlerin hukuka uygun olmadığını belirterek, “E.K, Ferit Kanli’nin elinde silah olması nedeniyle yanına gitmek istemiyor ancak 2 polis memuru onu zorluyor. Kümese girmelerinin ardından kolluk güçleri kümesin içine biber gazı atıyor ve ateş etmeye başlıyor. Bu önlemlerin hiçbiri hukuka uygun değildir. E.K’nin bulunduğu yere gaz atıldıktan sonra etkisiz hale geldiklerini kabul edenler olmuş, bu durumda ne amaçla ateş açıldığı belirsiz. Polisler, havaya ateş açtıklarını söylüyor. Ancak E.K’ye birden fazla kurşun isabet ediyor, midesinden, bağırsağından ve kalbinin altından vuruluyor. Yakalamak istedikleri şüpheli ise her iki ayağından vuruluyor. Bu durumda havaya ateş açmadıkları su götürmez bir gerçek.
Özel hareket güçlerinin ağız birliği yapması, orantısız güç kullanımı gibi nedenlerle faillerin tespit edilememesi yüksek ihtimal. Ayrıca ifadelerini değiştirmek için zaman tanındığından da şüpheleniyoruz. Çünkü çoğu aynı ifadeyi vermişler.Savcılık şu anda açılan ateş sonucu ağır yaralanan çocuğumuzu kimin yaraladığını, kimlerin ateş açtığını araştırmaktadır. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak soruşturmanın etkin yürütülmesi, gerçek faillerin ortaya çıkarılması için mücadele edeceğiz” diye konuştu.