AKP-MHP iktidarı, kadın düşmanlığını yeni bir boyuta taşıma hazırlığındayken, Muğla'da Pınar Gültekin’in vahşice öldürülmesi kadınları sokaklara döktü. İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Samsun, Alanya, Edirne ve Muğla başta olmak üzere pek çok kentte kadınlar sokaklara çıktı. İzmir'de eylem yapmak isteyen kadınlar polis engeli ve saldırısıyla karşılaştı.
İzmir’de “Kadınlar Birlikte Güçlüdür” platformunun çağrısıyla toplanan kadınlar, Alsancak’ta açıklama yaptıktan sonra yürümek istedi. Kadınların yürüyüşü polis barikatıyla karşılaştı.
Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürümek isteyen kadınlar, polisin keyfi engellemesini kabul etmeyince polis saldırıya geçti. Çok sayıda kadın, darp ve işkenceyle gözaltına alındı.
Ülkenin dört bir yanında eylemler
Antakya’da Kadınlar Birlikte Güçlü bileşenleri ‘Pınar Gültekin isyanımızdır’ diyerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
Evrensel’in haberine göre, Mersin Kadın Platformu ‘Kadın cinayetleri politiktir’ diyerek İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmaya çalışılmasına karşı sessiz kalmayacaklarını haykırdı. Açıklamada “Pınar’ın isyanıyız, yaşamı savunacağız. Katledilen ve güvencesi olmayan kadınlar için buradayız. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına izin vermeyeceğiz.” denildi.
Antalya Kadın Platformu Attalos Heykeli önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında “Pınar’ın ölümünün sorumlusu kadınları eşit görmeyenlerdir. Pınar’ın ölümünün sorumlusu İstanbul Sözleşmesi’ne saldıranlardır. Bizden önce kadının adı yoktu diyenler uyguladıkları cinsiyetçi politikalarla körükledikleri nefret ile her gün yeni bir kadının adını bizlere ezberletiyorlar. Şimdi bizden Pınar için ağıt yakmamızı karanfiller ve mumlar ile anma köşesi oluşturup yasımızı yaşayıp yarın sabah her şey aklanmış gibi hayatımıza devam etmemiz bekleniyor. Ama biz yasta değil isyandayız. Pınar bize devir kalan bir isyandır bir yaşamak istiyorum şiarıdır. Yaşamak için savaşacağız” denildi.
Malatya’da Demokratik Kadın Platformu’nun çağrısı ile ‘Direniş ve dayanışma sürüyor, mücadele büyüyor’ pankartıyla kadınlar bir araya geldi. Işılay Demirel’in okuduğu basın metninde kadına yönelik şiddetin pandemi dönemi ile birlikte arttığına, buna karşı kadınları koruyamayan iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmayı düşünerek kadınlara bir kez daha saldırdığına değinildi. Açıklamada “Çocukların cinsel istismarının olağanüstü düzeyde arttığı, kız çocuklarının evlenmesinin, çocuk doğurmasının adeta teşvik edildiği bir ülkede İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını asla kabul etmiyoruz.” denildi.