“Pandemi ile mücadele için bu zihniyetin aşılması gerekiyor”

İstanbul Tabip Odası pandemi süresince Türkiye’de yaşananları özetleyen bir açıklama yaptı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 13 Nisan 2020
  • 14:30

İstanbul Tabip Odası Türkiye’nin pandemi ile mücadele programına ilişkin bir açıklama yaptı. İTO, “İhtiyacımız olan ‘algı yönetimi’ değil ‘salgın yönetimi’ başlıklı açıklamasında “Türkiye'nin gerçek bir pandemi mücadele programı var mı?” sorusu sordu.

Sağlık Bakanlığı’nın süreci şeffaf bir şekilde yönetmediği belirtilen açıklamada şu noktalara işaret edildi:

-        Meslek örgütümüz ve toplumun bütün ısrarlarına rağmen PCR testlerinin yaygınlaştırılmasından kaçınıldı, test sayıları kamuoyundan gelen talepler karşısında arttırılsa da hala da yeterli sayıda yapılmıyor.

-        Keza, Sağlık Bakanı bütün ısrarlı çağrılara rağmen, sadece birkaç kez bazı rakamlar, tablolar açıklamak dışında, COVİD-19 vakalarının bölgesel dağılımını hekimlerle, sağlıkçılarla, toplumla paylaşmıyor.

-        PCR testlerinin yalancı negatifliğinin yüksek olduğunun açık olarak ortaya çıkmasına, hastanelerde Koronavirüs tedavisi gören hastaların büyük çoğunluğunda PCR testi pozitif olmamasına rağmen bu hastalar ve vefatlar resmi açıklamalarda yok sayılıyor.

-        Vakaların yaklaşık yüzde altmışının İstanbul'da geçtiği ilk vakaların görülmesinden itibaren bilinmesine rağmen İstanbul için hiçbir özel önlem alınmadı, İstanbul'a giriş çıkış bile yasaklanmadı.

-        Önce 65 yaş üstü, daha sonra da 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı getirilmesine rağmen toplumsal muhalefetin bütün ısrarlarına karşın "temel, zorunlu ve acil mal ve hizmet üretenler dışındaki” işler hala durdurulmadı.

-        Pandemiyle mücadele için bütün kamu kurumlarının koordinasyon içinde çalışması zorunluyken özellikle muhalefetin elinde olan belediyelerle işbirliğinden kaçınılıyor, bu belediyelerin yapmaya çalıştığı faaliyetler engelleniyor.

-        İstanbul'daki hastanelerde son dört haftadır yaşanan tablo Çin'de ilk vakaların görülmesinden sonraki iki buçuk ay süresince gerekli hazırlığın yapılmadığını; özellikle ilk günlerde yaşanan maske, önlük, eldiven gibi kişisel koruyucu malzeme eksikliği asıl meselenin organizasyon eksikliği olduğunu açık olarak gösterdi.

-        Toplu yerlerde maske takma zorunluluğu getirilmesine, maskelerin parayla satışı yasaklanmasına rağmen vatandaşlara maske dağıtımının nasıl olacağı hala belli olmadı.

-        Koronavirüsün kuluçka süresinin 14 güne kadar uzayabildiği bilindiği halde 10 Nisan 2020 günü saat 22.00'de 31 ilde saat 24.00'ten başlayarak 2 gün sokağa çıkma yasağı ilan edileceği duyuruldu; insanlar panik halinde sokaklara çıkarak fiziksel mesafeyi korumadan uzun kuyruklar oluşturdu.

Süreç boyunca bilim ve modern tıbbın rehberliği yerine “iktidar partisinin öncelikli hedefinin "her halükarda bir başarı hikayesi” yazmak olduğu anlaşılmaktadır” denildi. 

Yaşananın ‘salgın yönetimi’ değil ‘algı yönetimi’ olduğu vurgulanan açıklama pandemi ile mücadele etmek için öncelikle bu zihniyetin aşılması gerektiği vurgulanarak bitirildi.