ON'ların mirası kavga çağrısıdır!

Onların mirası kavga çağrısıdır, insanlığın kurtuluşu mücadelesini büyütme çağrısıdır. Kızıldere devrimci kimlik, devrimci irade ve siper yoldaşlığının en yalın ve en güzel örneğidir.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 30 Mart 2020
  • 08:03

1960'lı yıllar dünya çapında sol muhalefetin yükseldiği, toplumsal uyanışın geliştiği yıllardır. Gençlik özgürlüğü ve geleceği için söz söylüyor, işçi ve emekçiler emekleri, alınterileri için üretimi durduruyor, grevler ardı ardına patlak veriyordu.

Döneme damgasını vuran olgulardan birisi antiemperyalist mücadele idi. Gençlik üniversitelerde işgaller gerçekleştiriyor, Vietnam Kasabı Komer'in arabasının yakılmasından, 6. Filo'nun denize dökülmesine kadar antiemperyalist mücadeleyi bulunduğu her alanda büyütüyordu. O dönemde sol muhalefetin odağı olan TİP'in parlamentarist çizgisi gençliğin devrimci özlemlerini karşılamıyordu. TİP, 15 milletvekili ile parlamentoya girmeyi başarsa da gençliğin ufku düzene sığmıyordu.

Sonunda 1971 yılında devrimci kopuş gerçekleşti ve gerek gençlik hareketi gerekse diğer toplumsal mücadele dinamikleri içerisinde ilk devrimci yapılanmalar oluşmaya başladı. Sermaye devleti bu devrimci çıkışa 1971 yılında darbe ile karşılık verdi. Binlerce ilerici ve devrimci işkenceden geçirildi, tutuklandı, katledildi. Sermaye devletinin darbe sürecinde tutukladıkları arasında dönemin devrimci önderleri ve THKO kurucularından Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan da vardı. Devlet onları idam ederek onların şahsında mücadele eden devrimci güçlere ve topluma gözdağı vermeyi hedeflemişti.

***

Denizlerin idam kararını durdurmak için THKO'lu ve THKPC'li militanlar bir eylem kararı alır. NATO üssünde çalışan 3 teknisyeni kaçırarak Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde bulunan kerpiç bir eve getirirler. Muhtarın yaptığı ihbar sonucu tek katlı kerpiç evin etrafı askerler tarafından sarılır. Evi kuşatan askerlerden birisinin “Teslim olun!” çağrısına Mahir Çayan'ın cevabı nettir: “Biz buraya dönmeye değil, ölmeye geldik!” Bu ses devrime adanmışlığın, devrimci iradenin çelikliğinin ifadesidir. Çatıda bulunan Mahir Çayan ilk vurulandır. Ardından evde bulunan 9 yoldaşı da katledilir. Sinan Özüdoğru, Hüdai Arıkan, Ertan Saruhan, Saffet Alp, Sabahattin Kurt, Nihat Yılmaz, Ahmet Atasoy, Cihan Alptekin, Ömer Ayna ve Mahir Çayan devrim mücadelesinde ölümsüzleşirler. Yaklaşık bir ay sonra Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan idam edilerek ölümsüzler kervanına katılırlar.

Kızıldere Direnişi bizlere büyük bir miras bırakmıştır. Onların mirası kavga çağrısıdır, insanlığın kurtuluşu mücadelesini büyütme çağrısıdır. Kızıldere devrimci kimlik, devrimci irade ve siper yoldaşlığının en yalın ve en güzel örneğidir. 10 yiğit devrimcinin, Denizlerin idam edilmesini önlemek için canlarını ortaya koydukları bir büyük bir fedakârlık örneğidir Kızıldere. Onların miras bıraktığı kavga çağrısını bugün bizler büyütüyoruz. Sermaye devletinin üniversitelerde, fabrikalarda, yaşamın her alanında tırmandırdığı baskıya, sömürüye, gözaltı ve tutuklama terörüne karşı tıpkı Mahir'in tok haykırışı gibi bizim de cevabımız nettir: Baskılar, saldırılar bizleri yıldıramaz! İnsanlığın kurtuluşu mücadelesini canı pahasına büyütmeye devam edeceğiz!

“Kızıldere adın ahire kalsın
Yiğit yoldaş sanı mahire kalsın
Halklar düşmanını sürsün çıkarsın
Kızıldere sana yine geliriz
Kızıldere sana biz de geliriz”

P. Sevra