DTK, DBP ve HDP ile birlikte Kürt partileri, 21 Mart Newroz’u için ortak deklarasyonlarını bugün Diyarbakır’da düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladı. “Mutlaka kazanacağız, tecridi kıracağız” şiarlı deklarasyonda, seçimler ve tecrite karşı açlık grevi direnişi üzerine vurgular yapılarak direnişi yükseltme çağrısında bulunuldu.
DTK, DBP ve HDP’nin yanı sıra, 31 Mart seçimlerinde ittifak kurduğu Kürt partileri, Newroz deklarasyonu için Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Demir Otel’de basın toplantısı düzenledi. Partilerin yöneticilerinin katıldığı basın toplantısında, salona “Mutlaka kazanacağız” ve Kürt partileriyle kurulan ittifakın sloganı “Dest bidin hev welat li benda me ye” yazılı pankartlar asıldı.
“Newroz bize direnişi hatırlatır”
Kürtçesi DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Türkçesi HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar tarafından okunan deklarasyonda ilk olarak, baharın ve Newroz’un direnişi simgelediğine dair vurgular yapılarak şöyle denildi: “Özgürlüğü kazanmanın adı olan Newroz, bize direnişi hatırlatır. Direnişin adı Demirci Kawa’dır. İktidar ve devlet maskesi altındaki yıkım ve kıyımın adı da Kral Dehak’tır. Dehak toplumun kültürüne ait olmayan, doğadan ve insandan kopuk tüm şeylerin temsilidir. Yaşamak için gençlerin beyinlerine ihtiyaç duyan, bu hareketi ile toplumu geleceksiz bırakmayı hedefleyen bir halk düşmanıdır. Kawa'nın zalim Dehak karşısındaki direnişiyle özdeşleştirilen ve günümüze kadar dilden dile dolaşarak gelen Newroz, Kürdün ve Ortadoğu halklarının özgürlük tutkusundan ve ısrarından başka bir şey değildir.”
Bu yıl 2631. kez kutlanacak Newroz’un Kürt halkı için anlam ve önemine değinilen açıklamada, “Zalime karşı mazlumun mücadelesi olarak hafızalara yerleşmiş olmasıdır. Bu gün, kendi farkına varmanın ve bu duygularla hareket etmenin günüdür, yani bilinç günüdür. Bundan dolayı Newroz’un en net ve sade tanımı zalime karşı direnmedir. En temel karakteri direniş ve özgürlüktür. Newroz direnen halk gerçekliğinin somut ifadesidir” denildi.
“Newroz dünya halklarının özgürlük bayrağı ve bayramıdır”
“Newroz artık başta Ortadoğu halkları olmak üzere ezilen tüm dünya halklarının özgürlük bayrağı ve bayramıdır” vurgusuyla devam eden açıklamada, 2019 yılı Newroz’unun da direniş ve özgürlük ruhunun yükseltilmesine en fazla ihtiyaç olduğu bir dönemde karşılandığı ifade edildi. Kapitalizmin yaşadığı kaos nedeniyle başvurulan savaşlara, bunun yarattığı yıkıma ve Türkiye’deki dinci-faşist AKP-MHP koalisyonunun tırmandırdığı baskılara işaret edilen deklarasyonda, bu saldırıların Kürt halkını hedef alan boyutu üzerinde duruldu.
“AKP-MHP bloğu, Kürt halkının kazanımlarına saldırarak, milliyetçiliği körükleyerek ciddi bir toplumsal kutuplaşma ve nefret çarkı yaratmıştır. AKP-MHP iktidarı kurduğu rejimini ayakta tutmak için ülkenin tüm kaynaklarını açık ve örtülü ödeneklerle bu savaşa aktarmıştır. Yarattığı savaş, rant, ırkçılık ve talan ve ile ayakta kalma şansı kalmayan AKP-MHP bloğu, seçimlerde yaşayacağı hazin sonu gördükçe daha fazla pervasızlaşmaktadır” diye devam eden açıklamada, devletin her türlü biriminin bu doğrultuda seferber edildiği belirtildi.
“Newroz alanlarında, tecrite ve zulme karşı direniş büyütülecek”
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı, Hakkari Milletvekili Leyla Güven başta olmak üzere tecrite karşı açlık grevlerinin bu zulme karşı direniş bayrağını yükselttiği vurgusu yapılan deklarasyonda şöyle denildi: “Her gün büyüyen, yayılan ve oldukça kritik bir sürece girilen bu açlık grevleri eyleminin tek bir gündemi vardır: Tecridi kırmak! Devlet bu sese kulak vermek, tabi olduğu yasayı uygulamak ile mükelleftir. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması bütün Türkiye halklarının ortak çıkarınadır.”
Newrozlarda alanları doldurma ve tecrite karşı direnişi büyütme çağrısıyla devam eden açıklamada, “Unutulmamalıdır ki, tecrit bugün tüm ülkeye yayılmış durumdadır. Tecrit ekonomik çöküntüdür, savaşa batmaktır, tarımın bitme noktasına gelmesidir, halkına karşı yalan politikasıdır, zenginlerin daha da zenginleşmesidir, işsizliğin büyümesidir, sofralarımızdaki ekmeğin küçülmesi, altından kalkamadığımız vergilerin devasa boyutlara varmasıdır. Tüm bunları Kürtlere şoven saldırılar ile ülkeyi kutuplaştırarak örtülemez” denildi.
“Newroz pîroz be”
AKP-MHP dinci-faşist iktidarının kültürel, siyasal, ekonomik her türlü yönden Kürt halkını hedef aldığı üzerinde durularak “Newroz’un direniş ruhu ile, 31 Mart tarihinde belediyelerimizi geri alarak gereken cevabı vereceğiz” ifadelerine yer verilen deklarasyon şöyle sona erdi: “Günümüz Dehaklarını yenilgiye uğratma ve anlamlı bir yaşamı gerçekleştirme göreviyle karşı karşıyayız. Bundan dolayı özgürlük tutkusuna bağlı herkesi, tüm halkları; Newroz’da yeniden merhabalaşmaya, baharlaşmaya davet ediyoruz. Newroz umuttur, cesarettir, bir olma günüdür. Milyonlar olarak cesaret ve umudu dört bir yana savuracağız. Newroz'un barış ve özgürlük yürüyüşümüzde yolumuzu aydınlatmaya devam edeceği inancıyla şimdiden Newroz pîroz be diyoruz.”