Musa Anter cinayeti ve JİTEM ana davası dosyalarının birleştirilmesi sonrası görülen dava bugün Ankara Adliyesi’nde devam etti. JİTEM üyesi “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın da aralarında olduğu 4 sanığın yargılandığı dosya ile birleştirilen 16 sanıklı davanın 9. duruşmasında tanıklar dinlendi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Anter’in öldürüldüğü dönem Diyarbakır Belediyesi’nde kültür müdürlüğünde çalışan Serdar Ekingen, gazeteci Abdurrahman Şimşek ve Genelkurmay İstihbarat Daire eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin tanık olarak ifade verdi.
Anter’in Diyarbakır’da misafir edilmesiyle görevlendirildiğini belirten Ekingen, şoför ile birlikte Anter’i kaldığı otelden görüşmeye götürmek için bekledikleri sırada Orhan Miroğlu’nun geldiğini ve “Ben götürürüm siz gidin” dediğini aktardı. Bunun üzerine evine gittiğini ve akşam Anter’in öldürüldüğünü evde öğrendiğini söyledi. Miroğlu’nun avukatı Serhat Menzilcioğlu, Ekingen’in ifadesinin gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Sonrasında beyanda bulunan gazeteci Abdurrahman Şimşek, sanık Hamit Yıldırım’ın amcasının oğluyla ilgili sunacağını söylediği bilgilerle ilgili araştırmasının sürdüğünü ifade etti. Şimşek bilgilere ulaşınca mahkemeyi haberdar edeceğini belirtti.
Son olarak da Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Daire eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin söz aldı. Çevresinden aldığı bilgilere göre “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım’ın yaşadığını belirten Pekin, “Kanser hastası olduğu yönünde bilgiler aldım, ancak tedavisinin nerede sürdüğünü bilmiyorum. Kendisi değişik kimlik kullanıyor olabilir ve hatta yüzü değiştirilmiş olabilir” dedi.
Sözlerini “Mahmut Yıldırım, tanık koruma prosedürü uygulandı mı bilmiyorum ama olasılık dahilinde olabilir mi, bilmiyorum” diye sürdüren Pekin, “Tüm Türkiye’de devletin kimi nasıl kullandığına dair bilgi var. Devletlerin istihbaratı, gizli servisleri maalesef böyle çalışır. Devlet adına çalışan faili meçhul unsurlar böyle çalışır. Deşifre olan kişiler bir yerlere gönderilir, kimlikleri değiştirilir, görüntüleri değiştirilir. Türkiye içinde de dışında da yaşayabilir” diye konuştu.
“Anlaşılıyor ki Mahmut Yıldırım, tanık koruma kapsamında”
Pekin’in beyanları sonrasında gazeteci Abdurrahman Şimşek’in sanık Abdulkadir Aygan ile yaptığı, Aygan’ın Anter’in öldürülmesiyle ilgili itiraflarının bulunduğu röportaj izlendi. Sonrasında müşteki avukatlarından Av. Selim Okçuoğlu söz alarak taleplerini şöyle sıraladı: “Sanık Abdulkadir Aygan’ın ifadesinin ve Pekin’in videodaki konuşmalarının deşifre edilerek, dosyaya konulmasını, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hüseyin Oğuz’un Jandarma İstihbarat görevlisi olarak çalışan kişinin tanık olarak, hemşire Neriman Korkmaz’ın da tanık olarak, Pekin’in söz konusu videodan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele’de verdiği ifadenin dosyaya tebliğ edilmesi için müzekkere yazılmasını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Pekin hakkında soruşturma olup olmadığını, varsa dosyaya tebliğ edilmesini talep ediyoruz. Hogir kod Cemil Işık’ın Almanya’da katledilmesi olayına ilişkin cerahim evrakının dosyaya dahil edilmesi, bu konuda yazılan ara kararın akıbetinin sorulmasını talep ediyoruz. Cem Ersever’e yönelik beyanlar ortaya çıktı. Cem Ersever olayı ile ilgili soruşturma ve kovuşturmaların dosyaya konulmasını istiyoruz. MİT raporu kapsamında varlıklarından bahsedilen iki MİT görevlisinin ‘Yeşil’ kodlu Mahmut Yıldırım’ın kendileriyle temasa geçtiğinin yer almasıyla birlikte bu iki kişinin tanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Yıldırım’ın tanık koruma kapsamında hakkında işlem yapılıp, yapılmadığı yönünde, Pekin’in ifadesinde söylediği kanser olan bir kişinin geniş bir tıbbi alt yapıda tedavi edilmesi gerekir. SGK kaydı olan Mahmut Yıldırım’ın mahkeme tarafından araştırılmasını ve bilgilerin dosyaya kazandırılmasını istiyoruz.”
Ardından sanık avukatlarının bu taleplerin reddedilmesinin de aralarında olduğu beyanlarda bulunmasıyla mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme, Ahmet Türk’ün de tanık olarak dinlenmesine ve Av. Okçuoğlu’nun taleplerinin kabul edilmesine hükmederek davayı 20 Mart 2019’a erteledi.