Göle’de, 12 Eylül darbesinden hemen sonra gözaltında öldürülüp cesedi kaybedilen Cemil Kırbayır’ın katilleri hakkında üç yıldır dava açılması beklenirken, Kars Adliyesi’nin deposundan 2002 yılında verilmiş bir ‘takipsizlik kararı’ çıktı. Kars Başsavcılığı’nın 1986’da soruşturma açtığı ve 2002’de sessiz sedasız dosyayı kapattığı ortaya çıktı. Berfo Ana’nın adalet arayışını sürdürdüğü bilindiği halde savcılığın, ‘olayın şikâyetçisi olmadığından’ kimseye tebligatta bulunmadığı ve kararın kesinleştiği anlaşıldı. Kırbayır ailesinin avukatı Yaşar Kaya, 12 yıl sonra tebligat aldıklarını, karara bugün itiraz edeceğini ve takipsizlik kararı kaldırılmazsa davanın açılamayacağını belirtiyor.
Göleli Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980’de gözaltına alınmış ve sorgu için Dede Korkut Eğitim Enstitüsü binasına götürülmüştü. İddiaya göre, 8 Ekim’de polis ve MİT’in katıldığı sorguda hayatını kaybedince cesedi ortadan kaldırılmıştı. Kırbayır’ın sorgu merkezinden kaçtığı iddia edilmişti. Kırbayır’dan üç ay sonra “Maraş katliamının hesabı sorulacak” yazılı pankart asan Mahmut Kaya da kaybedilmişti.
Meclis araştırmıştı
Meclis İnsan Hakları Komisyonu 2011 yılında hazırladığı raporda Cemil Kırbayır’ın işkencede öldürüldüğünü ve cesedinin de ortadan kaldırıldığını saptayıp Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Aradan geçen üç yıla rağmen Kars Başsavcılığı hâlâ Cemil Kırbayır Davası’nı açmadı. Kırbayır ailesinin avukatı Yaşar Kaya’nın verdiği bilgiye göre Kars Adliyesi’nin taşınması sırasında depoda, arşivde unutulan bir Kırbayır dosyası bulundu.
Buna göre, oğlunun kaybedilmesinden sonra babası İsmail Kırbayır, 1986’da suç duyurusunda bulundu. Kırbayır ve Kaya dosyaları birleştirilip, soruşturma açıldı. ‘İşkence sonucu adam öldürme’ iddiasıyla açılan dosya, 3 Ekim 2002’de kapatıldı. Dönemin Kars Başsavcısı Ferhat Kapıcı’nın takipsizlik kararında, bu suçta 20 yıllık zamanaşımı olduğu, Kırbayır için 29 Eylül 2000, Kaya için 23 Aralık 2000 tarihleri itibariyle bu sürenin dolduğu, fakat ‘olayın insan hakları ihlali olmalı sebebiyle araştırmaya devam edildiği’ kaydedildi.
Ancak tanık beyanları, Erzurum 9. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi dosyası, Elazığ Sıkıyönetim Askeri Savcılığı’nın görevsizlik kararı, tutanaklar, olaya ilişkin yazışmalar kapsamında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilerek, dosya kapatıldı. Savcılık, ‘olayın müştekisi olmadığından’ hiç kimseye tebligatta bulunmadığı için karara itiraz edilemedi.
Avukat Yaşar Kaya, takipsizlik kararına bugün Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz edeceğini söyledi. Karar kaldırılmadığı takdirde dava açılamayacağını belirten Kaya, “Şu an savcının eli kolu bağlanmış durumdadır” diyor. Kaya, 12 yıl sonra tebligat aldıklarını ve bunun da bir hukuk skandalı olduğunu belirtiyor.
Ağabey: Biz neyiyiz?
Ağabey Mikail Kırbayır ise bu kararın kendilerinden saklandığını, Meclis’in sorusuna rağmen belgenin gönderilmediğini söylüyor:
“Şikâyetçi kimse bulunmadığı için tebligat gönderilmemiş. Bizi vatandaşlıktan sildi mi bu devlet? Beni ve ailemi yok sayıyorlar. Bu bana ve aileme hakarettir. ‘Kimsesi yok’ diyorlar. Ben yaşıyorum. Cemil’in kimsesi yoksa beni niye Karaman’a zorunlu ikamete tabi tuttular? Ben neyiydim ki?”
İsmail Saymaz – Radikal / 13.01.14