“Mega” projeler halka garanti yük

Osmangazi Köprüsü’nden ‘geçilmediği için’ 1 milyar 750 milyon TL ödenecek. Yolcu ve geçiş garantili “mega” projelerin yurttaşın üzerinde oluşturduğu yük, her geçen gün daha da artıyor.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 08 Eylül 2020
  • 18:58

AKP iktidarı “mega” diye reklamını yaptığı hemen her projesinde, projeyi verdiği şirkete müşteri – iş garantisi de verdi. Deli Dumrul efsanesinde sadece köprüden geçen haraç veriyordu. Ama AKP’nin “mega” projesi olan bir köprüden hiç geçmeyende haraç vermek zorunda.

Cumhuriyet’ten Gamze Bal’ın haberine göre sadece bu yıl için 333.8 milyon Avro garanti bedeli verilen İstanbul Havalimanı’nda, pandeminin de etkisiyle hedeflenen yolcu trafiği tutturulamıyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) verilerine göre, İstanbul Havalimanı’ndan 2020’nin ilk 8 ayında 16.2 milyon kişi uçtu. Bu sayı, kötü senaryoların dahi oldukça altında. Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Derneği’nin (EDAM) kötümser senaryosuna göre, İstanbul Havalimanı 2020’de 80 milyon 163 bin yolcu taşıyacaktı. Bu, kullanılsa da kullanılmasa da garanti edilen tutarların vatandaşın sırtına yüklenmesi demek. İstanbul Havalimanı için DHMİ tarafından verilen yolcu gelir garantisi 12 yıl için ise, toplam 6.3 milyar Avro’ya ulaşıyor. 

Vatandaşa yük olan bir diğer proje ise, Osmangazi Köprüsü. Yılın ilk yarısında “araç geçişlerinin garanti sınırının altında kalması nedeniyle” yüklenici firmaya 1 milyar 750 milyon TL dolayında bir ödemenin yapılması bekleniyor. 

Diğer yandan, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın verilerine göre, yap-işlet-devret modeliyle yapılan projelerin finansmanı için özel sektörün çektiği kredilere devletin verdiği garanti miktarı 17 milyar 200 milyon 54 bin 669 dolara yükseldi. Gelecek 7 yılda ise Dünya Bankası’ndan 10 milyar 500 milyon dolarlık kredi çekilmesi planlanıyor. 

“Yurttaşayarayabilirdi”

Başkent Üniversitesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uğur Emek, gerçekten ihtiyaç olup olmadığı analiz edilmeden yapılan bu projeler yerine pandemi sürecinde işsiz kalan vatandaşa yardım edilebileceğine dikkat çekti. “Şu anda dünyada pandemi nedeniyle vatandaşına doğrudan hibe yapan ülkelerin en gerilerindeyiz” diyen Emek, şöyle devam etti: “Bu projelere verilen parayı küçük esnafımıza, onların çalıştırdıklarına hibe yapmamız gerekiyordu. Ama her tercih, bir vazgeçiştir. Bu projeleri seçerek vatandaşın ekonomik refahından vazgeçiyoruz. İstanbul’da kullanılmayan yol ve köprünün bedelini, kış aylarında okula, hastaneye kızakla gitmek zorunda olan köylüden de alıyorsunuz. Üstelik sadece bugünün gelirini bozmayıp, gelecek kuşaklara da borç bırakmış oluyorsunuz. Oysa ki pandemi sürecinde işsiz kalan vatandaşa kaynak ayrılmış olunabilirdi.”