Manisa Şehzadeler ilçesinde Sancaklı Kayadibi Mahallesi'nde yapılmak istenilen taş ocağına karşı bölge halkı eylem yaptı.
Eylemde söz alan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, kanunlara göre yerleşim yerlerine yakın olan bölgelerde madencilik yapılamayacağını belirtti. Söz konusu taş ocağının Sancaklıkayadibi’ne 200 metre yakınlıkta olduğunun altını çizen CHP’li Bakırlıoğlu, şunları söyledi:
“Cennet gibi bir bölgenin talan edilmesine, taş ocağıyla yok edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Kanunlarımız der ki; yerleşim yerine yakın yerlerde madencilik yapılmaz. Ancak bu bölgede yerleşim yerine 200 metre yakınlıkta maden faaliyeti yapılacak. Ayrıca kanunlarımız bize şunu da diyor; tarım arazisinde, tarım bölgesinde madencilik yapılmaz. Yapılması düşünülen taş ocağı kiraz ve zeytin bahçelerinin dibinde. Sancaklıkayadibi’nin kadınları, taş ocağının yapılmaması konusunda direnişlerini başlatmış. Bilsinler ki eğer böyle çevreci eylemlerde kadınlar varsa, oraya asla maden yapamazsınız.”
“Baro olarak bölge halkının yanındayız”
Manisa Baro Başkanı Ümit Rona ise taş ocağının yapılmaması konusunda mahalle sakinlerinin başlatacakları hukuki mücadeleye destek vermeye hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu:
“Biz köylülerimizin yanındayız. Taş ocağı işletmesinin kurulmasını biz de istemiyoruz. Hukuki yönden baktığımız zaman da bu taş ocağının bu bölgeye kurulmaması için haklı gerekçeler var. Çünkü çevreye önemli ölçüde zararı var. Bunun örneklerini görüyoruz. Özellikle böyle bir durumun orman yangınlarının yaşandığı döneme denk gelmesi de acı. Kuzey yarım kürenin ilk kirazını üreten bir bölgenin talan edilmesine ne vicdanen ne de hukukçu olarak kabul etmemiz asla mümkün değil. Manisa Barosu’na kayıtlı olan bin 320 avukat arkadaşlarımız ile birlikte bölge halkının sonuna kadar yanındayız. Eğer kurulması konusunda ısrarcı olurlarsa önümüzdeki süreçte köylülerimize gereken hukuki desteği vermeye hazırız.”
“Bölgemizde kirazın taş ocağı ile yok olmasına izin vermeyeceğiz”
Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altındağ da taş ocaklarının hem tarım arazilerine hem de tarımsal ürünlere büyük zarar verdiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Tarım ürünlerinin ve gıdanın ne kadar önemli olduğunu bu salgın döneminde artık çok iyi anlamış olmamız gerekir. Eğer çiftçi üretmezse gıda olmaz. Gıda olmazsa değil salgın ile başka kötü durumlarla da mücadele edemeyiz.” Altındağ konuşmasının devamında şunları ifade etti:
“Türkiye’nin çeşitli yerlerinde kurulan taş ocaklarının hem tarım alanlarına hem meyve-sebze bahçelerine, ağaçlara verdiği zararı görüyoruz. Bu bölgemizde de kirazın taş ocağıyla yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Eğer biz meyve ve sebzelerimizin, tarım alanlarımızı kaya, toprak kumla yok etmeye kalkarsak gelecekte çocuklarımıza ne verebiliriz. Bunun için taş ocağının kurulmaması konusunda mücadelemiz sonuna kadar sürecek.”