AKP-MHP iktidarının tırmandırdığı devlet terörünün bir sonucu olarak polis zorbalığı örneklerine her gün yenileri ekleniyor. Polis terörünün hedefi yalnızca toplumsal muhalefet de olmuyor. Bu örneklerin bir yenisi Karabük’ün Safranbolu ilçesinde yaşandı. "Bisiklet hırsızlığı" iddiasıyla bir polis ekibi, 11 yaşındaki M.A. adlı çocuğu bisikletiyle gezerken yolunu kesip darp etti. Bisikletini vermemek için direnen çocuk polis terörüne maruz kaldı.
Polis ve savcılık babasına da gözaltı kararı çıkartmış
ANKA'nın haberine göre olayı duyar duymaz polis merkezine giden M.A.’nın babası Ferhat Akgün şunları söyledi:
"Oğlum sinemaya gitmişti. Oradan, olay yerinin yakınındaki bir tarihi konakta bulunan annesinin yanına dönerken panelvan bir araçla önünü kesmişler. Araçtan inen kişi, kendisini tanıtmadan oğlumu kolundan tutarak, ‘Sen bunu nereden çaldın? Kimden çaldın? Nasıl çaldın’ gibi sorular yöneltmeye başlamış. Oğlum kendisini kaçıracaklarını zannetmiş. Bağırarak kurtulmaya çalışmış. İkinci gelen polis, aracın şoför koltuğundaki, oğlumu arkasından tutarak yere yatırmış. Bisikletin demiri üzerinde sürüklemişler çocuğumu. Üzerindeki kıyafetleri falan çıkmış. ‘Benim babam devlet memuru, itfaiyeci. Telefonla arayın, sorun’ demesine rağmen hırpalamışlar. Oradaki bir vatandaş müdahale edip çocuğu bunların elinden almış. Ondan sonra oğlumun telefonundan beni aradılar. Bana da telefonda, ‘Bu bisikleti nereden aldın? Çaldınız mı?’ gibi sorular sordular. Ben de bisikleti oğluma benim aldığımı söyledim. Çocuğun üzerine gitmemelerini söyleyince, ‘Gel karakola, seninle orada görüşeceğiz’ dedi. Haklı çıkmak için bana çalıntı bisiklet ihbarını gösterdiler. İhbarda, ‘Sarı renkli falanca marka bisiklet, 18-25 yaş arası şahıs’ yazıyor. Bizim bisiklet mavi ve siyah renkte. Renk tutmuyor, marka tutmuyor, eşkal tutmuyor. Ben, oğlumu o halde görünce, ‘Yüzüne tükürülecek insanlarsınız. Sizden şikayetçi olacağım’ dedim. Beni karakolda ‘Sistem yok’ bahanesiyle 3 saat beklettiler. O esnada karakolun kameralarından benim o sözümü almışlar. Savcıyla ortak olup hakkımda yakalama kararı çıkartmışlar. Ben zaten karakoldayım. Bu şekilde mağdur edilmişken bir de şüpheli olarak ifade verdim. Sonrasında ben de o polisler hakkında karakola şikayette bulundum."
"Oğlumun vücudunda morarmalar var"
11 Yaşındaki M.A.’nın annesi Zehra Akgün ise oğlunun durumunun çok kötü olduğunu şöyle anlattı:
"Ben burada bir konakta çalışıyorum. Oğlum sabah yanıma gelmişti. Güzel kahvaltısını yaptı. 'Anne sinemaya gitmek istiyorum' dedi, ‘Tamam oğlum’ dedim. Dönüşte bana gelirken çocuğum bu olayla karşılaşıyor. Çocuğumu aradım cevap verecek durumda değildi. Çocuğum çok bitkin bir durumda. Olayları öğrendiğimde bir anne olarak perişan oldum. Rabbim kimseye evlat acısı yaşatmasın. Benim oğlum bir karınca dahi incitmez. Psikolojik durumu çok kötü, gece ben oğlumun yanında yattım. ‘Bırakın beni’ diye bağırıyordu. 'Anne beni bırak' diyor çocuğum, vücudunda darbeler, morarmalar var.”
Babasının bisikletini geçen sene aldığını belirten M.A. da "Evde uyuyamadım bile, çok korktum, rüyamda bile görüyordum sürekli. Sinemaya gittim, sinemadan dönerken polis olduğunu bilmediğim, camları filmli bir araç önüme kırdı direksiyonu. Bir anda arabadan indi ve 'Nereden çaldın, nereden aldın' diyerek kolumdan çekmeye başladı. ‘Çalmadım’ dedim, beni bırakmadılar. ‘Emniyete gideceğiz’ diye beni zorla arabaya çektiler. Hiç polis tipleri yoktu" diye konuştu.
Olayın görgü tanıklarından biri olduğunu iddia eden Bahattin Kurt "Çocuk ağlıyordu, ‘Böyle bir çocuk değil’ dedim. ‘Yardımcı olalım elimizden geldiği kadar’ dedim. Böyle olaylara tahammül edemiyorum, daha sonra oradan ayrıldım." ifadelerini kullandı
Karabük Valisi Fuat Gürel de olaya yönelik bir açıklama yaptı. Gürel, "Bir bisiklet çalınmış, polis ekibi o bisiklet sanarak abartılı bir müdahalede bulunmuş. Görüntüleri izleyince çok üzüldüm. Konuyla ilgili soruşturma başlatıyoruz" dedi.