Türkiye kapitalizminin krizinin derinleştiğine dair ekonomik göstergelere her geçen gün yenileri ekleniyor. AKP şefleri, krizde en kötünün geride kaldığı iddiasını öne sürerek sermayeye güven vermeye çabalasa da ekonominin daha büyük bir çöküşe doğru sürüklendiğinin sinyalleri artıyor.
Ekonominin “motoru” haline getirilen inşaat sektöründe krizin etkisinin büyüdüğü, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından açıklanan 2019 Mart ayı raporuna yansıdı. Ayrıca, geçtiğimiz ekonomideki keskin bir daralmayı önleyen ihracatta da yavaşlama yaşanıyor.
İnşaat malzemeleri üretiminde keskin düşüş
Türkiye İMSAD’ın yayınladığı “Mart 2019 Sektör Raporu”nda, inşaat malzemeleri üretiminde geçtiğimiz yılın son çeyreğinde yüzde 2’lik daralma yaşandığı hatırlatılarak, bu yıl Ocak ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 24,3’lük keskin bir küçülme yaşandığı belirtildi. İnşaat malzeme sanayii alt sektörlerindeki kriz etkileri şöyle sıralandı:
“2019 yılının Ocak ayında 22 alt sektörün tamamında üretim geçen yılın aynı ayına göre geriledi. Birçok önemli alt sektörde yüksek üretim kayıpları yaşandı. 2019 yılı Ocak ayında en yüksek üretim düşüşü yüzde 53,9 ile hazır beton sektöründe oldu. Parke ve yer döşemeleri üretimi yüzde 50,7, merkezi ısıtma radyatörleri ve su kazanları üretimi yüzde 37,8 düştü. Seramik kaplama malzemeleri üretimi yüzde 30,1 geriledi. 14 alt sektörde üretim gerilemesi yüzde 20’nin üzerinde gerçekleşti. Soğutma ve havalandırma donanımları yüzde 0,7 ile en sınırlı üretim düşüşü yaşanan alt sektör oldu.”
Raporda ayrıca, sektördeki ihracat ve ithalat rakamlarına dair bilgiler de paylaşıldı. Buna göre, Ocak ayında inşaat malzemeleri ithalatı geçen yıla kıyasla yüzde 31,4 düşüş kaydederken, ihracatta son 12 ayın en düşük miktarı gerçekleşti ve inşaat malzemeleri ihracatı geçen yıla kıyasla yüzde 0,6 düştü. Konkordato ilanlarının ayyuka çıktığı inşaat sektöründe, malzeme üretiminde de mali sıkışıklığın sürdüğünün altı çizilen raporda, nakit akışlarında daralma, kredi borçlarının ödenmesindeki zorlukların 2019’un ilk üç ayında devam ettiği ifade edildi.
Dış ticarette krizin etkisi: İhracat da yavaşlıyor
İnşaat malzemeleri sanayiinde dış ticarette gözlenen kriz etkileri genele de yansımış bulunuyor. Genel olarak üretimdeki küçülme ve ihracatın bağımlı olduğu ithalatta yaşanan düşüşün etkisiyle, yeni dönem ihracatında yavaşlama baş gösteriyor.
TÜİK’in açıkladığı Şubat ayı dış ticaret istatistiklerinde yıllık artış oranı gerileyen ve aylık yüzde 0,2 düşüş kaydeden ihracat, Mart ayında da bu eğilimini sürdürdü.
Ticaret Bakanlığı tarafından bugün açıklanan Mart ayı dış ticaret istatistiklerinde, genel ticaret sistemine (GTS) göre ihracat, Mart ayında yıllık yüzde 0,5 artarak 16,33 milyar dolara ulaştı. Özel ticaret sistemine göre ise 15,49 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
Mart ayında ihracattaki yavaşlamanın yanı sıra ithalattaki düşüş de devam etti. GTS’ye göre ithalat yüzde 17,81 azalışla 18,3 milyar dolara geriledi. İthalat ÖTS’ye göre 17,63 milyar dolar oldu.
GTS’ye göre ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 89,3, ticaret açığı 1,97 milyar dolar olarak hesaplandı.
Emperyalist finans kuruluşlarından destek açıklamaları
Öte yandan krizin etkisiyle dış finansman, krediler ve borçlar alanlarında açmazı derinleşen Türkiye kapitalizmine, emperyalist finans merkezlerinden destek açıklamaları yapıldı. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Dünya Bankası kuruluşu ABD merkezli Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Türkiye’deki sorunlu kredilere dair çalışma içerisinde olduklarını açıkladı.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner, Bloomberg News’e verdiği demeçte, “Henüz bir sorunlu kredi aracına veya özel maksatlı kuruluya yatırım yönünde bir teklif almadık. Ancak bunu takip ediyoruz ve eğer yapı bizim ticari ve güçlü bankacılık zorunluluklarımızı karşılar ise devreye girmeye hazırız” dedi.
IFC Türkiye Müdürü Arnaut Dupoizat tarafından yapılan açıklamada da, sorunlu kredilerin düzenli bir şekilde yapılandırılmasına destek verildiği ifade edildi. Özel sektör fonlarının harekete geçirilmesi ihtiyacına değinen Dupoizat, bunun bankaların likiditesinde ve kredilerde yardımcı olacağını ve sermayenin serbest kalmasını sağlayacağını dile getirdi.