Türkiye'nin kronik dış finansman sorunu olduğunu söyleyen iktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav, Sözcü gazetesine yaptığı açıklamada bu sorunun ağırlaştığına dikkat çekti.
Sermaye girişi yok
Dış kaynak girişlerinin net çıkışa dönüştüğünü ifade eden Boratav, konuyla ilgili olarak şunları ifade etti:
“Türkiye'den bol miktarda kısa vadeli fonlar çıkış gösteriyor. Bu yılın ilk 4 ayında 11 milyar dolar civarında bir kaynak çıkış yaptı. Ekonomide 12 milyar dolar civarında bir cari açık verildi. 2019'da, yani döviz krizinin ağır aşaması geçtikten sonra Türkiye'ye sermaye girişleri başlamıştı yeniden.
Şimdi o durum yok. Bunun bir noktadan sonra döviz piyasalarını zorlaması kaçınılmaz. Bütün mesele, Türkiye'nin dış finansmanının döndürülmesini sağlayan yabancı çevreler, bankalar ve fon yöneticilerinin 2019'daki gibi Türkiye'ye destek vermeyi sürdürüp sürdürmeyecekleri”
Morgan Stanley Capital International (MSCI) endeksine uluslararası yatırımcıların itibar ettiğini anlatan Boratav, bu endeksin yükselen ve öncü piyasalar olmak üzere ikiye ayrıldığını kaydetti. Türkiye'nin uzun yıllardır yükselen piyasalar bölümünde olduğunu dile getiren Boratav, şöyle konuştu:
Endeksten çıkarılabilir
*Kötü bir işaret var. Şimdi bu endeksten çıkarılma riski söz konusu. Çünkü Londra'da TL ile işlem yapan bankalara karşı önlem alındı. Bu kuruluşlar, Türkiye'ye kısa vadeli para girip çıkmasını rahatlatacak, güven verecek işlemlere açık olmasını sağlar.
*Londra piyasası uluslararası fonlara bir esneklik getirir. Türkiye'de yapamayacakları bazı şeyleri Londra üzerinden yapmalarını sağlar. Buna konulan engeller, uluslararası endeks hazırlayan kuruluşları endişeye sürükledi.
*Eğer Türkiye ekonomisi bu gruptan, o öncü piyasalar denilen ikinci kategoriye taşınırsa, bir yığın kurumsal yatırım kendiliğinden çekilir. MSCI endeksinde Türkiye'nin düşük kategoride yer alması, Türkiye'ye fon girişlerini tehlikeye atıyor.
Finansmanın döndürülmesi zor
Batı sermayelerinin tavrına bağlı olarak dış borç krizi olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Korkut Boratav, sözlerini şöyle sürdürdü:
*Kritik şey şudur. Vadesi gelen banka kredilerinin döndürülmesi lazım. Tümünün anaparası istenmez ama en azından geçen yıl olduğu gibi en az yüzde 80-90'lık bir döndürme oranı Türkiye'yi yönetenleri rahatlatır.
*Türkiye'nin 12 aylık dış yükümlülükleri yani kısa vadeli veya vadesi 12 ay içinde dolacak kredilerinin yükümlülüklerinin toplamı 165 milyar dolar. Buna ilk 4 aydaki 12 milyar dolarlık cari işlemler açığını da ekleyin. Ama sadece o değil, açığın devam edeceği anlaşılıyor.
*Turizm gelirlerinin düşmesi, ihracatın ve Batı Avrupa'dan gelen talebin azalması nedeniyle eksi seyredecek. Bu finansmanın döndürülmesi zor.
Kaynak: Sözcü