Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi 2023 yılı iş cinayetleri raporu ve 2024 yılı çalışma planını paylaşmak üzere basın toplantısı gerçekleştirdi.
Birleşik Metal İş Sendikası Kocaeli Şubesi’nde yapılan toplantıda İSİG Meclisi yürütme kurulu üyesi Elif Yetigin, Aykut Günel, Selçuk Karstarlı ve Çetin Ak sunum yaptı.
Demokrat Kocaeli’de yer alan habere göre sunumlarda Kocaeli’nde en önemli sorunların birisinin asbest maruziyeti olduğu vurgulandı. Meslek hastalıklarının gizlendiğine dikkat çekilen sunumda şu ifadelere yer verildi:
“ILO verilerine göre 1 “iş kazası sonucu ölüm” karşılığında yaklaşık 6 “işle ilgili hastalık sonucu ölüm” olduğu tahmin edilmektedir. (Bu durumda, ILO verileri baz alındığında) Türkiye’de her yıl yaklaşık 12.000 işçinin işle ilgili hastalıklardan ölmüş olabileceği düşünülmektedir. Ancak değil meslek hastalıklarının önlenmesi, tespitinin bile yapılamadığı bir ülkede yaşamaktayız. Ne yazık ki meslek hastalıklarının tanısı ve tespitinin ülkemizde bir dizi hukuki süreci gerektirmesi, işçilerin işlerini kaybetmemek için kimi zaman bu süreci başlatmaması, birçok kas iskelet hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi, birçok ölümün doğal ölüm olarak kayda alınması ve yürürlükteki mevzuat bu gerçeğin ortaya çıkmasını engellemektedir. Öyle ki her yıl SGK tarafından tespit edilen meslek hastalığı ortalama 500 meslek hastalığı nedeni ile ölüm ise birçok yıl “sıfır” olarak kayıt altına alınmıştır. Oysa mevcut çalışma koşullarının işçileri ani şekilde gerçekleşen olaylarla öldürdüğü göz önüne alındığında, olumsuz çalışma koşullarına uzun süre maruz kalanların ölümlerinin işle ilgisi olmadığını söylemek bilimsel gerçekler göz önüne alındığında olanaklı değildir.”
Kocaeli en fazla işçi ölümü gerçekleşen altıncı il
Raporda, ülke genelinde en çok işçi ölümünün gerçekleştiği altıncı ilin Kocaeli olduğu bilgisi paylaşılarak “Kocaeli’nde en fazla ölüm sırası ile İnşaat/Yol, Metal, Taşımacılık ve Belediye/Genel İşler iş kollarında meydana geldi. Ülke genelinde Metal sektöründe hayatını kaybedenlerin oranı %6 iken ilimizde bu oran %16’dır” denildi. Patronların önlem almadığına dikkat çekilen raporda şunlar ifade edildi:
“İnşaat iş kolunda meydana gelen ölümlerin yarısının nedeni yüksekten düşme iken metal iş kolunda ise makine ekipmanlardan kaynaklanan ezilme, sıkışma vakalarıdır. Her iki nedenli ölümlere ilişkin yasa ve yönetmeliklerin emrettiği tedbirler ile bu ölümler önlenebilecekken yıllardır işyerlerinin büyük bölümü tarafından uygulanmadığı gibi bunca ölüme rağmen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı mevzuatın uygulanmasını sağlayacak denetim ve yaptırımları yeterince yerine getirmemektedir.”
Bir diğer önemli sorunun ise işçi intiharları olduğu belirtilerek “Son 10 yılda geçim derdi, mobbing ve baskı sonucu 52’si ilimizde olmak üzere en az 671 işçi işyerinde veya işi ile ilgili nedenler ile intihar etmiştir” denildi.
“Çocuk işçiler ölüyor! Önlem alınmıyor”
Raporda çocuk işçiliğe dair şu bilgilere yer verildi:
“İlimizde son iki yılda çocuk işçi cinayeti bildirimi almamış olmakla birlikte ülke genelinde son 10 yılda en az 620 çocuk işçi ölümü meydana gelmiştir. Çocuk işçi ölümleri ve çocuk emeğinin sömürüsünün engellenmesi konusunda ilerleme kaydedilmemiş olması üzücü aynı zamanda da bulanda yürütülmesi gereken mücadelenin ne kadar önemli ve acil olduğunu göstermektedir. Ayrıca ilimizde iş cinayetlerinde ölenlerin %5’i kadın, %95’i erkektir. En az 3 göçmen-mülteci işçi hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybedenlerden 2’si çiftçi, 5 esnaf 48’i ücretli çalışanlardandı ve sadece 4’ü sendikalıydı.”
İSİG’in talepleri
Basın toplantısında son olarak talepler şöyle sıralandı:
“-İşyerlerinde sağlık ve güvenli çalışma şartlarının sağlanması devletin temel sorumluluğudur. Bu nedenle işyerlerinde etkin denetim mekanizması kurulmalı ve sağlık ve güvenlik şartlarını sağlamayan işyerlerinde çalışma tedbirler alınıncaya kadar durdurulmalıdır.
-Sendikasız işyerlerinde iş cinayetlerinin daha sık meydana geldiği meclisimizin istatistiklerinde de açıkça görülmektedir. Bu denenle sendikal örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalı, grev yasaklamaları son bulmalıdır.
-İşyerlerinde tedbir alma yükümlülüğü o işyerinin işverenine ait olmasına rağmen iş cinayetlerinden sonra ya hiç kimse ceza almamakta ya da işverenin talimatı altındaki diğer çalışanlara bu suç yıkılmaktadır. Cezasızlık ve denetimsizlik işverenlerin işçinin sağlık ve güvenliğini adeta mali bir mesele olarak ele almalarının önünü açmaktadır. İş cinayetlerinde adil ve yerinde yargılama önündeki engeller kaldırılmalıdır.
-Çocuk işçiliği önlenmeli her çocuğun sağlıklı yaşama, eğitim alma ve şiddetten ve sömürüden korunması devlet güvencesi altında olmalıdır.
-Göçmen-mülteci işçiler çoğunlukla en zor işlerde, sigortasız ve düşük ücretler ile haftalık çalışma saati sınırlamaları olmadan çalıştırılmaktadır. Bu durumu önlemek devletin temel görevidir. Bu sağlanamadığı sürece hem göçmen işçi ölümleri önlenemeyecek hem de bu ucuz ve güvencesiz işçiliği kullanan işverenler neden ile yerli işçiler de daha az ücret ve kötü şartları kabul eder hale gelecektir.
-Meslek hastalıklarının tespiti işçinin başvurusuna bırakılmamalıdır. Başta silikozis, mezotolyama ve mesleki kanserlerin teşhisi sonrası bunların iş ile ilintileri ve kaynak işyerlerinin tespiti konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işçinin başvurusu olmaksızın araştırma ve inceleme yapmalıdır.
-Gelin işçi ölümlerini önlemek için birlikte mücadele edelim.”
Bir sonraki toplantının 15 Şubat 2024’te yapılacağı duyuruldu.