İzmir’de İnsan Hakları Derneği ve kayıp yakınları saat 13.00’da da Konak eski Sümerbenk önünde bir araya geldi. Bu haftaki eylemde 20 Ağustos 1994 tarihinden bu yana kaçırılarak kaybedilen Mehmet Selim Acar’ın akıbeti soruldu.
Açılamayı İHD yöneticisi Ahmet Çiçek okudu. Çiçek, “aradan yıllar geçse de unutmamak, unutturmamak faillerin yargılanmasını sağlamak ve yeni kayıpların olmasını engelleyebilmek amacıyla bir kere daha buradayız” dedi.
Açıklamada Mehmet Salim Acar’ın kaybolma süreci aktarılarak şunlar ifade edildi:
“Plakasız gri bir Toros ile gelen ve kendilerini polis olarak tanıtan silahlı kişiler Acar’ı zorla otomobile bindirerek götürdü. Nehir kenarında çamaşır yıkayan Acar’ın kızı ve komşuları, nehre doğru yaklaşan Toros’un içinde Acar’ı elleri, gözleri ve ağzı bağlı bir biçimde gördüler. Ayrıca Toros’a nehir kenarında bekleyen ve içinde beş kişi bulunan diğer bir otomobilin eşlik ettiğine ve araçların Bismil’e doğru uzaklaştığına tanık oldular.”
Acar’ı kaçıran araçların Bismil Jandarma Tabur’una girdiği bilgisini alan aile bütün baş vurulara rağmen M. Salim Acar’ın faillerinin bulunmaması üzerine dava AHİM'e taşındı diyerek şunları ifade etti:
“Mahkeme 8 Nisan 2004 tarihli kararı ile Mehmet Salim Acar’ın kaybolmasına ilişkin yeterli ve etkili bir soruşturma yürütülmediği gerekçesiyle yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vererek Türkiye’yi oybirliği ile mahkûm etti."
Acar ve diğer kayıpların bulunup, faillerinin yargılanmasını istediklerini dile getiren Çiçek, devlet gözaltında kaybetme suçundaki sorumluluğunu kabul etmeden, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini açıklamadan, gözaltında kaybetme suçunun fail ve sorumluları yargılanıp cezalandırılmadan tek bir adım geri atmayacaklarını ifade etti.
Çiçek, koronavirüs salgınından kaynaklı İzmir'deki giderek artan vaka artışları nedeniyle dışarıda yaptıkları basın açıklamalarına bir süre ara vereceklerini de duyurdu.
Kızıl Bayrak / İzmir