İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, gözaltında kaybedilenler için iki haftada bir yaptığı eylemini bugün, katledilen Ermeni aydınlar için gerçekleştirdi.
Konak Sümerbank önünde bir araya gelen insan hakları savunucuları saat 13.00’te basın açıklamsı gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını İHD adına Caner Canlı okudu. Canlı, açıklamaya “104 yıl önce 24 Nisan 1915 tarihinde evlerinden gözaltına alınıp bir daha geri dönemeyen İstanbullu Ermeni aydınlarımızı anmak için toplandık” diyerek başladı. Dünyada gözaltında kaybetmenin tarihinin, Fransa’daki Alman İşgal Kuvvetleri Komutanlığı’nın “Gece ve Sis” adını verdiği kararnameye göre, tutukladığı binlerce Fransız direnişçiyi gece trenleriyle Almanya'ya götürmesi ve yok etmesiyle başlatıldığına değinen Canlı, “Oysa gözaltında kaybetmenin tarihi 104 yıl önce bu topraklarda başladı” dedi ve Ermeni aydınlarına yönelik soykırımı şöyle anlattı:
“24 Nisan 1915 tarihinde İttihat ve Terakki hükümetinin İçişleri Bakanı Talat Bey’in emriyle İstanbul’da 250 Ermeni evlerinden gözaltına alındı. Tutuklanacak Ermenilerin listesi aylar öncesinde Siyasi Şube Müdürü Mustafa Reşat Bey yönetiminde hazırlandı. Operasyonu İstanbul Emniyet Müdürü Bedri Bey yönetti. Gözaltına alındıkları andan itibaren başlarına geleceklerden hükümetin sorumlu olduğu bu insanların çoğu Ermeni toplumunun en saygın isimleri, kanaat önderleriydi. Milletvekili, yazar, şair, avukat, doktor, gazeteci, eczacı, müzikolog, yayıncı, siyasetçi olan bu aydınlar Osmanlı toplumunun da en parlak beyinleriydi. Önce Sultanahmet’teki Merkez Cezaevi’ne götürüldüler. Sonra özel bir trenle Ankara’ya doğru yola çıkarıldılar. Neden tutuklandıklarına ve nereye götürüldüklerine dair kendilerine bilgi verilmedi. 158 kişilik grup Çankırı’ya, 92 kişilik grup Ayaş’a sevk edildi. Gözetim altında tutulan bu insanlardan 174'ü Jandarma ve polis eşliğinde ıssız vadi ve ormanlara götürülerek katledildi. Açıkta bırakılan bedenleri doğanın yok etmesine terk edildi. Bir mezar taşları bile olmadı. Resmi kayıtlarda ise ya firar ettikleri ya da serbest bırakıldıkları yazıldı.”
Açıklamın devamında 24 Nisan İstanbul tutuklamalarının Ermeni halkının bu topraklardan silinmesinin başlangıcı olduğu ifade edildi. “Devleti yönetenler, resmi inkârcılık üzerine inşa ettikleri politikaları ile bu hakikati ulaşmaz kılarak, toplumun gerçeklerle yüzleşmesini imkânsızlaştırdı” denilen açıklama, İHD’nin inkâr edilen bu tarihin tanınması çağrısıyla şu ifadelerle sona erdi: “24 Nisan’ın 104. yılında: Devleti yönetenlere sesleniyoruz; İnkâr en kapsamlı insan hakları ihlalidir. İnkâr suçun devamıdır. İnkâra son verin! Bu topraklarda işlenen bütün insanlık suçlarını kabul edin! Topluma sesleniyoruz; sizi yıllardır yönetenlerin; gerçekle aranıza ördüğü inkâr ve suskunluk duvarının esiri olmayın! Gerçeği bilmek hakkınıza sahip çıkın.”
Ermeni aydınların unutulmayacağı vurgulandıktan sonra on dakkalık oturma eylemi yapılarak açıklama bitirildi.
Kızıl Bayrak / İzmir