“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladığı için onlarca akademisyenin işine son verildi. OHAL KHK’sıyla işinden olan akademisyenler mahkeme kararlarıyla görevlerine geri dönüyor…
Ege Üniversitesi’nden de Barış Bildirisi'ni imzaladıkları için 2017 yılının ilk aylarında 11 akademisyen ihraç edildi. O dönem Ege Üniversitesi’nde soruşturma komisyonunu oluşturan ve bildiriyi imzalayan akademisyenlerin ihraçlarını teklif eden Rektör, Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun idi. Hoşcoşkun, Barış Akademisyenleri'nin ihracından birkaç ay sonra, kendisi de KHK'yla ihraç edildi.
Gazete Duvar’dan Nuray Pehlivan’ın haberine göre Ege Üniversitesi’ndeki soruşturmacılardan Prof. Dr. İsmet Karaca ve Prof. Dr. Engin Berber konuya dair şunları dedi.
İsmet Karaca şunları dedi:
“O süreçte göreve yeni başlamıştım ve fakülteye hâkim olmaya çalışırken bu tür şeyler oluştu. Görevlendirme pat diye önümüze geldi. Zaman geçtikçe insan vicdanen bazı şeylerin doğru olmadığını görüyor. Yani 6 yıldan beri insanın huzursuz olmaması mümkün değil. O kadar sıkıntılı bir süreçti ki neye, nasıl davranacağımızı şaşırmıştık. Ancak yapılan hatayı kabul etmek lazım.
Biraz daha detaylandırmak gerekirse soruşturma raporunun öncesi de sonrası da benim açımdan kötü bir süreçti. O dönem önümüze imzalamamız için hazır bir metin geldi. O an bunu detaylı düşünelim de karar verelim diye bir şey olmadı yani. Şu an düşündüğümde yaptığımız doğru bir şey değildi. Tabii bu sonuca ancak empati yaparsanız ulaşabilirsiniz. Empati yapmak lazım…”
Engin Berber ise şunları ifade etti:
“Size samimiyetle konuşacağım. Benim canımı çok sıkan olaylardan birisidir bu. Birincisi komisyon olarak aldığımız karar, bizim özgür irademizle alınmış bir karar değildi. Keşke rektörlük beni o dönem bu soruşturma komisyonuna koymasaydı. Keşke bu komisyonun bir üyesi olmasaydım. Biz özgürce kendi kararımızı kendimiz veremedik. Bundan ötesini söyleyemem. Eğer bundan ötesini söylersem benim birtakım kurumlarla başım derde girer. Ben o süreçte 6,5 ay dekanlık yaptım. Bu 6,5 ayın neredeyse 4 ayını soruşturmalarla geçirdim. Yani ben dekanlık yaptım mı yapmadım mı onu bile anlayamadım. Biz soruşturmalarla uğraşmaktan kendi fakültemizi yönetemedik. Akademik ve idari personelin soruşturma dosyalarıyla 4 ayımız geçti.”