Kokuşmuş saray rejiminin şeflerinin tümü "dini bütün" pozları takınır, "faiz haramdır" lafları eder, milyonları sefalete mahkûm ederken "dar gelirli vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz" diye vaaz verirler. Riyakarlık konusunda kimse onların eline su dökemez. Zira riyakarlık bu karaktere mündemiçtir, hiçbir koşulda ondan ayrılamaz. Bunlarda riyakarlık, karakterin kendini var ediş biçimidir. Her icraatlarında bunu görmek mümkündür.
Bu hastalıklı karakterin son icraatlarından biri, Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) borçlu öğrencilerden fahiş faizler talep etmek oldu. Ana paranın üç katına yakın faiz ekleyerek ödeme yapılmasını talep edenler, sarayın "ayrıcalıklı kapitalistleri"ne ait şirketlerin borçlarını ise defalarca sıfırladılar. Kapitalistlere bonkörlük yapan AKP-MHP rejimi, yüksek öğrenimini tamamlamak için KYK’dan borç almak zorunda kalan, mezun olunca da işsizler ordusuna katılan gençlere ise kene gibi yapışıyor.
* * *
Türkiye'de KYK'ye borcu olan 5,5 milyondan fazla öğrenci bulunuyor. Bu gençlerin ise 400 bini icralık durumda. Hal böyleyken saray rejimi öğrencilerin borçlarına ÜFE’deki (Üretici Fiyat Endeksi) artış oranına göre faiz ekledi. Bu ise yıllık %140 civarında bir faize tekabül ediyor. Aldıkları anapara ile talep edilen parayı karşılaştıran öğrenciler, rejimin nasıl gözü dönmüş bir şekilde gençleri soymaya çalıştığını gözler önüne serdi. Zira talep edilen para, anaparanın dört katına kadar çıkıyor.
Saray rejiminin bu pervasızlığı büyük bir tepki çekti. Gençleri işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ettiği yetmiyormuş gibi, kullandıkları öğrenim kredisinin üç katı faiz isteyerek onları soymak için harekete geçmesi, “artık yeter!” diyen gençlerin öfkesinin kabarmasına neden oldu.
Tam bu noktada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun "topa girmesi", AKP-MHP koalisyonunu diken üstünde bırakmış görünüyor. Twitter hesabından bir mesaj yayınlayan Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
“Gençlere sesleniyorum: Faizli KYK borçlarını ödemeyin! Bir sene içinde iktidara geliyoruz; sözünü verdiğim gibi, sizden sadece ana para talep edilecek, o da iş bulduğunuzda.”
Kılıçdaroğlu bu hamleyi seçime hazırlık bağlamında yapmış olsa da beklenenden daha etkili oldu. CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, konuyu daha önce Meclis gündemine taşımıştı, ancak rejim pek oralı olmamıştı. Oysa şimdi durum farklı görünüyor. Savunmaya geçen AKP şefleri, soruna çözüm üreteceklerini ilan etmek zorunda kaldılar.
* * *
Konunun muhatabı olan sarayın Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu piyasaya çıktı ve “Hiçbir konjonktüre öğrencimizi kurban etmeyiz” türünden laflar etti. AKP’li bakan “Faize en karşı olan biziz bu bir faiz uygulaması değildir. Burada tamamıyla 351 sayılı yurt hizmetleri kanununda yer alan uygulamadır” lafları ederek, riyakâr karakterini bir kez daha konuşturdu. Borçlu gençlerden anaparanın üç katı faiz talep ediyorlar ama “faize en karşı olan biziz” demekte sakınca görmüyorlar.
Sorunun vahim boyutlar alması, buna karşı gelişen tepkiler ve Kılıçdaroğlu’nun sorunu sarayın sinir uçlarına dokunacak tarzda gündeme getirmesi, AKP şefini harekete geçirmiş görünüyor. Bugün tekrar piyasaya çıkan M. M. Kasapoğlu, “Çalışmalarımız hazır, her şey hazır. Cumhurbaşkanımız Kabine sonrası gençlerimizle ilgili açılımları açıklayacaklar” dedi.
Belli ki, oluşan tepkiden dolayı rejim bu konuda geri adım atacak. Talep edilen faiz oranının indirileceği ve icralık olanlarla ilgili düzenleme yapılabileceği belirtiliyor. Bu gelişme, rejimin ancak şu veya bu şekilde basınç altına alındığında geri adım atım atabileceğini bir kez daha gösterdi.