Beyoğlu Tünel'de buluşan kamu emekçileri, Galatasaray Lisesi önüne yürüdü. “Toplumsal yaşamda ve eğitimde tekçi anlayışa hayır!” şiarlı pankart açan KESK'liler, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Parasız, bilimsel, anadilde eğitim!”, “Bê ziman jîyan nabe!” sloganlarını haykırdı.

Galatasaray Lisesi önünde yapılan basın açıklamasını Eğitim Sen 7 No’lu Şube Başkanı Mehmet Emin Kırşanlıoğlu okudu. Toplum hayatında ve eğitimde uzun yıllardır dayatılan tekçi anlayışın artık hiçbir gerekçesi kalmadığını vurgulayan Kırşanlıoğlu, anadilde eğitim talebinin zorbalıkla engellenemeyeceğini söyledi.

“Çözüm ve kardeşliğin pratikte karşılığı yok”

Kırşanlıoğlu açıklamayı şu ifadelerle sürdürdü: “Eğitim Sen yıllardır demokratik, laik, parasız ve anadilinde eğitim hakkı için mücadele etmiş, bu uğurda kapatma ile karşı karşıya kalmış, üyelerine çeşitli baskılar uygulanmıştır. Bu baskıların bir tanesi de Diyarbakır`ın Bağlar semtinde halkın anadilinde eğitim yapmak üzere kendi olanakları ile açtığı okul mühürlenerek kapatılmak istenmiştir. Buna engel olmak isteyen halka gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale edilmiştir. Çocuklar yerlerde sürüklenmiştir. Bu bir halkın en doğal hakkı olan kendi çocuklarını kendi diliyle eğitme hakkına saldırıdır. Kürt halkının en doğal hakkı olan kendi çocuklarını anadiliyle eğitme hakkına tam bir faşist zihniyetle saldıran AKP hükümetinin çözüm, kardeşlik sözlerinin pratikte bir karşılığının olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. AKP, inkarcı, tekçi ve ırkçı zihniyetinden kesinlikle vazgeçmiş değildir.”

Kırşanlıoğlu, anadilde eğitimin yanı sıra başta Aleviler olmak üzere farklı inanç topluluklarına da Sünni İslam inancının zorunlu din dersi ile dayatıldığına dikkat çekti. Kırşanlıoğlu, daha sonra şunları söyledi:

“Bağlar'dan yükselen isyana destek verilmelidir”

“Türkiye Cumhuriyeti, AİHM tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin eğitim hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle cezalandırılmışken, polislerin aynı gün akşam saatlerinde anadilinde eğitim hakkı için demokratik şekilde mücadele edenlere müdahale edilmesi insan hakları tablosunun geldiği korkunç noktayı göstermektedir. Bu tablonun değişmesi için; baskı ve zor ile sürdürülmek istenen köhne anlayışa karşı halkların taleplerine bir an önce cevap olunmalıdır. Sorunlara ‘Ben yaptım, oldu` anlayışıyla çözüm bulmak isteyenler her zaman karşısında bu coğrafyanın gerçek sahibi olan emekçileri ve ezilenleri bulacaktır. Anadilinde eğitim hakkını temel bir insan hakkı olarak görmeyip, sadece zengin çocuklarının anadilinde eğitim almasına izin veren köhne anlayış bugün polis şiddeti ile ayakta kalmaya çalışmaktadır. Halkın iradesine saygı duymayanların kullandığı baskı ve zor yöntemine karşı Diyarbakır`ın Bağlar ilçesinde yükselen isyana, demokrasi mücadelesine gönül veren herkesin destek vermesi gerekmektedir.”

24 Eylül iş bırakma eylemine çağrı

Açıklamanın sonunda TEOG ve siyasal kadrolaşmaya değinen Kırşanlıoğlu, 24 Eylül'de yapacakları 1 günlük iş bırakma eylemine bütün eğitim emekçileri, veliler ve öğrencilerin katılması gerektiğini ifade etti.

Eylem basın açıklamasının ardından sona erdirildi.

Kızıl Bayrak / İstanbul