Denizlerin idamının 50. yılı vesilesiyle İzmir'de sınıf devrimcileri, 71 Devrimci Çıkışı’nı konu alan bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşi, Denizlerin de içinde bulunduğu ve önderlik ettikleri sürecin anlamı ve bugünlere bıraktığı değerler ifade edilerek başladı. Toplumun geniş kesimleri tarafından kitlesel bir sahiplenmeye konu edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan gibi aynı sürecin önderleri olan Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya'nın giriştikleri mücadelenin politik anlamı üzerinde duruldu. Toplumsal yaşamda ve devrim mücadelesinde yeni bir dönemi başlatan devrimci önderler olmalarının yarattığı etkinin bugünlere kadar sürdüğü ifade edildi.
‘71 hareketini ortaya çıkartan koşullar, sınıf ve kitle hareketlilikleri ve bunun ortaya çıkarttığı politik öznelerin ideolojik-sınıfsal temelleri ortaya kondu. 60'lı yıllara damgasını vuran ve burjuva sosyalizmi olarak ifade edilen döneme rengini veren reformist-parlamenter yapıların çizgisi ortaya konulduktan sonra, 71 devrimci hareketinin bu çizgiden köklü bir kopuş olduğu vurgulandı. Bu hareketin bugünlere bıraktığı esas mirasın ise düzene karşı devrim ekseni olduğu ifade edildi.
Bugün 71 devrimci çıkışının devamcıları olduğunu ifade eden siyasal grupların büyük bir bölümüyle reformist bir çizgiye geri dönmelerinin nedenleri tartışılarak, “devrimci mirası yaşatmak daha ileriye taşımakla mümkün olur” vurgusu yapıldı.
Söyleşinin sonunda 71 hareketini yaratan devrimci önderleri anmak basit bir seremoni değilse, onların bıraktığı devrimci mirasın ancak devrim mücadelesini güçlendirmekle yaşatılabileceği söylendi.
Canlı tartışmalarla geçen söyleşi, devrim ve sosyalizm mücadelesini güçlendirme çağrısıyla noktalandı.
Kızıl Bayrak / İzmir