Kadına yönelik şiddete karşı ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması için İzmir Barosu’nun çağrısı ile saat 18.30'da Alsancak baro önünde toplanıldı.
Basın açıklamasını baronun Kadın Komisyonu yaptı. Pınar Gültekin cinayetine dikkat çekilen ve cinayetin bahanelerinin aynı olduğuna değinilen açıklamada, “Öte yanda birileri; öldürülen genç kadının özel hayatını, ahlaki tutarlılığını, yaşantısını tıpkı bedeni gibi lime lime etmeye ve bu yolla katili aklamaya çalışıyorlar” denildi.
“Kadına yönelik şiddetle mücadele edenlerle savaş halindeler”
Kadın cinayetleri yaşanırken AKP-MHP rejiminin kadına yönelik şiddetin önünü açtığının altı çizilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“Devlet yetkilileri ise tüm açıklamaları ve davranışları ile failleri koruyor, kolluyor, sırtlarını sıvazlıyor ve böylece yeni kadın cinayetleri için müstakbel failleri cesaretlendirerek adeta azmettiriyor. Kadın cinayetlerini engellemedikleri yetmiyormuş gibi, kadınların şiddet ve cinayetleri protesto etmesini engellemeye çalışıyorlar. Hem de acımasız bir şiddetle, işkenceyle, zorbalıkla. Ve iktidar, böylece bir kez daha; kadına yönelik şiddetle değil, bununla mücadele edenlerle açık bir savaş halinde olduğunu hiç saklamadan, gizlemeden, açıkça gösteriyor.”
Kadınlara, kız çocuklarına ve LGBTİ+ bireylere yönelik her türlü ayrımcılığı teşvik eden devlet yetkililerine seslenilen açıklamada “Her kadın cinayetinin arkasından çok üzgün olduğunuzu ve davaların takipçisi olacağınızı söyleyerek sorumluluktan kurtulamazsınız" ifadeleri kullanıldı.
“Birleştiğiniz tek şey kadın düşmanlığı”
“İstanbul Sözleşmesi’ne karşı dünyanın farklı yerlerinde tıpatıp aynı argümanları kullanarak saldırıyor olmanız, mesela, Orta Avrupa’daki muhafazakâr Hristiyanlar ile aynı dili kullanmanız, konunun ‘yerli ve milli’ olmak ya da ‘bizim değerlerimiz’ ile ilgili olmadığını, birleştiğiniz tek şeyin kadın düşmanlığı olduğunu kanıtlamaya yetmektedir” denilen açıklamada, İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere kadınların “kazanımlarının” geri alınması çabalarına işaret edildi. Bunun “öldürülen kadınların anılarına saygısızlık” olduğu belirtilerek şu vurguyla açıklama son buldu:
“Bilinmelidir ki; başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere hiçbir kazanımı geri vermemeye kararlıyız. Kadınlar yılmadan, geri adım atmadan, bıkmadan, usanmadan kazanılmış haklarını savunmaya devam edecekler.”
Basın açıklamasından sonra kadın cinayetlerini anlatan tiyatro gösterimi yapıldı. Eylem, forum yapılarak bitirildi.
Kızıl Bayrak / İzmir