Kamu emekçilerinin 1 Ağustos 2023 tarihinde başlayacak olan 7. Dönem TİS görüşmeleri ve KESK’in bu alanda yaptığı çalışmalara ilişkin Tüm Bel Sen 5 Nolu şube başkanı Ensari Korkmaz ile konuştuk.
-Kamu emekçilerinin TİS kapsamında öne çıkan temel talepleri neler?
Sözleşmeli, taşeron, ücretli gibi her türlü güvencesizliğe karşı eşitlik ve eşit işe eşit ücret; en düşük kamu emekçisinin maaşının yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Yoksulluk sınırı bağımsız kurumların araştırmasında şu anda 45 bine yükselmiş durumda ama TÜİK’in sahte rakamları ile bizi aldatmaya çalışıyorlar. O rakamlar üzerinden memurlara maaş verilmek isteniyor. Biz bağımsız kurumlar üzerinden enflasyonun belirlenmesini ve refah payı verilmesini istiyoruz. Seçim öncesinde Erdoğan’ın vermiş olduğu sözler vardı. Kamu emekçilerine 3600 ek gösterge, tüm kamu emekçilerine kira yardımı, yol yardımı, büyükşehirlerde çalışanlara destek verileceğinin sözünü vermişti. Hiçbirini tutmadı. Verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Biz çalışanlar yarın emekli olacağız ve emekliler için de taleplerimiz var. Emeklilere verilen 7500 TL zam yetersizdir. Ki kök maaş üzerinden bakıldığında maaşlar hiçbir şekilde 7500’ün üzerine çıkmayacaktır. Vergilerin yüzde 15’e sabitlenmesini istiyoruz. Çocukları olan çalışanlara kreş hakkı istiyoruz. Kadına yönelik şiddete karşı tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Engelliler için kanun düzenlemeleri olmasına rağmen engelli istihdamı çok düşük. Engelli kamu emekçilerinin koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. Çalışma saatlerinin günlük 7, haftada 35 saat olarak düzenlenmesini istiyoruz.
-Taleplerin kazanılması için nasıl bir mücadele süreci örgütlemek gerekiyor?
Bundan üç hafta kadar önce KESK’in danışma kurulu ve genel meclisi oldu. Orada neler yapılabileceğini tartıştık. Birçok fikir ortaya çıktı. İş yavaşlatma, grev, İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş, bölge mitingleri, imza stantları gibi birçok eylem biçimini tartıştık. Tartışmaya da devam edeceğiz.
Taleplerimizin kamuoyuna duyulmasını sağlamak için işyerlerini geziyoruz. Meydanlarda, caddelerde stantlar açarak halkı bilgilendirmeye çalışıyoruz.
-Kent meydanlarında gerçekleştirdiğiniz çalışmalarda emekçilerden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Öfkeliler, kızgınlar. Genel itibari ile derinleşen ekonomik kriz sebebiyle geçinememe sıkıntısı yakıcı bir hal almış durumda. Birçok emekçi bu sıkıntılardan kaynaklı oy verdikleri partiyi sorguluyorlar. Bize destek veriyorlar. Genellikle emekliler ilgi gösteriyor. Gençlerden de ilgi var ama çok yoğun değil. Genelde belli bir yaş ortalamasının üzerinde, ev ekonomisi sırtında olanlar ilgi gösteriyor.
-TİS çalışmaları işyerlerinde ne şekilde örgütleniyor. Bu kapsamda ne gibi sorunlarla ya da baskılarla karşılaşıyorsunuz?
İşyerlerini geziyoruz, bildirilerimizi ulaştırıyoruz, imza topluyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde defalarca engelleme ile karşılaştık. İBB’nin özellikle seçimden sonra emekçilere karşı tuhaf bir tutumu var. Çalışmalarımızı engelliyorlar, sendika temsilcilerimizi, yöneticilerimizi sürgüne gönderiyorlar, sendikal faaliyeti engelliyorlar. Bürokrasiden aldıkları güçle her türlü engelleme çalışmasının içerisindeler.
-Son olarak buradan okurlarımıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Sizin aracılığınızla sesimizi duyurmak isteriz. Kent meydanlarında kurulan stantlarımıza bekliyoruz. Her siyasi anlayıştan arkadaşlarımızın gelmesini bizim çağrımızı güçlendirmesini istiyoruz. Biz sadece memur toplu iş sözleşmesi üzerinden değil eşitlik, adil çalışma düzeni, kadına şiddetin son bulmasını da talep ediyoruz. Gelsinler bu çağrıyı birlikte yapalım.
Kızıl Bayrak / İstanbul